Esra ÖZ yazdı…
Bir gazetecinin araştırmaları sonucunda gizemli olayların çözülmesini konu alan Secret City dizisinin birinci sezon 1. bölümü, gerçeklerin peşine düşen bir gazetecinin tüm engellere rağmen puzzle’ın parçalarını tamamlamasını konu alıyor. Bu süreçte araştırmaları engellenmeye çalışılsa da hedefine ulaşmak için araştırmaya devam ediyor. Medyadaki bu güç, sağlık alanında da olmalı.
İşte bu noktada sağlık konusundaki kafa karışıklıklarının gün geçtikçe arttığı, liyakat sahibi hekim ve bilim insanlarının cezalandırılır gibi muamele görüp, medyada sık sık boy gösteren bazı isimlerin halkı nasıl kandırdığına şahit oluyoruz. Kanıta dayalı tıp ışığında, liyakat sahibi hekimler ve bilim insanları sağlık sistemini örnek olacak seviyeye yükseltebilir.
Medya dördüncü güç olma özelliğini kazandıkça ve uzman gazetecilerin yetişmesi için çalışmalar yapıldıkça, sağlıkta atılacak adımlar ülkenin daha ileri seviyeye gitmesini sağlar. Bunlar oldukça, sağlıklı bir toplum olmak için sağlık okuryazarlığı konusunda bilinç düzeyi de yükselir.
Son dönemlerde maalesef sağlık okuryazarlığı konusunda da kirlilik olmaya başladı. Sağlıktan anlamayanlar sağlık konusunda konuşuyor. Bu cesareti bulmalarını sağlayan da yine medyadaki boşluk. Biz gazeteciler, insanların ne yaptığını sorgulayabilmeliyiz. İnsanların hayatlarının söz konusu olduğu bir alanda, medyanın çok güçlü olması gerekiyor. Tabii bilimden, sağlıktan ve teknolojiden anlamayanlar her ne kadar “uzman” kelimesini kullansa da bu kişilere karşı gerçek gazetecilerin sesi daha gür çıkmalı. Uzman olmayan medya mensupları, piyon gibi reytingin götürdüğü yöne doğru savruluyorlar. Uzman gazeteci, gerektiğinde sağlık sistemindeki yanlışları dile getirebilmeli ki çözüm üretilebilsin.
Sağlık okuryazarlığında ilk olarak hekimlerle iletişim kurma teknikleri öğretilmeli
Sağlık okuryazarlığında hedef, insanları erken yaşta eğitmeyi içeriyor. Daha iyi bir yaşam kalitesine ulaşmak için sağlık okuryazarlığı konusunda eğitimler verilmeli. Bu eğitimler hem çocuklar hem de ebeveynler için oluşturulmalı. Sağlık okuryazarlığında öncelikle hasta ve hasta yakınları ile hekimlere birbirleriyle nasıl sağlıklı iletişim kurabilecekleri anlatılmalı. Bireylerin sağlıklarına kavuşmaları için gidilen hekimle nasıl konuşacaklarını bilmeleri, sağlıkta şiddet gibi birçok sorunu da ortadan kaldırabilir. Sağlık çalışanlarına da aynı şekilde etkili iletişim teknikleri öğretilmeli.
Sağlık okuryazarlığı kapasitesine sahip olan bireyler, edindikleri bilgileri ve endişeleri hem anlamak hem de etkili bir şekilde iletmek için kullanırlar. Belli bir bilgi ve bilinç düzeyine ulaşan toplum, karar verme konusunda daha bilinçli adım atar. Sevk zinciri çalışmaya başlar. Bu aynı zamanda gereksiz acillere yığılma ya da üçüncü basamağa hemen başvurma oranlarını azaltır.
STK çöplüğünden kurtulmak şart!
Sivil Toplum Kuruluşu (STK) çöplüğüne dönen sistemde çözüm yine, liyakat sahibi olanların söz sahibi olmasıyla çözülebilir. Söz sahibi olmak için dernek, vakıf ya da platform kurulduğunda, kişiler uzman olmuyor. Nur topu gibi bir STK sahibi oluyorlar. Sistemdeki en büyük boşluklardan biri, her STK’yı ciddiye almak oluyor. Bu sorunu da çözmek gerekiyor.
Üniversiteler bilim üretilmesi için teşvik edilmeli
Üniversitelerde bilim üretilmeli. Akademik dünyada ilginç olaylar dönüyor. Geçtiğimiz günlerde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, akademik dünyada sıkça karşılaşılan para karşılığı yayın yapan “yağmacı, şaibeli” (predatory) dergilerin önlenmesi için çalışmalar başlattı. Dergilerin yanı sıra göstermelik kongreler için de benzer uygulamalar yapılacak. Gerçek bilimsel çalışma yapmak yerine, şark kurnazlığı peşine düşenleri, üniversitelerden temizlemek gerekiyor. Üniversiteler entrika çevirmek için ya da -mış gibi yayınlar yapmak için değil, gerçek bilim üretmek için var. Bir an önce bu konuda temizlik yapılmalı. Bilim insanları nitelikli bilimsel çalışma yapılması için teşvik edilmeli.
