Türk Radyoloji Derneği (TRD) tarafından düzenlenen “43. Ulusal Radyoloji Kongresi – TÜRKRAD 2022”, 1-5 Kasım 2022 tarihleri arasında Titanic Deluxe Kongre Merkezi Belek, Antalya’da gerçekleştirildi. 1.209 kişilik bir katılımla gerçekleşen kongrede 151 konuşmacının yer aldığı oturumlar yer aldı. Kongrenin bu yıl ana teması, sağlık hizmetinde önemli yer tutan “yaşlanma ve dejeneratif süreçler” olarak belirlendi. Yan konu yine güncel bir konu “transplantasyon” idi. Son derece güncel bir konu olan “yapay zeka”ya da bir panel ile değinme fırsatı bulunuldu. Kongrenin bilimsel programında; Türkiye’den ve yurt dışından kendi alanlarında deneyimli bilim insanları, konferans, panel, olgu tartışmaları ve sözlü sunumlarda güncel gelişmeleri paylaştı. Ana kongre programı dışında, kongrenin ilk ve son günleri, öğrenmek ve bilgi tazelemek isteyenlere yönelik, farklı konularda toplam 11 tane, yarım günlük kurs düzenlendi. Bu yıl yeni bir uygulama olarak programa eklenen atölye çalışmaları ile katılımcılar, konusunda deneyimli eğiticilerle karşılıklı fikir alışverişinde bulunma, tartışma; eksperlerin çalışma yöntemlerini gözlemleme imkânı buldu.
Kongre ile ilgili düzenlenen basın toplantısına; Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol, 43. Radyoloji Kongresi Bilimsel Kurul Başkanı Prof. Dr. Can Zafer Karaman ile Türk Radyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç katıldı.
Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Can Çevikol basın toplantısında yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin en eski meslek kuruluşlarından biri olan Türk Radyoloji Derneği, 1924 yılında kurulmuştur. O günden bu yana tıbbi görüntüleme alanındaki tüm gelişmeler yakından takip edilmektedir. Dijital çağda radyolojik yenilikler tıbbın tüm dallarında olduğu gibi, teknolojik gelişmelere paralel olarak artan bir ivme ile ortaya çıkmaktadır. Radyoloji bilimi, görüntüleme cihazlarındaki yeniliklerin yanı sıra, yapay zeka ve bilgi teknolojilerindeki gelişmeler ile yeniden şekillenmektedir. Günümüz tıbbında hastalıkların taranması, tanı ve izleminde uygun radyolojik yöntemlerin kullanılması zorunlu hale gelmiştir. Bu tetkiklerin doğru olarak yorumlanması uygun tedavi seçiminin en önemli basamağını oluşturmaktadır. Ülkemizde özellikle göçlerin de katkısı ile yaşanan nüfus artışı radyoloji hizmeti sunumunda da talebi artırmaktadır. Bunun yanı sıra hekimlerin muayene için yeterli zaman ayıramamaları nedeni ile radyolojik yöntemlerin adeta fizik muayene yerine kullanılmaları radyolojik tetkik talebini artıran diğer bir faktördür. Bu açıdan radyoloji uzmanları sağlık hizmeti sunumunda doğru tanı konması, tedavi planlanması ve dolayısı ile başarılı tedavi için en önemli basamaklardan birinde yer almaktadır” dedi.
Gereksiz radyolojik incelemeler
Prof. Dr. Çevikol sözlerini şöyle sürdürdü: “Daha önceki yıllarda da ifade ettiğimiz gibi gereksiz radyolojik incelemelerin sayısının yüksek olması, zaten dünya ortalamasının altında radyoloji uzmanına sahip olan ülkemizde, iş yükünü ciddi biçimde artırmakta ve radyolojik inceleme kalitesini düşürmektedir. Halkımızın dünya standartlarında radyoloji hizmeti alabilmesi iyi yetişmiş ve nitelikli radyoloji uzmanlarına ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunun için radyoloji uzmanı sayısının kademeli ve planlı olarak arttırılmasını, gelecekte bir halk sağlığı sorununa yol açmamak için, nitelikli uzmanların yetişmesini çok önemsiyoruz. Derneğimiz sempozyumlar, kurslar, ulusal kongreler ve diğer eğitim faaliyetleri ile bu amaca hizmet etmeye çalışmaktadır. Toplum sağlığı açısından en kritik noktalardan birinde yer alan radyolojinin öneminin, radyoloji uzmanlarının yaptığı işlemlerin ve sağlık hizmeti sunumundaki kritik rolünün halkımız tarafından yeteri kadar bilinmediğini düşünüyoruz. Bu nedenle derneğimizin öncelik verdiği diğer bir konu da halkımızın radyolojinin önemi hakkında bilgilendirilmesidir.”
