Siemens Healthineers Türkiye Görüntüleme Ülke Lideri Enis Sonemel ile Siemens Healthineers’ın Türkiye’de görüntüleme sistemleri alanındaki faaliyetleri üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik:
Siemens Healthineers’ın pazara sunduğu görüntüleme sistemleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Sektörde yenilikler var mı?
Siemens, sağlık sektörüne yönelik teknolojiler geliştirmeye, özellikle de görüntüleme sistemleri üzerinde çalışmaya yaklaşık 170 yıl önce başladı. X-ray’in keşfiyle birlikte üretmeye başladığımız röntgen tüplerinden günümüze, geliştirdiğimiz yeniliklerle insan sağlığına değer katmak en büyük gayemiz. Görüntüleme teknolojilerinde düşük radyasyon dozu, yüksek zamansal çözünürlük ve hasta konforu odağında cihazlar geliştiriyoruz. Siemens Healthineers, bir teknoloji şirketi olmanın ötesinde, bir inovasyon şirketi. Her yıl hemen hemen her ürün grubunda pazar dinamiklerini değiştiren yeniliklere imza atıyoruz. Bu bağlamda sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde büyük veri çözümleri, yapay zeka, mobil sağlık uygulamaları, robotik sistemler, hibrit ameliyathaneler gibi alanlara odaklanıyoruz. Bir başka kritik konu da tıpta kişiye özel tedaviye yoğunlaşmak. Yenilikçi teknolojilerimizle ilaç dozlarının kişiye özel olmasını, sonuçların daha iyi sınıflandırılmasını ve bunlara bağlı olarak tedavide daha spesifik kararlar alınmasını sağlamaya çalışıyoruz. Amacımız, sağlık hizmeti sunucularının daha düşük maliyetlerle daha kaliteli çıktılar elde etmesini sağlamak.
Bugünlerde yapay zeka herkesin dilinde. Siemens’in yapay zeka teknolojisi yolculuğu ise 20 sene önce başladı. Bildiğiniz gibi, üretilen veri hacmi her geçen yıl müthiş boyutlara ulaşıyor. 2017 Stanford Medicine Health Trends Raporu’na göre, her sene sağlık verileri bir önceki yıla göre %48 büyüme gösteriyor. Biz de Siemens Healthineers olarak dünya genelinde saat başı 240 bin hastanın 600 bin tıbbi görüntüsünü veya laboratuvar sonucunu üretirken yaklaşık 100 milyon tıbbi görüntüyü işleyip bu görüntülerin depolanmasını sağlıyoruz. Yapay zeka, bu verileri işlenebilir, anlamlı ve istatistiki verilere dönüştürüyor. Örneğin, son yıllarda geliştirdiğimiz teamplay platformu doz yönetimi, görüntüleme sistemlerinin kullanım bilgisi ve klinik iş akışlarının optimizasyonunu mümkün kılarak sağlık kuruluşlarının finansal performansını iyileştirmelerine destek oluyor.
Somatom Edge Plus, Somatom Drive ve Somatom Force sistemlerimize yerleştirilen Fast 3D kamera, hastanın anatomik işaretlerini tanımak için yapay zeka ve derin öğrenme teknolojileri kullanıyor. Bu anatomik işaretlerin doğru yorumlanmasıyla çekimlerde istenmeyen varyasyonlar azaltılıyor ve tekrar çekimler önlenmiş oluyor.
MR görüntülemede de yapay zekayla birlikte bir paradigma değişimi yaşandığını söyleyebilirim. Biomatrix teknolojisi ile donatılmış ultra-yüksek dansiteli yeni Bio- matrix bobinlerimiz, kusursuzca entegre edilmiş solunum hareket ve nabız sensörlerini kullanarak hastanın fizyolojisine uyum gösterip görüntüleme yapabiliyor. Select&GO dokunmatik panellerimiz, detaylı anatomi bilgisi olmayan kullanıcıların bile hastayı daha hızlı ve doğru şekilde konumlandırmasını sağlıyor.
