İstanbul Sağlık Müdürlüğü ‘nün ev sahipliğinde düzenlenen Sağlıkta Doğru Satın Alma Sempozyumu, 27-28 Mayıs 2015 tarihinde Holiday Inn İstanbul Airport Hotel’de gerçekleştirildi. Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Sayıştay, Sosyal Güvenlik Kurumu ve özel sağlık kuruluşu yöneticilerini bir araya getiren sempozyum 2 gün sürdü. Sempozyuma; İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Selami Albayrak, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurulu Başkanı (TKHK) Dr. Zafer Çukurova, TKHK Başkan Yardımcısı Dr. Turhan Sulhan, Beyoğlu Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Güven Bektemür, Fatih Bölgesi Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Hamza Müslümanoğlu, OHSAD Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Uğur Baran, Sayıştay Uzman Denetçisi Dr. Sadettin Doğanyigit ve Oğuz Çalık, SGK Başmüfettişi İsa Karakaş, Acil Sağlık Hizmetleri Lojistik ve Teknik Hizmetler Daire Başkanı Oğuz Cesur, Kamu İhale Kurumu Uzmanı İrfan Yılmaz, TOBB Türkiye Medikal Meclisi Başkan Yardımcısı Kazım Eryaşar, MASSİAD Denetleme Kurulu Üyesi Cengiz Balçık da katıldı. Medikal News dergisi de Sempozyuma katılarak, katılımcılara dergi dağıttı. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Eyüp Gümüş’ün de video konferans sistemi aracılığıyla katıldığı toplantı, 80 ilin sağlık birimlerinde görevli satın alma uzmanlarının da dijital katılımıyla gerçekleşti. Hastanelerde ürün ve hizmet satın alma süreçlerinde ortaya çıkan aksaklık ve eksikliklerin nedenleri ve çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantı, uygulamada ortaya çıkan sorunlara yönelik pratik çözümlere de sahne oldu. Toplantının açılış konuşmasını yapan İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Selami Albayrak, söz konusu sempozyumun bir toplantı ya da konferans formatında değil, Türkiye’nin her yerinden satın alma uzmanlarının katıldığı bir istişare ve çözüm geliştirme toplantısı olarak planlandığını söyledi. “Bugün burada satın alma açısından aklımızdan geçen her tür sorun ve sıkıntının cevap bulmasını öngörüyoruz” diyen Prof. Dr. Albayrak, söz konusu toplantının tüm sorunların en açık ve en yalın haliyle anlatılacağı ve 80 ilin satın alma ekiplerinin soru sorabileceği dijital bir platform özelliği taşıdığını belirtti.
“Satın almada sadece fiyata yönelim yanlış bir yaklaşım”
Günümüz satın alma süreçlerinde, fiyat performans orantısı gözetilmeden sadece fiyata yönelimin yanlış bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Albayrak, meslektaşlarıyla dost sohbetlerinde en sık konuşulan konulardan birinin tıbbi cihaz ve malzeme satın alma sürecinde yaşadıkları sorunlar olduğunu dile getirdi. Kendisinin de bir üroloji cerrahı olarak ameliyat ve diğer cerrahi müdahalelerde istediği stent, malzeme ve cihazı kullanmakta sorun yaşadığının altını çizen Prof. Dr. Albayrak, “Biz cerrahlar hastanın konforunu, tedavi başarı şansını ve klinik durumunu değerlendirerek tıbbi malzeme istemi yapıyoruz. Ancak satın alma hastanın ihtiyacı olan ürün yerine mali açıdan kendi uygun bulduğu ürünü kullanmamızı istiyor. Bu durum biz hekimler açısından çok ciddi bir sorunu ortaya koyuyor. Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor: Satın alma ve doğru satın alma aynı şey değildir. Doğru satın alma istenilen ürünü tüm kriterler değerlendirilerek en uygun fiyat ve kalitede sağlayabilmeyi amaçlamaktadır” dedi.
Her işlemde aynı kalitede tıbbi ürün kullanılması
Satın alma süreçlerinde yaşanan sorunların günübirlik geçici çözümlerle ortadan kaldırabilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Albayrak, şöyle devam etti: “Enteresandır, bugün halen çok komplike ameliyatlarda kullandığımız kataterle, basit bir cerrahi müdahalede kullandığımız katater birebir aynıdır. Halbuki bu kataterlerin ikisinin de aynı olması her anlamda kamu kaynaklarının israfına sebep olmaktadır. Eğer siz komplike bir ameliyatta basit özellikteki bir katater ve tıbbi malzeme kullanırsanız, o ürün sebebiyle hastanın hem hayat kalitesi düşer, hem de ömür boyu o hastanın SGK’ya ciddi faturalandırma çıkaracak bir maliyet oluşturmasına sebep olursunuz. Sonuç olarak kamu kaynaklarını ciddi anlamda heba etmiş olursunuz.”
