Hüseyin SARPKAYA
Her alanda olduğu gibi sektörümüzün de içsel bir yenilenmeye ihtiyacı olduğu aşikârdır. Özellikle yenilenme tabirini kullanıyorum, çünkü alternatifi yani yaşadığımız dönüşümü değişim olarak tanımlamak bana sanki medikal meslek mensubunun başka bir mesleğe dönüşmesi gibi hissiyat uyandırmakta. Bu sebepten dolayı yenilenme daha doğru diye düşünüyorum.
Günümüz dünyasında ve ülkemizde artık yeni bir ticaret normali hayatımıza girmiş bulunmakta. Özelikle kompleks yapılar, sağlık teknolojilerinin gelişmesi, yeni tedavi metotları, nanoteknolojik araçlar, ayrıca daha önce karşılaşmadığımız sağlığın finansmanı gibi modellerin uygulanması ile tam anlamıyla baş döndürücü gelişmeler yaşanmakta.
Bu gelişme sonucu peki biz sağlık sektörü hizmet sunucuları olarak yenilenmeye ne kadar hazırız. Eylem planımız nelerdir, nereden başlamak gerekmektedir?
Değerli okuyucularımızın ‘biz hayatta kalma mücadelesi verirken nasıl hazırlık yapalım?’ dediğini duyar gibiyim.
Evet, haklısınız sektörümüz şuan yoğun bakımda, fakat Türkiye hamdolsun güçlü bir ülke kadim bir medeniyet. Badireleri atlatacak elbet. İşte o gün geldiğinde dönüşüm sonrası bizler yani medikal tedarikçileri piyasanın neresinde ve nasıl olacağız? diye düşünmemiz gerekiyor.
Eylem ve ilk adım: Yük önce sektörümüzün dernekleri ve vakıflarına düşüyor. Bir yandan sıkıntılarımızın çözümü konusundaki gerekli yerlerde lobi ve bilgilendirme faaliyetleri çalışmalar yaparken, bir yandan da değişen sektör dinamikleri içerisinde firmalarımızın gelişimi tartışılmalı.
Hepimiz şirketlerinde aslında buna benzer bir çalışma yapmıyor muyuz? Gayet güzel finans muhasebe para bulmaya çalışırken pazarlama, satışa, tanıtıma devam ediyoruz. Başarı dediğiniz bu şekilde geliyor aslında.
Gelecekte en çok konuşacak konuların başında aslında bugün de konuşulan sağlık hizmetlerini, cihazı, sarfı kim nasıl ödeyecek sorusu var? Bu sorunun cevabi inanın çok kolay değil. Dünya da gelecekte oluşacak sağlık hizmetleri finansmanı problemini çözmüş değil.
Kısa süre içerisinde gündemimize giren şehir hastaneleri işletme modeli, sağlık turizmi, yaşlanan nüfus, tıbbi cihaz kiralama ile kamu özel ortaklığı, tele tıp, dijital hastane gibi kavramlar aslında hepsi birer finansman modeli çalışması. Planlanan diğer konular sağlık hizmeti kiralama veya gelecekte değer temelli paket hizmet ödeme, hizmet alımı sınırları gibi konular olacak.
Aslında konuşulacak konular karşısında bizim hazırlığımız nedir? Ne gibi sözleşmeler yapılacak sorularını arkası arkasına sıralayabiliriz.
Önümüzde derinlemesine olarak diğer başlıklar ile beraber sağlık market ve şehir hastaneleri analizlerinin tarafsız şekilde yapılarak medikal tedarikçilere ne gibi olanaklar sunduğuna bakmamız gerekir.
Sektörümüz adına STK’larımız değerli raporlar sunmaktadır elbet. Fakat üyelerine sektörel fırsatları, yenilikleri anlatan bir rapora pek rastladığımı söyleyemem. İçinde bulunduğumuz zor günlere rağmen tüm paydaşların bir araya gelip sorunları değil fırsatları konuşmayı beraber yapabileceğimiz bir iş birliği olarak düşünmekteyim.