Siemens Healthineers’ın Türkiye’de görüntüleme sistemleri alanındaki durumu nedir? Cihazlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Siemens’in global sağlık sektörüne sunduğu ürün ve çözümlerin neredeyse tamamını Türkiye pazarına da sunuyoruz. Kurulu cihaz parkurumuz Türkiye’de her gün 200 binden fazla kişinin hayatına dokunmakta. Türkiye’nin önde gelen birçok hastanesinde Siemens Healthineers görüntüleme sistemlerinin uzmanlığına güveniliyor. Ülkemizdeki her iki MR cihazından birinin Siemens markalı olması gurur verici. 1.5 Tesla MR’dan dünyadaki tek ticari 7 Tesla MR sistemi olan Magnetom Terra‘ya ve dünyanın ilk tümleşik çalışan PET-MR sisteminden, bilimsel araştırmalar için kullanılan 11.4 Tesla MR sistemine kadar çok geniş bir yelpazede ürün portföyü sunuyoruz. MR konusuna değinmişken yeni 3 Tesla sistemimiz Magnetom Vida’dan da söz etmek isterim. Dünyada ilk kez Biomatrix teknolojisi kullanılan MR cihazımız Magnetom Vida’da solunum, hareket ve kalp atım sensörleri ile her hastanın kendine has fizyolojisi sürekli izlenip görüntüleme hastaya özel hale getiriliyor ve her seferinde en iyi ve en hızlı görüntülemeye imkan tanınıyor. Magnetom Vida ile beraber abdominal ve kardiyak MR gibi kompleks işlemlerde nefes tutmaya gerek kalmadan hızlı MR görüntüleme imkanı tanıyan yeni nesil MR teknolojisi “Compressed Sensing”i de klinik kullanım için pazara sunduk.
BT alanında Somatom Force cihazımız bugüne dek 200’den fazla bilimsel makaleye konu oldu. Kendi segmentindeki en üstün sistem olan ultra düşük doz prensiplerine göre işleyen böbrek dostu Bilgisayarlı Tomografi ürünümüzün en yeni versiyonu, sağlık kuruluşlarının hassas tıbba giden yolda bir sonraki adımı atmalarına yardımcı oluyor. Avrupa Radyoloji Kongresi’nde tanıttığımız Somatom go platformuna yeni eklenen Somatom go.All ve Somatom go.Top ile gelişmiş kardiyoloji ve girişimsel işlemlerde de tablet teknolojisi aracılığıyla mobil iş akışı sağlanırken kullanıcının hastayla birebir iletişim halinde olmasını sağlıyoruz. Somatom go platformu sayesinde sistemler otomatize ve kullanıcı bağımsız hale geliyor. Ultrason alanında ise, yine Avrupa Radyoloji Kongresi’nde tanıtma fırsatı bulduğumuz Acuson Juniper ile üst düzey ultrasonografi alanında yepyeni bir sayfa açtık.
Ülkemizde de görüntüleme cihazları sağlık yatırımlarında önemli bir paya sahip. Hastaneler görüntüleme altyapılarını yeniliyorlar mı?
Devlet hastaneleri, özel hastaneler, üniversite hastaneleri ve hizmet sağlayıcıların görüntüleme pazarındaki yatırımları artarak devam ediyor. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı toplu alımlarla da yüksek teknolojili ekipmanları devlet hastanelerinin hizmetine sunuyor. Bu da hastanelerin cihaz yenileme, bir üst teknolojiye yükseltme ve son teknolojilerin takibi konusunda istekli olduğunu gösteriyor.
Görüntüleme cihazlarında hasta konforu konusu oldukça önem kazandı. Bununla ilgili neler söylersiniz?
