Türkiye Nükleer Tıp Derneği 5. PET/MR Kursu İstanbul The Marmara Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye Nükleer Tıp Derneği (TNTD)’nin İstanbul’da düzenlediği PET/MR Kursu sırasında konuşan Dernek Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Zehra Özcan, “Günümüzün gelişen teknolojisi özellikle görüntüleme amaçlı sağlık hizmetlerinde büyük yenilikler sunmaktadır. Bunlar arasında yer alan PET (Pozitron Emisyon Tomografi) sistemlerinin en gelişmiş versiyonu MR ile entegre edilmiş olan PET/MR cihazlarıdır. Ülkemizde 2 si akademik 1 i özel bir sağlık kurumunda olmak üzere toplam 3 PET/MR cihazı mevcuttur. Dünya genelinde PET/MR sistem sayısısın yaklaşık toplam 100 civarında olup, Türkiye gerek PET/BT gerekse PET/MR sayısında birçok Avrupa ülkesini geride bırakmıştır. Düzenlediğimiz kurs, Nükleer Tıp hekimlerinin PET/MR eğitimine yönelik yaptığımız 5 eğitim etkinliğidir. Türk Manyetik Rezonans Derneği YK Başkanı Prof. Dr. Şükrü Mehmet Ertürk’ün de bir konuşma yaptığı kurs programı, PET/MR cihazına sahip olan Gazi Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp AD öğretim üyelerinin işbirliği ile hazırlanmıştır. Tüm meslektaşlarımızın eğitim gereksinimlerini karşılamaya, sağlık hizmetlerimizi uluslararası standartlarda, ulaşılabilir ve yenilikçi bir anlayışla planlamaya yönelik çalışmalarımız devam etmektedir” dedi.
PET/MR CİHAZI İLE İLK DENEYİMLER
Ülkemizde ilk akademik PET/MR ünitesi olan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Atay ile yapılan söyleşide Atay bilgileri paylaştı:
“PET ve MR görüntüleme yöntemlerinin simültane olarak tek bir cihaz içerisinde gerçekleştirilmesi en az 20 yıldır düşünülen ve üzerinde çalışılan bir projeydi. Bu proje, hibrid PET/BT cihazlarının geliştirilmesinden çok daha önceleri başlamıştır. Ne var ki, iki güçlü görüntüleme yönteminin birlikte araştırma amacıyla ve rutin klinik pratikte kullanımı uzun bir süre gerçekleşemedi. PET görüntülemede elde edilen farklı biyolojik süreçlerle ilişkili yüksek duyarlıklı moleküler görüntüleme bulgularının MR görüntülemenin yüksek uzaysal çözünürlüğü ve yumuşak doku kontrastı ile sağladığı bilgiler ile birleştirilmesi bu hayalin arka planındaki esas düşünceydi. Arada geçen sürede entegre PET/BT görüntüleme yöntemi yüksek klinik kullanılabilirliği ve sağladığı bilgiler nedeniyle dünya genelinde ciddi bir yaygınlık kazandı. MR uyumlu PET detektörlerinin kullanıma girmesi ile de ilk kez dünyada 2010 yılında simültane PET/MR uygulama alanına girdi.
Tam entegre PET/MR cihazının ülkemizdeki hikayesi ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalına, T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından diğer kamu ve üniversite hastanelerinin eğitim ihtiyacını karşılamak taahhüdü ile hibrid PET/MR cihazı alım izninin Aralık 2013 tarihinde verilmesiyle başlamıştır. T.C. Kalkınma Bakanlığı tarafından kabul edilen projemize 2015 yılı mali bütçesinde kaynak ayrılmıştır. Sistem Aralık 2015 itibariyle çalışmaya başlamıştır. Günümüzde PET görüntülemelerin büyük çoğunluğu F18-FDG ajanı kullanılarak yapılmaktadır. Anatomik ve fonksiyonel veri sağlayan MR görüntülerinin farklı biyolojik süreçleri değerlendiren radyofarmasötiklerle (metabolizma, hipoksi, hücresel proliferasyon, reseptör aktivitesi, vb) birlikte kullanımı, PET/MR görüntülemenin gelecekte klinik kullanım alanlarının belirlenmesinde ve seçilmesinde önemli potansiyel taşımaktadır.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalında Aralık 2015 ile Mayıs 2017 arası dönemde çok sayıda bölgesel ve tüm vücut entegre PET/MR uygulaması gerçekleştirilmiştir ve çalışmalar devam etmektedir. İlk deneyimler PET/MR’ın PET/BT ile benzer tanısal doğruluğa sahip olduğunu göstermektedir. Beyin, prostat ve meme gibi organlardaki yüksek çözünürlüklü anatomik görüntüleme ve özgül moleküler görüntülemenin birlikte yapılabilmesinin entegre PET-MR görüntülemenin en önemli üstünlüğü olduğu kliniğimizde de deneyimlenmiştir. İleride yeni özgül farmasötiklerin (Ga68-PSMA, Ga68-DOTATATE, F18-FDOPA, F18-FLT, F18-FET, F18-FMISO, F18 Amiloid gibi) yaygınlaşması ile özellikle Alzheimer gibi hastalıkların araştırılmasında, prostat kanserin primer tanı ve takibinde ve tedavi planlanmasında çok önemli bir potansiyel geleceğe sahiptir. PET/MR görüntüleme ayrıca PET/BT görüntülemeye kıyasla hastanın aldığı iyonizan radyasyon dozunu yaklaşık %70-80 düzeyinde azaltmaktadır. Bu durum, özellikle pediatrik yaş grubunda ve tekrarlayan görüntülemelere gereksinim duyan ergen/genç erişkin yaş grubunda önem taşır.” Prof. Dr. Atay, bölgemizdeki 80 ülke arasındaki ilk PET/MR uygulamaları ile ülkemizde bu konuya öncülük etmekten ve deneyimlerimizi meslektaşları ile paylaşmaktan büyük mutluluk duyduklarını vurguladı.
SON TEKNOLOJİ PET/MR CİHAZI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NDE
Ülkemizin üçüncü MR entegre edilmiş GE Sağlık PET (PET/MR) cihazı, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın desteği ve bütçesi ile Marmara Bölgesi’nin ihtiyacını karşılamak üzere nükleer tıp alanında referans merkez kabul edilen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı’na kazandırıldı. Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kerim Sönmezoğlu’nun verdiği bilgiye göre dünyanın sayılı merkezlerinde bulunan ve kurulumuna Mart 2017’de başlanan bu cihazda 1 Haziran 2017 tarihinde hasta kabulüne başlanmış ve bugüne dek 550’den fazla hastanın tetkiki gerçekleştirilmiştir.
PET/MR, özellikle kanser yaygınlığının araştırılmasında ve kanserli hastaların takibinde yaygın olarak kullanılan PET görüntüleme teknolojisinin en ileri versiyonudur. Özellikle PET/BT’nin yetersiz kalabildiği beyin tümörleri ve metastazları, baş-boyun tümörleri, karaciğer kanserleri ve metastazları, prostat kanseri, pelvik tümörler ve nöroendokrin tümörlerde hastayı takip eden klinisyene önemli ipuçları sağlayabilmektedir. Ayrıca, epilepsi ve demans hastalarında da PET/BT’ye kıyasla daha fazla bilgi sağlamaktadır. PET/MR, PET/BT’ye kıyasla hastaya daha az radyasyon dozu verdiği için radyasyona daha duyarlı olan çocuklarda ve genç erişkinlerde öncelikle tercih edilmekte.