Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Hüseyin İNCEÖZ yazdı…
Sağlık hizmeti sunan kurumların yöneticileri, yüksek kalitede hasta bakım hizmeti sunmaya odaklanmalı, koruyucu sağlık hizmetleri için ödeme yapan işverenler ise çalışanlarına bu hizmeti en iyi standartlarda sağlamaya devam etmelidir. Bunu yaparken kalite, maliyet ve çalışanların memnuniyetine dikkat etmelidirler.
Hem işverenler, hem de sağlık kurumları yöneticileri; 2030 yılında sağlık hizmetinden yararlanacak olan milyonlar için plan yapmaya devam edecektir. Sağlık sisteminden bakım talep eden hastalara bakıldığında, milenyum çağındaki bireyler yaşlıların sayısını katlayacaktır. Bu potansiyel değişiklikler ve geçişlerin tamamı, gelecek yıllarda sağlık bilgi teknolojilerinde büyük bir etkiye sahip olacaktır.
Teletıp trendi hızla yükselmekte
Hastaların sonuçlarının %98’i hekim ofisinin dışında olanlarla ilgilidir ve dolayısıyla hekim kontrolünün dışındadır. Yapılan araştırmalara göre, çok az yaşlı bilgi edinmek veya sağlıkla ilgili işlerini yürütmek için interneti kullanıyor. Bu araştırmalar, yaşlıların sadece %16 ‘sının sağlıkla ilgili bilgi almak , %7 ‘sinin hekimlerle temasa geçmek ve %5 ‘inin ise sigorta ihtiyaçlarını karşılamak için çevrimiçi olduğunu gösteriyor. Milenyum çağındakiler ise, sağlık hizmetlerinde teknolojiyi şaşırtıcı olmayan bir şekilde daha ileri düzeyde kullanıyor. Araştırmalara göre, %60 ‘ı teletıp hizmetinin kullanımını destekliyor, diğer bir deyişle mobil sağlık uygulamaları aracılığıyla sağlık bilgilerini ve video görüşmelerini doktorlarıyla paylaşıyor ve %71 ‘i de doktorlarının mobil sağlık uygulamalarını benimsemesini istiyor.
Teletıp hizmetleri
Farklı demografik özelliklere sahip bireyler teknolojiyi farklı oranlarda kabul etse de; sağlık idarecileri yaşlılar da dahil olmak üzere, daha fazla hastanın ve çalışanın teletıp hizmetlerini talep etmeye başlayacağını iddia ediyor. Sağlık politikalarında teletıp; sağlık, halk sağlığı ve sağlık eğitiminin iletilmesi ve telekomünikasyon teknolojilerini kullanarak desteklenmesi için araçlar veya yöntemler topluluğu anlamına geliyor. Teletıp bakımı örnekleri arasında, bir klinisyenin güvenli e-posta veya bir hasta portalı üzerinden, hasta sorularını cevaplaması ya da uzakta bulunan bir uzmanla şahsen orada bulunan hasta arasında arabulucu rolünde yer aldığı canlı video görüşmeleri sıralanabilir. Piyasa dinamikleri, tüketicilerin her zamankinden çok daha fazla dijital uygulamalara uyumlu olduğunu ve sağlık hizmetlerinin pratik ve kolay olmasını tercih ettiklerini göstermektedir.
İzlem gerektiren devamlı tedaviler
Teletıpı kullanmakta tereddüt eden sağlık hizmeti sağlayıcıları için alternatif ödeme modelleri bir motivasyon kaynağı olabilir. Örneğin, diyabetik hasta bakımı ile ilgili değer temelli ölçütlerle karşı karşıya bulunan hizmet sağlayıcıların, gerçek zamanlı hasta izleme olanağı sağlayan uzaktan glikoz monitörleri gibi telekomünikasyon cihazlarını benimsemeleri gerekebilir. Sağlık kurumlarının başarısının, önerdikleri sağlık teknolojilerinin kullanımını artırma ve bu bilgiyi harekete geçirme yeteneklerine bağlı olacağı söylenebilir. Teletıp uygulamaları hastaların kendi sonuçlarını daha interaktif takip edebilme, tansiyon ilaçları veya diyabet insülin takviyesi gibi izlem gerektiren devamlı tedavilerde daha iyi bir iş çıkarmalarına yardımcı olmaktadır.
Gelişmekte olan ekonomilerdeki bütçe baskısına rağmen, teletıp çözümleri bugünün ve geleceğin en popüler trendi olacaktır. Diyabet veya kronik obstrüktif akciğer hastalığı veya astım gibi hastalıklarla ilgili gerçek zamanlı verilere erişimin, sağlık hizmeti sağlayıcıları için zorunluluk olacağını; buna ek olarak, hastane dışında ev ve okul ortamlarında sağlanan bakıma yönelik geçişin de devam edeceğini söylemek mümkündür. Her geçen gün daha fazla işveren, teletıp hizmetinin faydalarını tanımaktadır. Örneğin Deloitte şirketi, 50 eyaletteki çalışanlarına, tablet veya akıllı telefon aracılığıyla doktordan sanal ziyaretleri için 25 dolarlık katkı payı ödeme imkânı sunmaktadır.