Abbott Merkez Diagnostik Divizyonu Türkiye, İran, Lübnan, Azerbaycan, Gürcistan, KKTC Genel Müdürü Yelda Ulu Colin:
“Sağlık hizmetlerinde lider bir organizasyon olarak, insanların daha uzun ve daha iyi şekilde yaşamasına yardımcı olma konusunda çalışıyoruz”
Abbott Merkez Diagnostik Divizyonu Türkiye, İran, Lübnan, Azerbaycan, Gürcistan, KKTC Genel Müdürü Yelda Ulu Colin ile bir söyleşi gerçekleştirdik:
Sektörünüzde şirket olarak nasıl bir fark yaratıyorsunuz? Son 1 yılı nasıl geçirdiniz?
Abbott olarak çeşitlendirilmiş iş modelimiz ve şirket kültürümüzün bir sonucu olarak pandemi sürecini en iyi şekilde yönettik. Yine bu dönemde, çalışma arkadaşlarımızın bağlılıkları ve yoğun çalışmalarının yanı sıra, esnek tedarik zincirimiz sayesinde insanların hayatlarını değiştiren teknolojileri dünya çapında milyonlarca insana ulaştırmaya devam ettik. COVID-19 teşhis testleri portföyümüzü geliştirdik ve büyüttük.
Pandemi öncesindeki dönemde uzaktan izleme, diyabet yönetimi, kardiyovasküler bakım gibi birçok yenilik hayata geçirmiştik. Pandemi döneminde ise bu inovatif çözümler, doktor ve hasta arasındaki zorlaşan yüz yüze etkileşimi uzaktan izleme ve iletişim ile mümkün kılarak önemli bir değer yarattı. İnsanların sağlıklı olmalarına, sağlıklı kalmalarına ve daha dolu bir yaşam sürmelerine yardımcı olmak için diyabet yönetimi, teşhis ve kardiyovasküler teknolojide ilerlemeye devam edeceğiz.
Şirket olarak topluma nasıl bir etki yaratıyorsunuz? “Sosyal etki” stratejinizi paylaşır mısınız?
Sağlık hizmetlerinde lider bir organizasyon olarak, insanların daha uzun ve daha iyi şekilde yaşamasına yardımcı olma konusunda çalışıyoruz. Çığır açan yenilikleri tespit ederek, bunlara yatırım yapmak için güçlü yönlerimizden faydalanıyor, yeni ortaya çıkan sağlık hizmetleri ihtiyaçlarını karşılayabilmek için iş modelleri tasarlıyoruz. Bilimsel ve teknik uzmanlığımız aracılığıyla sosyal zorlukları ele almak adına ölçülebilir yöntemler buluyoruz.
Odak alanlarımızdan biri, sağlık hizmetlerine erişim. Sağlıklı yaşamlar sürdürmeye ilişkin engelleri ele alacak şekilde dünya çapında iş birliği yapıyoruz. Yaşadığımız ve faaliyetlerimizi sürdürdüğümüz yerdeki toplumları güçlendirmeye yönelik olarak topluluk katılımını esas alıyoruz. Ayrıca, işimiz ve faaliyet gösterdiğimiz yerdeki toplumlar için değer yaratmaya odaklanarak ortak etki yaratıyoruz. Son olarak da, yeni nesil bilim insanlarına ve mühendislere ilham olma amacıyla bilimsel eğitimi destekliyoruz.
Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (diversity, equity and inclusion – DEI) ile ilgili her türlü çalışmamızın, kurum içinden başlayarak dışa doğru bir sosyal etki yaratacağına inanıyoruz. DEI çalışmalarımızın temelinde çalışanlarımız yer alıyor. Onların çabaları sayesinde uzun bir yol kat ettik ve birçok alanda ilerleme kaydediyoruz. Daha fazlası için de çalışmaya devam ediyoruz. Güçlü temelimizi sürekli geliştirmeye kararlıyız.