Bilmedikleri konularda konuşan sözde teknoloji uzmanlarından uzak durun
Teknoloji konusunda ülkemizde her alanda olduğu gibi kendini “uzman” ilan edenlerle karşılaşıyoruz. İşin en üzücü tarafı ise, bu kişileri üniversiteler, kamu kurumları ve birçok yer uzman olarak görüyor. Teknoloji üretenlerle konuştuğumda, hayal satan bu kişilerin insanları kandırdığını söylüyor. Yine aynı noktaya geliyoruz, gerçeklerin ortaya çıkması için uzman gazetecilere ihtiyaç var. Yanlışlar dile getirilmediğinde, doğrular gündeme gelemez. Doğruları daha çok dillendirmeliyiz ki, insanlar gerçek ile yalanların ayrımını yapabilsin.
Hekimleri cezalandırmayın, ödüllendirin
Kimse gergin bir ortamda çalışmak istemez. Özellikle de kimse itibar görmediği işi yapmaz, bırakır. Cerrahi branşların tercih edilmekten kaçınıldığı bir ortamda, hekimlerin teşvik edilmesi gerekiyor. Bunun için daha geç olmadan adım atılması gerekiyor. T.C. Sağlık Bakanlığı yetkililerinin bu alandaki çalışmalarına yeni bir şekil vermesi gerekiyor. Yeni bir strateji belirleyerek, hekimlerin çalışma ortamları güvenli hale getirilmeli ve emeklerinin karşılığını alacakları şekilde yeniden düzenlenmeli. Liyakat sahibi olan ve tıp camiası tarafından bilinen hekimlerin gözetiminde, eğitim seferberliği başlatılmalı. Özellikle periferdeki hekimlerin, eğitimlerinin ve gelişimlerinin sağlanması şart. Etkili iletişim, dijital ve teknoloji alanında da hekimlerin ve sağlık çalışanlarının geliştirilmesi gerekiyor. Tabii, işin uzmanı olan hekimler ve bilim insanları tarafından oluşturulacak kurulla, hasta bakma sayısı yerine tedavi başarı oranları gibi farklı kriterler de yeni düzenlemelerle getirilmeli.
Eğitim seferberliği başlatılmalı
Hayatımızın ellerinde olduğu hekimlerin ve sağlık çalışanlarının eğitimi ve gelişimi hayati önem taşıyor. Cezalandırarak hiç kimseyi geliştiremezsiniz. Ancak, teşvik ederek gelişim ve üretim sağlayabilirsiniz. Önceki yıllarda cerrahi alanda büyük başarılara imza atan hekimler, hasta ile en az iletişim sağlayabilecekleri branşlara yöneliyorsa, bu durum acil şekilde revizyon yapılması gerektiğini gösteriyor.
Kimse saygı görmediği yerde olmak istemez. Özellikle de çalışmakla geçen tüm hayatlarını, başka insanların sağlığına kavuşması için emek veren değerli hekimlere bekledikleri değerin verilmesi şart. Daha sağlıklı bir toplum için, liyakat sahibi hekimlere ve kanıta dayalı tıbba ihtiyacımız var.
Uzman gazetecilere ihtiyaç var
Medyanın güçlü şekilde sesini çıkartması, aksaklıkları dile getirmesi ve çözüm önerilerinde bulunması şart. Bizler, her kesim ile sürekli iletişim halindeyiz. İnsanlar bize sorunlarını anlatıyorlar, çözüm olması için düşüncelerini iletiyorlar. Bizler bunları alıp, süzgeçten geçirdikten sonra dile getirdiğimizde halk sağlığını korumanın dışında sağlık ekonomisi açısından da büyük avantaj sağlanmasına destek oluyoruz.
Sağlık sisteminde ilerlemek için yapılması gerekenlerden bazıları:
- Sözde uzmanlardan uzak durun
- Liyakat sahibi hekimlerin eğitim vermesini sağlayın
- Nitelikli eğitim, doğru teşhis ve tedavi için şart
- Hekim-hasta iletişimini güçlendirin
- Üniversitelerde daha iyi eğitim verilmesini destekleyin
- Cerrahi branşlar başta olmak üzere hastayla iletişimde olan branşları teşvik edin
- Güvenli çalışma ortamı, maddi tatmin sağlayın
Liyakat sahibi hekimlerin önderliğinde yeni stratejiler belirlenmeli. Bu nedenle hem medya hem toplum hem de sağlık camiası bu konuda en kısa zamanda somut adım atmak zorunda. Sağlıklı nesiller için liyakat sahibi hekimlere ihtiyacımız var.