Bölgesel kalkınmada lokomotif rol oynamayı misyon edinmiş Düzce Üniversitesi, eğitim-öğretim ve bölgenin kalkınmasına katkı ve araştırma temel misyonuyla çalışmalarını yürütüyor. Düzce denildiğinde geleneksel tıbbın akla gelmesini istediğini belirten Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde yakında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nin hizmete gireceğini söyledi. Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar sorularımızı cevaplandırdı:
Üniversite olarak ihtisaslaşmaya büyük önem veriyorsunuz. Bu konuda ne gibi çalışmalarınız var?
Üniversitemiz, 2015 yılında T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen ve Yükseköğretim Kurulu tarafından koordine edilen ‘Üniversitelerimizin Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması’ projesi kapsamında Çevre ve Sağlık alanlarında ihtisas üniversitesi ilan edilmiştir. 106 devlet üniversitesi içeresinde bu alanda aday olan 15 üniversitenin içinden seçilip desteklenmeyi hak eden 5 üniversite arasına girdik. Bu çerçevede üniversitemizi bölgeye hem gelir getirecek hem sosyal kültürel alanda, hem de insan kaynağı yetiştirme alanında bölge insanını güçlendirecek bir çabanın içerisine sokmamız gerekiyor. Çünkü programın bel kemiği bölgesel kalkınma. Bu programa dahil olma hakkını elde edince bu alanda ne yapabiliriz bizim yeteneklerimiz neler, çağın gerekleri neler ve bölgede ne tür bir yatkınlık ve eğilim var dedik. Bunları hepsini hem aktörlerle hem de kurum içerisinde yaptığımız değerlendirmeler ile hayata geçirmek istedik. Bizim güçlü bir tıp fakültemiz var. Özellikle sağlık alanını buradan harekete geçirdik. Çünkü kendi yeteneklerimiz de bu süreçte önemliydi. Bölgede çok önemli bir tarım verimliliği ve bölgesel zenginlik var. Fındık altyapısı çok güçlü. Özellikle tıbbı bitki yetiştiriciliği konusunda, endemik türler konusunda çok önemli bir alana sahip Düzce. Biz sağlık alanımızdaki yeterliliklerle özellikle bölgedeki bu endemik türlerin ve tıbbi bitki türü potansiyelini nasıl birleştirebiliriz sorusunu sorduğumuzda karşımıza ilk çıkan fitoterapi oldu. Ama fitoterapi tek başına sağlık ve bölgesel kalkınma kabuğunu dolduracak nitelikte ve yeterlilikte değildi.
Geleneksel tıp alanında önemli çalışmalarınız var. Biraz anlatır mısınız?
Dünyada her 2 kişiden biri geleneksel tıp hizmetleri alıyor. Biz de geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın bütününe girmemiz gerektiğini düşündük. Bir de akademik bir bilgi birikimimiz var. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları ülkemizde ve dünyada ağırlıklı olarak merdivenaltı türden hayata geçiriliyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu işe el atarak bir yönetmelik ve ruhsatlandırma sistemi ile sahaya girmiş olması işimizi kolaylaştırdı. Biz bu çerçevede bölgede hem tıbbi bitki yetiştiriciliğini güçlendirmek hem geleneksel tıp uygulamalarının yapıldığı sağlık turizminin canlandırıldığı bir merkez olması vesilesiyle üniversitemizi bu işin ortasına konumlandırdık. Şu anda 40’a yakın çiftçimizle bin dönümlük bir alanda tıbbı bitki yetiştiriciliğini sürdürüyoruz. 27 tür tıbbi bitkinin ekiminden verim aldık bunlardan 8 tanesini de bölgemizde yetiştirip hasat ederek üretici ile alıcının buluşmasını sağladık. Tıbbi mantar konusunda ilerleme kaydettik.
Yakında Türkiye’nin en büyük Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Merkezi’nin açılışını yapacaksınız sanırım?
Evet. Ülkemizin en büyük 3 bin metrekare büyüklüğünde Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp (GTT) Merkezi’ni açmaya hazırlanıyoruz. 15 tür uygulamada merkezimizi ruhsatlandırdık. Merkez 3 kattan oluşmakta. Merkezde Klinik Araştırma Merkezi de olacak. Poliklinikler de; Akupunktur Uygulama Odası, Apiterapi Uygulama Odası, Fitoterapi Uygulama Odası, Sülük Uygulaması Odası, Kupa Uygulaması Odası, Mezoterapi Uygulama Odası, Ozon Uygulama Odası, Müzikterapi Uygulama Odası, Hipnoz Uygulama Odası, Larva Uygulama Odası olacak. Deneysel Araştırma Merkezi’nde ise; Pilot Üretim Laboratuvarı, Pilot Ekstraksiyon Laboratuvarı, Hücre Kültürü Laboratuvarı, Moleküler Analiz Laboratuvarı, Ekstraksiyon Laboratuvarı, Enstrümantal Analiz Laboratuvarı, Kimyasal Yapı Tayin Laboratuvarı, Tıbbi Mantar Arge Üretim Laboratuvarı, Tıbbi Bitki Arge- Üretim Laboratuvarı, Arı Ürünleri Arge- Üretim Laboratuvarı yer alıyor. Tüm bu uygulamalar sağlık personeli ve hekimler eliyle hayata geçirilmiş olacak. Merkezimiz bu tedavi yöntemleri ve ürünlerin bilimsel dayanaklarının araştırılarak ortaya çıkartılacağı ve yeni tedavi şekillerinin bulunabileceği bir merkez olarak ülkemizde bir ilk olacaktır. Günümüz sağlık sistemlerinde kronik hastalıkların arttığı ve sağlık hizmetleri maliyetlerinin yükseldiği göz önüne alındığında GTT ürünleri, uygulamaları ve uygulayıcılarına talebin artacağı açıktır. Dünyada GTT uygulamalarına baktığımızda, Çin ve Japonya’nın bu alana öncülük ettiği görülmektedir. Müzikoterapide inanılmaz başarılar gerçekleştiriyoruz. Özellikle kekemelik sorunu olan hastalarda ya da inme hastasında 750 kelimeye kadar konuşma yetisinin geri getirilmesini sağlıyoruz. Örneğin beyin kanaması geçiren bir çalışanımız konuşmayı tamamen kaybetmişti. Şimdi bizim merkezimizde müzikoterapi ile bunu geri kazanıyor. Larva tedavisi sayesinde, bir hastanın ampute aşamasına gelen diyabetik ayağını hekimlerimiz kurtardı. Bunlar modern tıbbın, medikal tedavinin muadili değil o yüzden adı tamamlayıcı tıptır.