Hasta konforu bizim için en öncelikli konulardan biri. Hasta konforunu artırmaya yönelik yeni mamografi çözümümüz Mammomat Revelation’dan MR’da yeni Biomatrix bobinlerimize ve sessiz MR teknolojimiz QuiteSuite’e kadar pek çok ürünümüzle hastaların yaşadığı stresi en aza indirmeye ve konforu maksimum seviyeye çıkarmaya çalışıyoruz. Yine hasta konforu konusunda Magnetom Vida ve Magnetom Sola cihazlarımızda kullanılan “Compressed Sensing” teknolojisi sayesinde hastanın nefes tutmasına gerek kalmadan hızlı çekim yapılmasını örnek verebilirim. Bilgisayarlı Tomografi sistemlerimizden örnek vermem gerekirse, Somatom go platformundaki tablet teknolojisi sayesinde çekim protokolleri hastanın yanında ayarlanabiliyor ve kullanıcı hastayla birebir iletişim içinde oluyor. Bu durum hastaların stres seviyesini azaltıp daha konforlu görüntülenmelerine imkân tanıyor.
Sağlık hizmetlerinde tıbbi görüntülemenin rolünden biraz bahsedebilir misiniz?
Tıbbi görüntüleme, muayeneyi destekleyen, detaylandıran ve kimi zaman da gözle görünmeyen detayları ortaya çıkaran çok önemli bir araç. Diğer bir deyişle, tanının kritik bir parçası olan tıbbi görüntüleme, tedavinin de ilk adımını oluşturuyor. Buna bağlı olarak, tanıya ve sonrasında tedaviye yönelik tıbbi görüntüleme teknolojilerinin gelişimi, doğrudan sektörün gelişimini de tetikliyor. Biz, dijitalleşme aracılığıyla sağlık hizmet sunucularının daha fazla değer yaratacağına inanıyoruz. Hassas tıbbı geliştirmede tanı doğruluğunu arttırma, tanıda tutarlılık, kişiselleştirilmiş bakım ve girişimsel tedavi adımlarını izliyoruz.
Görüntüleme alanında çok sayıda teknolojik gelişme yaşanırken, ultrason da yeni kullanım alanları edinmeye devam ediyor. Siemens Healthineers’ın ultrason portföyü hakkında bilgi verebilir misiniz?
Ultrason bugün genel olarak bilinen radyoloji, kardiyoloji, kadın doğum alanlarına ek olarak hemen hemen bir hastanenin tüm kliniklerinde ve branşlarında kullanılıyor. Tüm bu kliniklerinse farklı farklı ihtiyaçları olduğunu görüyoruz. Ultrason portföyümüzün yeni üyesi Acuson Juniper tam da bu farklı ihtiyaçları karşılamak için tasarlanmış bir sistem. Siemens Healthineers, Acuson Juniper’ı tasarlarken şu ana kadarki en geniş odak grubunu kurdu ve tam 365 katılımcıdan geri bildirim aldı. Juniper yüksek görüntü kalitesine ek olarak çok yönlülüğü ve uyarlanabilirliği ile çeşitli hasta anatomileri ve fizyolojileri için ideal bir sistem. Tüm rutin uygulamaların geliştirilmiş klinik iş akışı ile hızlıca yapılabilmesine ek olarak, Shearwave elastografi görüntüleme gibi gelişmiş özellikler de Juniper’da mevcut. Buna ek olarak hem hasta hem de kullanıcı deneyimini ve konforunu en üste çıkaracak şekilde sınıfının en küçük, en hafif ve en sessiz ultrason sistemi olarak tasarlandığını söyleyebilirim. Yine kardiyoloji ve kardiyovasküler cerrahi alanında ekokardiyografi sistemlerimiz hastalığın tanı, teşhis ve tedavisinde hayati öneme sahip. Özellikle girişimsel işlemler öncesinde ve esnasında ekokardiyografi kullanımı giderek artıyor.
Siemens Healthineers’ın globalde ve Türkiye’de Ar-Ge’ye yaklaşımı nedir?
