Sağlık Endüstrisi İşverenleri Sendikası (SEİS) ve Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF), Sağlık Endüstrileri Platformu Üyeleri ve sektör paydaşlarıyla birlikte, ilgililere seslerini Ankara-Ulus meydanından duyurdular. Sektör temsilcileri, alacaklarının ödenmesi noktasında umursamaz davranan makam ve ilgililerin duyarsızlığını kamuoyu ile paylaştılar.
Tıbbi Cihaz sektörü temsilcileri, Ankara’da Ulus Atatürk Heykeli önünde bir araya gelerek, kamu ve üniversite hastanelerinden 19 aydır tahsil edemedikleri ve vadesi 6 milyar TL’yi geçen alacaklarıyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Sektör adına basın açıklamasını okuyan Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF) Başkan Yardımcısı Erkin Delikanlı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın sektöre toplam borcunun 6 milyar TL olduğunu ve eylem öncesi 1 milyar TL ödeme yapıldığını belirterek; “Verdiğiniz kredilerin faizine yetmez. Eylem öncesi manidar oldu” dedi. Delikanlı tarafından yapılan açıklama şöyle: “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından Stratejik öneme sahip 5 sektörden biri olarak açıklanmıştır. Stratejik 5 sektörden biri olarak değerlendirilen sektörümüz, bu kabulleniş ve değere uygun olarak kendine düşen tüm hizmet ve tedarikleri her şart ve durumda kesintisiz olarak yerine getirmiştir. Yurt içinde sağlığın tüm ihtiyaç alanlarına, aksaksız hizmet vererek ve tedarik sağlayarak, canla başla çalışırken, aynı zamanda yurtdışı pazarlarda da rekabete ederek ülkesine döviz ve yatırım kazandırmış ve kazandırmaya devam etmektedir. Ve bilinmelidir ki Türkiye’de iş dünyasında iş verenler olarak böylesine mağdur edilmiş ve eylem yapmaya mecbur bırakılmış tek sektör Tıbbi Cihaz Sektörüdür. Özellikle COVİD-19 sürecinde iş yerleri taciz edilen, ürünlerine el konulan, ihracata zorluk çıkarılan tıbbi cihaz sektörü, kamusal ve vicdani sorumluluğu gereğince tüm olumsuz şartlara rağmen hizmet sunmaya devam etmiştir. Sektörümüz bu bilinç ve sorumluluk ile tedarike devam etmeye çalışırken, kendisini önemsizleştiren duyarsız bir tavırla karşılaşmış, alınan malzeme ve hizmet bedelleri, sözleşmede yer verilen sürede ödenmemiştir. Bu nedenle birçok meslektaşımız iş yerlerini kaybetmiş ve maalesef intihar eden arkadaşlarımız olmuştur. Sektörümüzün her durum ve şartta göstermiş olduğu fedakârlıklar karşısında, hizmet sunduğu ve malzeme tedariki sağladığı kamu kurumları ve yöneticileri; aynı basiret, duyarlılık ve hassasiyeti maalesef göstermemişlerdir. Tıbbi cihaz Beyindeki pil, kalpteki stent, solunum ihtiyacında solunum devresi, damar yolunda anjiokat kateteri, aşı olduğunuz enjektör, sakatlandığınızda koltuk değneğinizdir.
Tıbbi Cihaz Sektörümüzün Kıymetli Temsilcileri; Sorunlarımızı çözmek için, gitmediğimiz makam, çalmadığımız kapı, yapmadığımız açıklama kalmamıştır. Biz sektör temsilcileri olarak, tıbbi cihaz camiasının sorunlarını medeni müzakere alanları olan masalarda çözmek için büyük gayretler gösterdik. Fakat maalesef görmeyen, anlamak istemeyen, umursamayan bir tavırla karşı karşıyayız. Sektörümüz mensupları devletine güvenmiş, malzeme vermiş, hizmet üretmiş ve sözleşme yapmış, bununla da yetinmemiş almadığı fatura bedeli karşılığı, tüm vergilerini de devletine ödemiştir. Böyle bir ticaret dünyanın neresinde vardır? Bugün sektörümüzün kamudan vadesi geçmiş alacaklarının toplamı 6 Milyar Türk lirasıdır. Gerçekten bu para devletimiz için ödenemeyecek bir tutar değildir. Eğer ülkemizde olağan dışı bir durum var ve biz bunu bilmiyorsak, milletçe elimizi taşın altına koymaya hazırız. Hangi makul gerekçe ile ödeme yapılmamaktadır? Bu duyarsız davranış ve tasarrufla sektörümüz çaresiz bırakılmış, ilki 2018, ikincisi 2020 olmak üzere iki defa ortalama yüzde 27-25 dayatma feragate zorlanmış