Bizim için DEI’yi teşvik etmek, bir bitiş çizgisine ulaşmak değil, dinlemek, öğrenmek ve sürekli uyum sağlamakla ilgili. Daima bu ruhla ilerliyoruz. Ancak çok daha ileri gitmeye kararlıyız. 2020’de yaşanan olağan dışı pandemi gündemi, daha kapsayıcı bir şirket ve toplum inşa etme kararlılığımızı güçlendirdi. Bu çalışmalarımızın sonucunda ise şirket genelinde sağlam bir DEI kültürü oluşturduk.
Bu çalışmaların sonuçlarıyla ilgili birkaç rakam paylaşmak isterim. Bugün Abbott çalışanlarının yüzde 45’ini kadınlar oluşturuyor. Yöneticilerin ise yüzde 32’si kadın. Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik alanında staj yapan lise öğrencilerinin yüzde 75’ini de yine kadınlar oluşturuyor. Kadınların gelişimi konusu şirket kimliğimizin bir parçası. Çeşitliliğe her alanda çok önem veriyoruz. Ortak hedefler ile harmanlanmış farklı görüş açılarının, yeni fikirleri beslediğine ve değişen ihtiyaçları doğru adreslediğine inanıyoruz. Çalışanlarımıza, dil, din, cinsiyet, etnik köken, yaş, statü farkı gözetmeksizin eşit imkanlar sunmayı ve her birine adaletli davranmayı görev olarak biliyoruz. Bu anlayışı, şirket içerisinde oturtmaya çalışırken de bir zorunluluk olarak değil, daha çok tüm çalışanların içselleştirdiği ve inandığı bir değer olarak şirket kültürümüzün bir parçası haline getirmeye çalışıyoruz.
Abbott’ta kadınlar olağanüstü kariyerlere imza atabiliyor. Kadın çalışanlarımıza başarılı olmaları ve liderlik becerilerini geliştirmeleri için, meydan okuyan ve ödüllendirici imkanlar ile fark yaratan işler sunuyoruz. Abbott Türkiye olarak ise bu konudaki çalışmalarımız neticesinde arka arkaya üç sene Türkiye’de Top Employer seçildik. Abbott’un Kadın Liderleri (WLA) ağı, iş hedeflerine ulaşırken Abbott’ta kadınların liderlik rollerini artırma çalışmaları yürütüyor. WLA, kadınlara yenilikçi ve deneyimli profesyonellerle ağ kurma, liderlik kaslarını esnetme ve dünya çapında bağları güçlendirme fırsatları sağlıyor.
Sosyal sorumluluk, etki yaratmanın önemli bir boyutunu oluşturuyor. Sosyal sorumlulukta neler yapıyorsunuz, bu konudaki temel yaklaşımı paylaşır mısınız?
Bu konudaki vizyonumuzu şöyle özetleyebilirim: Abbott Fonu başlığı altında, daha dayanıklı ve sağlıklı toplumlar yaratan sosyal yenilikleri teşvik etme konusunda yardımı, güçlü bir kaynak olarak görüyoruz. Bu vizyon bize yeni fikirlere öncülük etmek, yeni çözümler yaratmak, yeni nesil liderler geliştirmek, toplumsal ve sosyal organizasyonları güçlendirmek ve karmaşık küresel sorunları çözmek üzere iş ortaklıkları kurmak için bir fırsat sağlıyor. Düşünceli ve etkili yardımın temeli olduğuna inandığımız üç ilkeyi benimsiyoruz. Bunlardan ilki, toplum odaklı yaklaşım. Toplum çözümleri, destek arayan kişilerle gerçekleştirilen iş birlikçi bir çaba olarak başlayıp en nihayetinde yine bu kişilere ait olacak şekilde sunulmalıdır. İkincisi, etkili olma ilkemiz. Etkilerimizi ölçmek ve değerlendirmek, sürekli öğrenmemize ve kritik kararlar almamıza olanak sağlayan güçlü bir araçtır. Üçüncüsü ise sürdürülebilirlik ilkesi. Tüm programların uzun vadedeki başarısının, sürdürülebilirlik çerçevesinde ele alınmasına bağlı olduğuna inanıyoruz.