Biz kendimizi bir inovasyon şirketi olarak tanımlıyoruz. Hastaların ve sağlık sektörü çalışanlarının yaşadıkları süreçleri kolaylaştırmak, daha kesin sonuçlara ulaşılmasına yardımcı olmak ve tedavi süreçlerini hızlandırmak üzere yeni çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Müşterilerimize en yeni teşhis ve tedavi teknolojilerini sunmak amacıyla, global bütçemizin %8’inden fazlasını Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Siemens Healthineers, Türkiye’deki Ar-Ge çalışmaları kapsamında da dünya çapında üniversiteler, araştırma enstitüleri ve benzeri kuruluşlarla iş birliği yapıyor.
Buna ek olarak, inovasyon anlamında üniversiteler ile güçlü bir iş birliği içindeyiz. Bizim için önem taşıyan çalışmalarımızdan biri Boğaziçi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü ile birlikte gerçekleştirdiğimiz İnovasyon Yönetimi ve Liderlik Sertifika Programları (IMLEAP). Bu programlarla da üniversite öğrencilerine inovasyon eğitimi veriyor, ardından onların yaptıkları projelere Boğaziçi Üniversitesi’yle beraber mentorluk ederek değerlendirmeye alıyoruz. Programa katılıp birinci olan öğrencilerimiz Almanya’da düzenlenen “Innovation Research Lab Exhibition” yarışmasında da Türkiye’yi temsil ediyor, ödüllerle dönüyorlar. Bu tip başarılar hem mentorluğunu yaptığımız öğrenciler hem de markamız adına bir gurur kaynağı oluyor.
Mart ayında gerçekleşen IMLEAP finalinde önemli bir gelişme daha yaşandı. Boğaziçi Üniversitesi, Siemens Türkiye ve Siemens Healthineers Türkiye, IRL@BOUN İnovasyon Araştırma Laboratuvarı’nın kurulmasına dair protokolü imzaladı. Bu protokolle birlikte, üniversite-sanayi iş birliğinde inovatif çözümler geliştirilmesine yönelik önemli bir adım atılmış oldu. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Kampüsü’nde bulunan TETAM (Teleiletişim ve Enformatik Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi) bünyesi altında kurulacak olan laboratuvarda IMLEAP ve benzeri programların yanı sıra disiplinler arası çalışma ve proje grupları oluşturulacak. Bu laboratuvar aracılığıyla lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin tez ve proje çalışmalarının desteklenmesi, gerekli altyapının ve iş birliği ağının kurulması, öğrenciler arasında inovasyon kültürünün yaygınlaştırılması ve ulusal/uluslararası konsorsiyumlar kurulması amaçlanıyor.
Girişimsel görüntüleme alanında kullanılan sistemlerinizle ilgili neler söylemek istersiniz?
Özellikle girişimsel kardiyoloji ve girişimsel radyoloji alanlarında anjiyo sistemlerimiz çok yoğun talep görüyor. Artis One, Artis Zee ve Artis Q serilerimiz anjiyo cihazı arayışında olan kamu, üniversite ve özel hastaneler tarafından görüntü kalitesi ve kullanım kolaylıkları sebebiyle tercih ediliyor. Bu alandaki en gelişmiş çözümlerimizden biri olan Artis pheno; özellikle son yıllarda önemi giderek artan minimal düzeyde invazif cerrahi, girişimsel radyoloji ve girişimsel kardiyoloji için özel olarak geliştirildi. Artis pheno’yu yine Siemens Healthineers imzalı önceki nesil sistemlerle kıyaslamak gerekirse şunları söyleyebilirim: Artis pheno 2k görüntüleme teknolojisiyle 2D görüntülemede çözünürlüğü dört kat artırırken 3D taramayı da yüzde 15 ila 68 oranında hızlandırabiliyor. Kristal-silikon yapısına sahip dedektör teknolojisi sayesinde ultra-düşük dozda radyasyon kullanımının yanı sıra, kilolu hastalarda dahi yüksek görüntü kalitesi ile çalışma imkanı sunuyor. Hijyen odaklı tasarımıyla da dikkat çeken Artis pheno, robotik yapısıyla esnek bir kullanım da sunuyor ve hibrit ameliyathanelerde kolaylıkla kullanılabiliyor.