Bilimsel gelişmeler ele alındı
Prof. Dr. Can Zafer Karaman da şunları söyledi: “Pandemi gündeminin tam olarak değişmediği düşünülerek, sağlıklı bir kongre için mümkün olan tüm önlemler alındı; buluşmamız kurallara uyularak yapıldı. Bu buluşma, üyelerimize, radyoloji alanında, kapsamlı, bilimsel, eğitsel, mesleki ve sosyal birliktelik imkânı sağladı. Kongremiz, radyolojinin tüm alt dallarını da içerecek şekilde, yüksek düzeyli ve son bilimsel gelişmeleri de içerecek bir bilimsel programla düzenlenmiştir. Türk Radyoloji Derneği tarafından, geleneksel olarak, her yıl gerçekleştirilen, en geniş kapsamlı toplantı olan Ulusal Radyoloji Kongresi, Türk Radyolojisine çok yönlü bakabilmemizi sağlayan, meslektaşlarımızın bilgi ve deneyimlerini arttırdıkları bilimsel oturumlar ile birlikte, mesleki sorunlarımızı da ortaya koyup tartıştığımız en önemli organizasyon olarak ön plana çıkmaktadır.”
Dünya Radyoloji Günü
“Türk Radyoloji Derneği adına tüm meslektaşlarım ve radyasyon çalışanlarının Dünya Radyoloji Günü’nü kutlayarak sözlerime başlamak istiyorum” diyen Prof. Dr. İhsan Şebnem Örgüç, “Alman fizikçi Prof. Dr. Wilhelm Conrad Roentgen’in 8 Kasım 1895 tarihinde X-ışınlarını keşfettiği ve insanlığın hizmetine sunduğu tarihe ithafen, 11 yıldır 8 Kasım tarihi bütün dünyada Dünya Radyoloji Günü olarak kutlanmaktadır. Tıbbın ‘gören gözü’ olarak tanımlanan radyolojinin temel görüntüleme aracı olan x-ışınları konvansiyonel röntgen filmlerinden, bilgisayarlı tomografi, anjiografi ve mamografi gibi dijital teknolojileri, ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme gibi iyonizan olmayan sistemleri, moleküler yöntemleri de kapsayacak şekilde çeşitlenmiştir. Görüntüleme yöntemleri hastalıkların tanı ve tedavisi yanı sıra, hastalıkların bulgu vermeden önce ortaya konması açısından tarama programları kapsamında da kullanılmaktadır. Yeni doğanda doğumsal kalça çıkığı ultrasonografi değerlendirmesi ve meme kanserinde mamografi tetkiki ulusal çapta Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen görüntüleme temelli tarama programlarıdır” şeklinde konuştu.
“Hizmet yükümüz artıyor”
Tıbbın tüm alt bilim dallarında görüntülemenin vazgeçilmez bir tanı basamağı olarak yer aldığını teknolojik ilerlemelerin radyolojik görüntülemeye yansıdığını anlatan Prof. Dr. Örgüç şunları söyledi: “Takdir edersiniz ki bu gelişmeler inanılmaz boyutlarda bir bilgi birikimi gerektirmektedir. Günümüz tıbbında yeterli radyoloji hizmetinin alınması radyoloji uzmanlarımızın bu bilimsel bilgi ve yeniliklere kolayca ulaşmaları ile mümkündür. Derneğimizin en önde gelen amaçlarından biri uzmanlık öğrencilerinin tüm eğitim kurumlarında çekirdek müfredata uygun bir eğitime ulaşması ve radyoloji uzmanlarının mezuniyet sonrasında eğitim programları ile güncel kalmasıdır. Yeterlik kurulu her uzmanlık öğrencisinin yeterlik belgesi alması ve her eğitim kurumunun akredite olmasını hedeflemektedir. Gerek Üniversite gerekse Eğitim Araştırma Hastanelerinde plansız ve orantısız olarak, bir önceki yıla göre yaklaşık 4 kat artan tıpta uzmanlık öğrencisi kadroları nedeniyle ciddi alt yapı yetersizliği yaşanmaktadır. Eğitici başına düşen uzmanlık öğrencisi sayısı eğitimi olumsuz etkileyecek şekilde artmıştır. Her geçen gün artan hizmet yükü altında bulunan meslektaşlarımız, eğitim-hizmet dengesini kurmakta giderek zorlanmakta ve yıpranmaktadırlar. Teknoloji bağımlı ve yüksek yatırım maliyetleri olan Radyoloji Bölümleri sağlık sisteminde dünyadaki en ucuz geri ödeme politikaları nedeniyle ayakta durmakta zorlanmaktadır. Bırakın bireysel çalışan hekimlerimizi kamu kurumları dahi artan görüntüleme talebine cevap verecek cihazları sağlayamamakta ve ‘hizmet alımı’ uygulamasına mecbur bırakılmaktadır. Derneğimiz toplumdaki her bireyin uygun ve yeterli radyolojik hizmeti zamanında alması, radyoloji çalışanlarının sağlıklı koşullarda görev yapması, sürekli mesleki eğitim verilmesi, iş yükü – ücret dengesinin sağlanması, tıp disiplinleri arası iş paylaşımının ve birlikteliğin yürütülmesi, özlük haklarının korunması, gerektiğinde yasal destek sağlanması konularında daima en iyiye ulaşmayı hedeflemektedir.”