İç kontrol sistemi
Prof. Dr. Albayrak’tan sonra kürsüye gelen Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanı Abdülvahit Sözüer ise, son on yılda ülkemizin Avrupa Birliği uyum sürecine ve küresel alana entegre olan güçlü bir vizyon ekseninde hareket ettiğini söyledi. Özellikle kamu mali yönetiminin çok daha etkin ve verimli bir çerçevede yürütülebilmesi için 2003 yılında 5018 sayılı “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu” çıkarıldığını ifade eden Sözüer, “Bu kanun 2006 yılından itibaren yürürlüğe girerek uygulanmaya başlanmıştır. Bununla birlikte kamu idareleri için iç kontrol sistemi de zorunlu hale getirilmiştir. İç kontrol sisteminin kamu kurumlarına adapte edilmesiyle kurumlar faaliyetlerinin belirlenmiş politika ve mevzuatlara göre yürütecek, kaynakları ekonomik ve verimli bir şekilde kullanacak, bunun yanı sıra idare tarafından geliştirilen organizasyon yöntem ve süreçlerle ilgili kontrolleri yaparak hesap verebilir, şeffaf ve sürdürülebilir kamu anlayışını gerçekleştirecektir” dedi.
“Kamu maliyesinin her bir kuruşu verimli kullanılmalı”
Artık küresel ve toplumsal dinamiklerin kamu hizmetlerinde maksimum kaliteyi tetikleyen ve bundan asla taviz vermeyen bir bakış açısıyla hareket etmesi gerektiğini ifade eden Sözüer, “Kamunun yegâne amacı olan; vatandaşlarına hak ettikleri hizmeti ulaştırabilme sorumluluğu biz kamu çalışanlarının omuzlarındadır. Bu sorumluluğu icra ederken kamu maliyesinin her bir kuruşunu etkili ve verimli bir şekilde kullanmalıyız. Kamunun parasıyla kamunun yararını gözeterek çalışmanın temel felsefesi hesap verebilir ve şeffaf olmaktır. Biraz önce de dile getirdiğim gibi modern kamu yönetimi için modern kamu yönetimi anlayışı denetim unsurunu bizzat kendi iç dinamikleriyle gerçekleştirebilir olduğunda zaten vatandaşına da hak ettiği hizmeti doğrudan ulaştırabilecektir” diye konuştu.
Ucuz değil, uygun bedel
Yasada ucuz ürün alınmalı diye bir şeyin bulunmadığını belirten Sayıştay Uzman Denetçisi Dr. Sadettin Doğanyiğit, “Sağlık sektörünün ilacı fiyat dışı unsurların önemsenmesidir. Tabi bu unsurlar rekabete aykırı olmamalıdır. Her üründe fiyat dışı ürünler farklılık göstermektedir. En kaliteli cihaz en uygun bedelle alınabilir. Kaliteli ürünleri işaret edecek şekilde teknik şartname hazırlanmalı. Kaliteli ürünleri yarıştırır tarzda şartname hazırlanmalı. Firma işaret edilmemeli” dedi. Fiyat dışı unsurları ihtiva eden bir kılavuzun hazırlanması gerektiğini anlatan Doğanyiğit, bunu Sağlık Bakanlığı’nın yapması gerektiğini sözlerine ekledi. Dr. Özgür Yaşar da, stok kayıtlarının yetersizliğinin satın almayı doğrudan etkilediğini söyledi. Oğuz Çalık ise, rekabete açık ihale unsurlarının benimsenmesi gerektiğinin altını çizdi. Çalık, “Teknik şartname hazırlanması için bir teknik uzman kadro oluşturulmalı. Doğru satınalma ihtiyacımız bilmemizden başlayacak” diye konuştu. TKHK Başkan Yardımcısı Turhan Sultan, “Sağlıkta mali hizmetlere asla maliyeci gözüyle bakmıyoruz. Yaptığımız işe güvenmemiz önemli. SGK, ülkede sağlıkla ilgili bir fiyatlandırma otoritesidir” dedi.
2 günde 6 oturum yapıldı
Toplantının oturum kısmı interaktif bir ortamda sürdürüldü. Format gereği Sağlık Bakanlığı Saha Uygulayıcıları ile Sayıştay, Kamu İhale Kurumu, SGK ve Maliye Bakanlığı uzmanları soruları anında cevaplandırdı. Toplamda 6 oturum olarak gerçekleştirilen sempozyum sonrası katılımcılara katılım belgesi verildi. Toplantıda şu başlıklar ele alındı: Sağlık hizmeti sunum ürünlerinin tedarik sürecinde felsefemiz nasıl olmalı?, İhtiyacın doğru tespitinde yaşanan sorunlar, Teknik şartname hazırlanırken en ucuz mu? En uygun mu? Kime göre uygun? Neye göre uygun?, Teknik ve idari şartname hazırlama, Hangi ihale yöntemi ile alım yapmalıyız? Hızımız ne olmalı?, Uygun alım yöntemlerinin seçimindeki sorunlar, Satınalma süreçleri hastanelerin dinamizmine ne kadar uygundur? İhale dışındaki faktörler, Hastaneler ihtiyaçlarını kendileri mi almalı? Yoksa merkezi satınalma ile mi almalı. Merkezi satınalma hangi durumlarda ve hangi boyutta olmalı?, İhale yapmakla iş bitmiyor!, Sözleşmeye uygun mal ve hizmetlerin kabulü, SUT’a göre mi? Hayata göre mi?, İhale sürecindeki SGK yeri ve önemi.