Artis pheno’da masanın baş tarafı, hastanın tansiyonunu stabilize etmek için veya gerekli olduğunda daha kolay nefes alıp vermeyi sağlamak için yukarı ya da aşağı yönde eğilebiliyor. Ameliyathaneler için devrim sayılabilecek Nexaris çözümümüz sayesinde robotik Anjiyo, intraoperatif MR ve raylar üzerinde hareketli BT görüntüleme cihazlarının kullanımını kardiyovasküler, torasik, nöro, ortopedi, travma, omurga cerrahilerinin hizmetine sunuyoruz. Böylece hasta pozisyonunu değiştirmeden ileri düzey tedavi yöntemleri ile hastaların cerrahi işlemlerden en az etkilenerek en hızlı şekilde iyileşmesi sağlanıyor. Bu sebeple anjiyo cihazlarımızın yanında MR, tomografi ve ultrason çözümlerimizle de girişimsel radyoloji alanında ileri tedavi uygulamalarına yön verdiğimizi söyleyebilirim.
Siemens Healthineers olarak Kamu-Özel Ortaklığı (PPP-Public Private Partnership) yapılan veya yapımı süren şehir hastanelerine yönelik faaliyetleriniz neler? Hangi hastanelerin hangi ürün veya hizmet ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz?
Kamu-Özel Sektör İş Birliği kapsamında şimdilik 36 Şehir Hastanesinin kurulması planlanmış durumda. Bu hastanelerin bir kısmı hizmete başladı, bir kısmının ise inşa ve donanım süreci devam ediyor. Siemens Healthineers olarak Şehir Hastanelerinin hizmet kalitesine katkıda bulunmak amacıyla bu projelere aktif katılım gösteriyoruz. Bu hastanelere görüntüleme cihazları, özel yazılımlar gibi ürün temininin yanı sıra ekipman, servis, klinik operasyon ve finansman desteği de sunuyoruz. Görüntüleme anlamında Yozgat Şehir Hastanesi’ne anjiyografi, ultrason, moleküler görüntüleme, MR, bilgisayarlı tomografi, mamografi, X-ray cihazları ve görüntüleme yazılımlarıyla beraber Entegre Servis Yönetimi (ISM) hizmetini de sunuyoruz. Temin edilen görüntüleme sistemlerinin ekipman ve bakım servisleri de tarafımızdan sağlanıyor. 2017’de hizmete giren 800 yataklı Isparta Bölge Sağlık Kampüsü’nde de Siemens Healthineers’ın MR, Moleküler Görüntüleme ve X-ray cihazları kullanılıyor. Yapımı süren diğer şehir hastanesi projeleri için de görüşmelerimiz devam ediyor. Son olarak Kayseri ve Manisa projelerinde Anjiyografi, MR, BT, X-ray Cihazları ve Moleküler Görüntüleme sistemlerimizle yer almaktayız. Ayrıca dünyada ilk defa Türkiye’de bu projeler kapsamında laboratuvar ve görüntüleme hizmetleri sunmaya yöneldik. Mersin Şehir Hastanesi projesi kapsamında Siemens olarak Türkiye’de ilk defa laboratuvar hizmetlerini devreye soktuk. Mersin Şehir Hastanesi’nin ardından Türkiye’deki en büyük şehir hastanesi olması planlanan Bilkent Şehir Hastanesi’ne de bu hizmeti sağlayacağız. Bilkent’te biyokimya, mikrobiyoloji, patoloji, genetik ve diğer laboratuvar işlemleri için her gün 12.000’den fazla hastaya hizmet vermeyi planlıyoruz.