23 yıldır bugüne ve geleceğe teknoloji perspektifinden bakan Bilişim Zirvesi geride kaldı. Kamu, bilişim, akademi ve iş dünyasını buluşturan zirvede; T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz ve T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu konuşmacı olarak yer aldı.
“Bakanlık olarak yeni bir sağlık veri platformunu hayata geçireceğiz”
T.C. Sağlık Bakanlığı Bakan Yardımcısı Huzeyfe Yılmaz, gerçekleştirdiği “Sağlıkta Teknoloji” başlıklı konuşmasında şunları aktardı: “Sağlık Bakanlığı, kamunun en etkili dijitalleşen bakanlıklarından biridir. E-nabız sistemi, merkezi hekim randevu sistemi gibi birçok sistemimiz dünya genelinde tanınmış durumda. Tabii ki yurtdışında genel olarak fark yaratmak için daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var. Sağlık Bakanlığı olarak, oldukça kapsamlı bir veri havuzuna sahibiz. Doğumdan ölüme kadar tüm verilere hakim durumdayız. Kamu verilerini dışarıya açamıyoruz ancak ana hedefimiz, bu verileri kullanarak yapay zeka ile gerçekleştirilebilecek çalışmalara odaklanmak. Sağlık, gerçekten fark yaratabileceğiniz bir alan, bu nedenle tüm çabamızı buraya yoğunlaştırdık. Zaten farklı kişiselleştirilmiş tıp gibi çalışmalarımız var, ancak ayrıca yeni bir sağlık veri platformunu hayata geçireceğiz. Sentetik verilerle algoritmaları çalıştırarak, kapalı bir sistem içinde veriden anlam çıkarmaya yönelik sonuçları elde etmeye çalışacağız. Bu hizmetleri yakın bir zamanda sunmayı hedefliyoruz ve bu konuda önemli adımlar atılmasını amaçlıyoruz.”
“Kamu sektöründeki atılımın itici gücü bilişim sektörü”
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Zekeriya Çoştu; “Yerli Milli Teknolojide Önemli Adımlar” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Çoştu konuşmasında; “Öncelikle yeni yüzyılın ülkemizi güçlendirmesi dileğiyle, Türkiye’nin teknolojik üretimle güçlenmesi gerektiği vurgusunu yapmak istiyorum. Ekonomide artık teknoloji üretmek ana unsur haline geldi. Biz de ülke olarak bu yarışın içinde olmalıyız. Bugün 101 teknoparkımızın içindeki 10 bin firma, 1600 Ar-Ge tasarım merkezi ve 100 bin nitelikli Ar-Ge personeli ile teknoloji üretmeyi geliştiriyoruz” dedi.
Kamu sektörünün itici gücünün bilişim sektörü olduğuna ve sektörün dinamizminin yüksek olduğunu belirten Çoştu, bakanlık olarak hayata geçirdikleri projeleri de şöyle aktardı: “Kamu olarak bulut bilişim uygulamalarını teşvik etmek için strateji oluşturuyoruz. Veri merkezi kapasitemizi artırıyor, büyük veri merkezlerini ülkemize çekmek için çalışmalarımız devam ediyoruz. Yasal düzenlemeleri hızlandırarak sınır ötesi veri paylaşımını teşvik ediyoruz. Bakanlık olarak ve kamu olarak ciddi bir teşvik mekanizması yürütüyoruz. Yapay zeka çalışmalarında ivme kazanmayı hedefliyoruz ve bilişim sektöründeki iş birliklerimizi artırmayı planlıyoruz. Sektör kampüs programı ile üniversite öğrencilerini sektöre hazırlıyoruz. İŞKUR ile iş birliği yaparak bilişim sektörüne hitap edecek bir yapı kuruyoruz. Yapacak çok işimiz var ve bu potansiyeli birlikte iş birliği ile değerlendirebiliriz.”
“Yatırım almak ve yapmak için süreç odaklı bir örgütlenme gerekli”
T.C. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurul Üyesi Dr. Hakan Yurdakul, açılış programında gerçekleştirdiği “Teknoloji Ekonomisi” başlıklı konuşmasında Türkiye’deki bilişim sektörü rakamlarını detaylandırarak;“2021 yılı verilerine göre Türkiye, GSYH’na (OECD’de 13’üncü) kıyasla küresel BT pazarında küçük-orta ölçekli bir satıcı ve alıcıdır. Yani büyüme potansiyelimiz yüksektir ama performansı gelişim gerektirir. Donanımda (mal) dış ticaret açığı yılda %2,6 artarken, yazılımda %0,9 azalmaktadır. Büyük ölçekli olmayı gerektiren donanım yerine, odak noktamızın yazılım olması gerekmektedir. BT sektöründe kamunun destek artışına (%53) kıyasla BT ihracat artışı (%15) yavaştır. İhracat ile teknopark, şirket ve patent artışları arasındaki korelasyon çok yüksek ama firma başı çalışan sayısı düşük, ölçeklenme çok yavaş gerçekleşmektedir. Kamu sektörünün yerli ürünleri ticarileştirme performansı düşüktür. Bu tablo gösteriyor ki; kamu, sınırları belirleyip referans olabilir ancak şirketlerin öz işlerini yapması ve satış-pazarlama-networking odaklı olması gereken özel sektördür. Yatırım almak ve yapmak için süreç odaklı bir örgütlenme gerekli” dedi.