ve maalesef bunda da kamu otoritesi muvaffak olmuştur. Şirketini kaybetmek istemeyen ve “bir daha ödemelerde aksama olmayacak” sözü veren kamu otoritesinin sözüne güvenerek alacaklarının bir kısmından vaz geçmek zorunda kalmıştır. Ancak Feragat yapan şirketlere düzenli ödeme yapılacağı yönünde verilen söz her zamanki gibi yine tutulmamış, feragat yapan ve yapamayan hiçbir meslektaşımız ödeme alamamıştır. Geldiğimiz noktada sektörümüz Kamu hastaneleri ve Üniversite hastanelerinden 19 aydır alacaklarını tahsil edememektedir. Gelirlerinin tamamına yakınını kaybetme noktasına sürüklenmiş olan sektörümüz, üretim yapamaz, hammadde tedarik edemez ve ithalat gerçekleştiremez duruma gelmiştir. Tedarik zincirini sürdüremeyecek noktaya sürüklenen tıbbi cihaz sektörü olarak bugün buradan sesimizi duyurmaya çalışıyor ve diyoruz ki: “Sayın yöneticiler sayenizde tedarik zinciri kırılma noktasına geldi, getirdiğiniz noktadan sektörümüzü geri döndürmek sizin elinizde, biz her türlü fedakarlığı yaparken, var olan bütçe hangi keyfiyetle kullanılmaktadır. Toplumun sağlığı hiçe sayılmakta, sağlık sisteminin sağlamış olduğu toplam fayda ve itibar yok edilmektedir. Bu anlayışla neye hizmet edildiği kamuoyuna açıklanmak zorundadır.
“GEÇ ÖDEMELER DİREKTİFİNİN UYGULAMAYA KONSUN”
Evet zor bir dönemden geçiyoruz, gerçekten çaresiz bir noktaya sürüklenmiş durumdayız. Tedarik sağlama gücünden yoksun hale getirildik, bu yoksunluk tedarik zincirini olumsuz etkileyecektir. Fakat her şeye rağmen umutsuz değiliz. Bu ülkeye sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Umudumuzu hiç kaybetmedik, bugün sesimizi duyacak ve belki de hiç haberdar olmamış çözüm ehli otoriteler harekete geçecek ve sürece olumlu ve değerli katkı sağlayacaktır. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ve Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca olmak üzere anılan bakanlıkların yetkilileri ile sesimizi duyması gerekenlere bir kez daha sesleniyoruz; tıbbi cihaz sektörümüzün kurumlarınızda birikmiş ve 19 aydır ödenmeyen vadesi geçmiş 6 Milyar Türk lirası alacağı bulunmaktadır. Alacağımızın defaten ve acilen sektörümüze ödenmesi gerekmektedir. Biz her türlü fedakârlığı yapar iken, kurumlarınızla yapmış olduğumuz sözleşmelerde yer alan ödeme vadelerine uymayarak tedarik zincirinin kırılmasına sebep oluyorsunuz. Tedarik zincirini sürdürebilmek için takatimiz kalmamıştır. Bundan sonra tedarik zincirinde oluşacak aksamaların sebebi sizlersiniz. Biz sektör olarak uyarıcı görevimizi yapmak için bugün buradayız. Sizden sadece karşılıklı akitleştiğimiz sözleşmelerde yazan ödeme vadelerine uymanızı bekliyoruz. Geç Ödemeler Direktifinin uygulamaya konulmasını, zamanında ödeme yapmayan kamu yöneticileri hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını talep ediyoruz. Yukarıda açıkça ortaya koyduğumuz talebimizin yerine getirilmesi konusunda ilgililerin gerekli özen, basiret ve hassasiyeti göstereceklerini, sektörümüzün sorunlarının acilen çözüleceğini umuyor, katılımlarınız için sizlere teşekkür ediyor, saygılar sunuyoruz.”
“SEKTÖR HAKKI OLANI İSTİYOR”
Sektörün alacaklarıyla ilgili konuşan TÜMDEF Başkanı Kemal Yaz da haklı bir sebeple eylemde bulunduklarını söyledi. Başkan Yaz; “Ödemelerle ilgili sektörümüzün çektiği sorunlara ilişkin kamuoyunda farkındalık oluşması için bir araya geldik. Bu amaçla ülkemizin her tarafından meslektaşlarımız burada. Burada bir isyan ve başkaldırı yok, aksine ortak aklın nasıl tesis edileceğini ifade etmek istiyoruz. Buradan sonra da sorunlarımızın çözümü için planlı bir şekilde hareket edilmesini umuyoruz. Sektörümüzde kimse hakkı olmayanı istemiyor. Sektörümüz fahiş bir sektör değil, vatansever bir sektör. O nedenle bu sektöre sahip çıkmak gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.