Üretimini yaptığınız kendi markalarınız da var…
Kendi markamız Dulife ile bitki çaylarımız, bitkisel kremler, bitkisel yağlar, kolonyalarımız, arı ürünleri, bitkisel karışımlı macunlarımız var. Bu ürünlerimizi satış merkezimizde satmaktayız. Yakında da internet satışımız hayata geçecektir. Şu anda 25 çeşit ürünümüz var. Yeni ürünlerimiz ile ürün çeşitliliğimiz 70’i bulacaktır. Yaklaşık 30’a yakın firma ile de işbirliğimiz var. Bu firmalara sağlık destek ürünleriz üretmeleri amacıyla ürün Ar-Ge yapıyoruz, klinik araştırmalarına mihmandarlık ediyoruz. Geliştirilecek ya da uygulamalarda aktif olarak kullanılacak fitoterapi ürünlerinin ilimiz çiftçileri vasıtası ile üretilmelerinin sağlanacak olması sebebiyle bölge insanına ek gelir imkânları sağlayacak ve dolayısıyla bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacaktır.
Tıp Fakülteniz ve Sağlık Bilimleri Fakülteleriniz var… Öğrencilerin tercihi açısından ne durumda buralar?
Tıp Fakültemiz üniversitemizin en etkin bir bölümü. Son derece kurumsallaşmış bir fakülte. Tercih edilen bir fakültemiz. İlk 12 binden öğrenci alıyoruz. Kontenjanlarını tamamen dolduruyor. Mezunlarımızın TUS başarısı oldukça yüksek. Sağlık Bilimlerinde de aktif iki bölümümüz var, bunlar hemşirelik ve sosyal hizmet bölümü.
Düzce Teknopark Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nde neler yapılıyor?
Teknoparkımız 2010 yılında kuruldu. Kurucu ortakları arasında Düzce Üniversitesi, Düzce Belediyesi, İl Özel İdaresi, Ticaret ve Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi, ODTÜ Teknokent ve Düzce’nin önde gelen sanayi kuruluşları bulunmaktadır. İnovasyon, girişimcilik, Ar-Ge ve üniversite-sanayi işbirliği alanlarında bölgemiz için önemli katma değer oluşturmaktadır. Ülkemizin sağlık alanındaki sorunlarına teknoloji tabanlı yenilikçi çözümler üretmek. İhtiyaçlar ve işleyiş doğrultusunda sağlık sektöründe kullanılacak ürünlerin prototiplerini geliştirmek amacıyla 2017’de düzenlenen Health Sprint Düzce etkinliği ile girişimciler, fikirlerini geniş kitlelere duyurabilme ve hayata geçirebilme imkânına sahip olmuşlardır. Teknoparktaki çalışmalarımızı; Sağlık, İlaç, Biyomedikal, sağlık yazılımı ve Sağlık Destek Ürünleri alanına odaklandırarak çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Teknoparkta biyomedikal alanda çalışan öğrencilerimiz var. Health Sprint girişimcilik programı yaptık. Sadece sağlık alanındaki cihaz geliştirme ve iş fikirlerine odaklanan girişimcilik programı idi. Buradan türetilen projelerden bir tanesi; deri altı kullanılan ve hastaların günlük kronik hastalıklarının takibinin yapıldığı bir aparat geliştirildi. Ar-Ge’si devam ediyor. 2017 yılında Patent Enstitüsü’nün yaptığı patent yarışmasında ortopedi alanında geliştirilen bir ürünümüz altın madalya aldı.
Düzce Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’niz ile ilgili de biraz bilgi verebilir misiniz?
Hastanemiz 310 yatak kapasitelidir. Günde 2500 poliklinik hizmete verilmektedir. Hizmete giren Dr. Talat Bahçebaşı ek binamızla birlikte hizmet alanımız 48 bin metrekareye ulaşmıştır. Acil servisimiz, erişkin acil ve çocuk acil hizmetlerinin fiziksel ve mekânsal olarak ayrıldığı iki ayrı alan olarak hizmet vermektedir. Pek çok alanda hizmet veriyoruz. Üniversite Hastanemiz, bulunduğu bölgede toplumun ruh ve beden sağlığının korunmasını, 3.basamak sağlık kuruluşu olarak üst düzeyde tanı ve tedavi hizmetinin çağdaş bilgi ve teknolojiyi kullanarak sunulmasını, evrensel standartlarda eğitim, öğretim ve araştırma yapılması için gerekli altyapı desteğinin sağlanmasını amaçlamaktadır. En son teknoloji cihaz ve tıbbi malzemeler var hastanemizde. 2,5 Tesla MR cihazımız bulunmaktadır. Hasta kalite puanlarımız da yıllara göre artış göstermektedir.