Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC), Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü ve Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği’nin desteği ile düzenlenen, Prof. Dr. Şuayib Yalçın’ın başkanlığında yapılan 7’inci Uluslararası Gastrointestinal Kanserler Konferansı İstanbul Swiss Otel’de yapıldı. Konferansa dünyadan ve Türkiye’den 400 bilim insanı katıldı. Sindirim sistemi kanseri ile ilgili her türlü bilimsel gelişmelerin ele alındığı, yeni tanı ve tedavi yöntemlerinin tartışıldığı konferansın basın toplantısına Prof. Dr. Şuayib Yalçın, Prof. Dr. Tezer Kutluk ve Prof. Dr. Jamal Khader katıldı. Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı Prof. Dr. Şuayib Yalçın, kanserlerin yüzde 20’sini gastrointestinal (sindirim sistemi) kanserlerin oluşturduğunu belirterek, “Bu kanserler, ülkemizde de kanser ölümlerinin önde gelen nedenlerinden birisidir. Ülkemizde en sık kolon kanseri görülmektedir, bu kanseri mide kanseri izlemektedir. İleri yaş ve obezite, riski artırmaktadır” dedi. Prof. Dr. Yalçın, kalın barsak (kolon ve rektum) kanserine erken tanı konulduğunda başarı şansının yüzde 95’lere kadar ulaştığını belirterek, kolon kanserinin tüm kanserlerin yüzde 8’ini oluşturup sindirim sisteminin en sık görülen kanseri olduğunu anlattı. Bu kanserin kadınlarda meme kanserinden sonra ikinci, erkeklerde ise akciğer ve prostat kanserinden sonra üçüncü sırada yer aldığını aktaran Prof. Dr. Yalçın, Türkiye’de yıllık yaklaşık 10 bin-12 bin yeni vaka beklendiğini belirtti.
“ÖZELLİKLE KALIN BAĞIRSAK KANSERİ YAŞLA ARTIYOR”
Ülkemizde kanserde son 5 yılda hızlı bir artışın olmadığını fakat kalın bağırsak kanserinin yaşla birlikte arttığını kaydeden Prof. Dr. Yalçın, 50 yaşından sonra mutlaka test yaptırılması gerektiğini ifade ederek, “Türkiye’de yaşa bağlı olarak kanser sıklığı artıyor. Türkiye hızla yaşlanan bir ülke ama baktığımız zaman Sağlık Bakanlığı verilerine göreyse son 5 yılda hızlı bir artış yok. Kanser görülme hızı sıklığı bakımından bir artış yok ama biz hala bu oranın yüksek olduğuna inanıyoruz. Çünkü kalın bağırsak kanseri, mide kanseri, pankreas, karaciğer kanseri gibi çok kanserler aslında önlenebilir, taranabilir ve sayısı azaltılabilir kanserlerdir. Özellikle kalın bağırsak kanseri yaşla artıyor. O nedenle 50 yaşından sonra mutlaka dışkı testi yaptırmaları ve bunun dışında tarama kolonoskopi yaptırmaları gerekiyor. Bu hastalık şişman hastalarda özellikle göbek çevresi büyük hastalarda, daha az fiziksel aktivite yapan kişilerde yüksek enerjiyle beslenenlerde daha fazla oluyor. Daha çok yağlı beslenenlerde oluyor. Bu nedenle bu hastalarda beslenmelerine dikkat etmek, kilo kontrolünü sağlamak, hareketli olmak ve tarama testlerine girerek bu kanserden korunabilmek mümkün” dedi.
“KANSER KORKUSUNU YENMELİYİZ, ANCAK KORKUYU YENERSEK KANSERİ YENEBİLİRİZ”
Kanserin korkarak değil ancak mücadele edilerek yenilebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Yalçın, şöyle konuştu: “İnsanlar kanserden çok korkuyorlar. Önemli olan bundan korkmak değil. Korkuyu yenmeliyiz ancak korkuyu yenersek kanseri yenebiliriz. O zaman daha erken tanı konabilir, tedavimiz daha iyi yaptırılabilir ve kansere karşı daha iyi direnebilir. O yüzden korkmayalım mücadele edelim”.
“BIÇAK DEĞDİ, HASTA KÖTÜ OLDU FOBİSİ YANLIŞ”
“Bu hastalıkta esas tedavi cerrahidir ancak çok az kişide cerrahi mümkün oluyor ve cerrahi sonrası nüksler çok sık görülüyor. Ancak ameliyat sonrası koruyucu tedavinin etkinliği gösterilmiştir. Artık ‘bıçak değdi, hasta daha kötü oldu’ fobisini yıkma zamanı gelmiştir. Bu hastalıkta ileri evrede de birçok etkin ilaç ve tedavi kombinasyonları geliştirilmiştir. Bu ilaçlarla tedavi başarısında artış sağlanmıştır. Ülkemizde ileri evre pankreas kanseri tedavisiyle ilgili yaptığımız ulusal bir çalışma ocak ayında ASCO toplantısında kabul edilmiştir. Bu Türk bilim insanları için çok gurur verici bir gelişme olmuştur.”
“SORUN BÜYÜK AMA KANSERLİ HASTALARI KURTARABİLİRİZ”
Uluslararası Kanser Savaş Örgütü(UICC) Önceki Dönem Başkanı Prof. Dr. Tezer Kutluk da kanserin görülme sıklığı ve knaseri önleme konusunda şunları söyledi: “Genelde ‘yeni haber var mı?’ diye sorulur, ancak sorun devam ediyor, yeni haber bu. Kanser sorunu büyümeye devam ediyor. Aynı hızla devam ederse dünyada 15 milyon civarında kanser bekleniyor. Türkiye’de 175 bin civarında kanser vakası bekleniyor. Ama bence herkesin konuşması gereken olay şu; 15 milyon kanserin yaklaşık 4-4,5 milyonu erken ölüm diye nitelendiriyor. Hemen bir şeyler yaptığımız taktirde kurtarabileceğimiz bir grup insan var. İnsanlar bir şeylerden ölecek tabi, hepsini kurtaramayız. Ama 8-9 milyonun neredeyse yarısını korunma, erken tanı ve hepinizin bildiği klasik yöntemlerle tedavi edebiliyoruz. Dünya iyice korunmaya ilgili donanımlarını artırıyor. Türkiye’de Sağlık Bakanı dahil herkes korunmanın farkında. Hani obezite, fizikler aktivite diyoruz, tütün diyoruz ya, sindirim sistemi kanserleri için de bunların özel bir önemi var. Baktığımız zaman Türkiye’de 2012 rakamı, kalın bağırsak kanserinde 7000 civarında. 6000 civarında da mide kanseri var. Yani 13 bin civarında sadece mide ve bağırsak kanseri var. Diğer sindirim sistemi kanserlerini de eklersek yaklaşık 26 bin vaka yapar. Bütün kanserler içerisinde sindirim sisteminin böyle bir ağırlığı var. Kalın bağırsak kanserinde, mide kanserinde koruma çalışıyor, tedavi, erken tanı, kalın bağırsak kanserinde çalışıyor. Tedavi, -tümünde değil ama- tedavide de inanılmaz gelişmeler var. Tüm kanserler için bugün dünyanın geldiği rakam, doğru zamanda, doğru yerde, doğru hekime ve doğru merkeze ulaşabilenler için başarı şansı yüzde 72’dir.”