T.C. Sağlık Bakanlığı ve Türk Toraks Derneği (TTD) işbirliğiyle 15 Kasım 2017 tarihinde Dünya KOAH Günü etkinlikleri ile toplumumuzda, sağlık çalışanlarında ve sağlık yöneticilerinde KOAH farkındalığı ile bilincin artırılması hedefleniyor. Yılda 2,9 milyon ölüme neden olan, tüm dünyada 3’üncü ölüm nedeni olarak gösterilen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH), tüm ölümlerin de yüzde 5,5’inden sorumlu olduğu belirtildi.
Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. A.Fuat Kalyoncu, KOAH’ın solunum yolu hastalıkları arasında yer aldığını söyledi. KOAH’ın, kronik (müzmin) obstrüktif (tıkayıcı) akciğer hastalığının kısaltılmış ismi olduğunu hatırlatan Kalyoncu, zararlı toz, gaz ve parçacıkların solunması sonucu hava yollarında ve akciğerlerde gelişen mikrobik olmayan iltihabın neden olduğu KOAH’ı, “Hava yollarının daralması ve tıkanması ile sonuçlanan genellikle ilerleyici özellikte bir hastalık” şeklinde tanımladı.
Kalyoncu, KOAH’ın, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmasına karşın, kamuoyu tarafından yeterince bilinmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Toplumumuzda 40 yaş üstü her 5 kişiden birinde KOAH vardır. Oysa 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuş ve doğru tanı alabilmiştir. KOAH’ın temel nedeni olan kirli hava soluma sorunu, son 200 yılda sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan bir gerçekliktir. KOAH’lı hastaların ve bu hastalıktan ölen kişilerin dünyadaki dağılımına bakıldığında, yüzde 90’dan fazlasının düşük-orta gelirli yoksul ülkelerde yaşayan insanlar olduğu görülmektedir. Anne karnından itibaren gerek iç ortamlarda (ev, iş yerleri) gerekse dış ortamlarda soluduğumuz zararlı duman, gaz ve küçük parçacıklar nedeniyle KOAH oluşabilmektedir. Tütün dumanı, termik santraller, fabrikalar ve trafikteki arabaların egzozlarından çevreye yaydıkları kirli hava, ısınma ve yemek pişirme amaçlı evlerdeki soba veya ocaklarda yakılan odun, tezek, ağaç kökleri ve kömürün dumanı ve tozlu dumanlı işyerlerinde soluduğumuz kirli hava hastalığa neden olan en önemli sebeplerdir.”
“KOAH ÖNLENEBİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR”
Türk Toraks Derneği GARD Temsilcisi Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu da KOAH’ın ilerleyici bir hastalık olmasına karşı önlenebilir ve tedavi edilebilir olduğunu aktardı.
Hastalığın genellikle 40 yaşından sonra ortaya çıktığını ve kendini uzun süreli nefes darlığı, öksürük, balgam ile gösterdiğini belirten Gemicioğlu, şu bilgileri verdi: “Bu belirtiler hastalık ilerledikçe artmaktadır. Hastalık spirometri diye adlandırılan basit bir ‘nefes ölçüm testi’ ile kolayca teşhis edilebilmektedir. KOAH’lı bir hastanın yapması gereken ilk iş sigarayı bırakmak amacıyla hekime başvurmasıdır. Bunun dışında, diğer zararlı toz ve dumandan uzak durulması, ortam havasının temiz tutulması, grip ve zatürre aşılarının yapılması ve nefes yoluyla alınan ilaç tedavisinin yanı sıra fiziksel aktivitenin önerilmesi ve uygulanmasının sağlanması; hem hastalık gelişimi, hem hastalığın ilerlemesi ve kötü sonuçlarının önlenmesinde önemli adımlardır.”
Gemicioğlu, Sağlık Bakanlığı ve TTD olarak, GARD Türkiye (Kronik Havayolu Hastalıkları Önleme ve Kontrol Programı) çerçevesinde, tüm hekimleri, kamu yetkililerini, ulusal örgütleri, ulusal ve yerel medyayı birlikte çalışmaya davet ettiklerini belirterek, “Gelecek nesillerimiz için herkesin el birliği içerisinde temiz hava ortamını sağlaması ve koruması gerekmektedir. Solunan ortam havasını temiz tutarak KOAH’tan korunabiliriz.” ifadelerini kullandı.