Sürdürülebilirlik “iyi şirket” olmanın temellerinde biri. Bu konuda neler yapıyorsunuz?
Abbott’ta sürdürülebilirlik, faaliyetlerimize ilişkin fırsatların pozitif sosyal ve çevresel etki ile kesiştiği alanlarda yoğunlaşıyor. Sürdürülebilir bir büyüme sağlamayı, çığır açan bir teknoloji sunmayı ve dünya çapındaki toplumlarda değer yaratmayı hedefliyoruz. Bunun için en yüksek kalite, güvenlik, etik ve dürüstlük standartları aracılığıyla markamız ve ürünlerimiz adına güven yaratıyoruz. Değişen sağlık hizmeti ihtiyaçlarını karşılamak için yeni çözümler geliştiriyoruz. Dünya çapındaki faaliyetlerimizin çevresel ayak izini en aza indirerek ve temiz su kaynaklarını koruyarak sağlıklı yaşam ortamlarını teşvik ediyor ve koruyoruz.
İnsan haklarının korunması da dahil olmak üzere tedarik zincirimiz boyunca en yüksek çevresel ve sosyal sorumluluk standartlarını uygulayarak tedarikçilerimizle yakın bir ilişki içerisinde çalışıyoruz. Ayrıca potansiyellerini gerçekleştirebilmelerine yardımcı olmak amacıyla çalışanlarımızın sağlığını ve refahını koruyoruz. 2030 Sürdürülebilirlik Planımızda sağlıkta hakkaniyete öncelik verdik ve eşitlikçi bakımı paydaşlarımız için temel bir ilke haline getirdik. Dünya sürekli olarak toplum sağlığını tehdit eden birden fazla sağlık sorunuyla karşı karşıya. Bu nedenle Abbott gibi önde gelen sağlık şirketlerinin diğer paydaşlarla iş birliği önemli bir rol oynuyor.
Sağlık alanında hizmet veren bir şirket olarak bizim için sürdürülebilirlik, hizmet verdiğimiz insanlar için uzun vadeli etki sağlamak, sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendirmek ve çok sayıda insanın daha iyi ve daha sağlıklı yaşamasına yardımcı olmak anlamına geliyor.
2030 Sürdürülebilirlik Planımız da buna paralel olarak yaşamı değiştiren teknolojilerimizin ve ürünlerimizin erişim ve satın alınabilirliğini artırma hedefine göre hazırlandı. Bu kapsamda, bugün yılda 2 milyar insana erişirken, 10 yıl içerisinde yılda 3 milyardan fazla insanın yaşamını iyileştirmeyi hedefliyoruz.
Bu hedefe giden yolda, hayatı değiştiren teknolojilerimizin ve ürünlerimizin araştırma ve geliştirme sürecinin her adımını, üretimini, tedariğini en iyi şekilde tasarlıyoruz. Bu bakış açımız COVID-19 ve pek çok hastalıkla mücadelede anlamlı ilerleme kaydetmemizi sağladı. Erişebilirilik hedefimizde birçok kurumla da iş birliği içindeyiz.
Sosyal etki yaratan bir şirket olma hedefiniz için gelecek planlarınızı paylaşır mısınız?
Hizmet verdiğimiz insanlara uzun vadeli etki sağlayacak şekilde şirketimizi yönetmek, sağlık hizmetlerinin geleceğini şekillendirmek ve çok sayıda insanın daha iyi ve daha sağlıklı yaşamasına yardımcı olmak için çalışıyoruz. Çalışmalarımızla bu yıl 2 milyar, önümüzdeki 10 yılda 1 milyardan fazla kişiye ulaşmayı ve 2030 yılına kadar gezegendeki her 3 kişiden 1’inin hayatını iyileştirmeyi amaçlıyoruz.