Güneydoğu Medikalciler Derneği Başkanı Ahmet Bulut ile yeni kurdukları dernekleri ve çalışmaları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik:
Güneydoğu Medikalciler Derneği ne zaman kuruldu? Yönetim kurulunuz hangi isimlerden oluştu? Kaç dernek üyeniz var anlatır mısınız?
Derneğimiz 12 Temmuz 2018 yılında kuruldu. Yönetimimiz; Ahmet Bulut başkanlığında, Mustafa Ezher, Abdülkadir Güllü, Abdullah Almas, Aydın Dağ, Mehmet Ali Koçar ve Fuat Keskinnişancı’dan oluşmaktadır. Çok kısa zamanda yaptığımız çalışmalar sonucunda Şanlıurfa ve ilçelerinden büyük bir ilgi görerek 60 kişilik bir üye sayısına ulaştık. Bölgede yapacağımız çalışmalardan sonra bu sayının iki katına çıkmasını beklemekteyiz.
Kuruluşunuzdan hemen ardından 9. üye dernek olarak TÜMDEF ailesine katıldınız. TÜMDEF’e katılmanızın sebeplerini anlatır mısınız?
Güneydoğu’da meslektaşlar olarak sektördeki gelişmelerden uzak kalmamak ve birliğimizi güçlendirmek adına Türkiye’de sektörün en önemli kalesi olan Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu’na (TÜMDEF) üye olduk. TÜMDEF çatısı altında kendimizi daha güçlü göreceğimizi üyelerimizle yaptığımız istişareler sonunda TÜMDEF ailesine katılmaya karar verdik. Yaptığımız başvuruyu kabul eden TÜMDEF yönetim kuruluna teşekkür ediyorum. Bu ailenin içerisinde olduğumuz içinde kendimizi şanslı ve güçlü görüyoruz.
Şanlıurfa merkezli bir derneksiniz. İlinizde ve çevre illerde medikal sarf alanında üretim var mı?
İlimizde üretim yapan firmalarımız var. Özellikle tek kullanımlık malzemeler, sargı bezi, spanç, pamuk, sedye, paravan, hasta yatak ve karyolaları vb. ürünleri üreten firmalarımız var. Bununla birlikte distribütör olan firmalarımız da var. Özellikle fixatörde Türkiye distribütörü olan ve şu anda Türkiye’de 86 bayii ağına sahip bir firmamız var. Sağlık Bakanlığımızın, Sosyal Güvenlik Kurumumuzun ve Maliye Bakanlığımızın üretici firmalarımıza destek vermelerini bekliyoruz. Bölge olarak bu tarz firmalarımıza güven duyuyoruz ve her türlü destek için de yanlarında olduğumuzu belirtmek isterim.
Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Tıbbi Tedarik Kongresi’ne katıldınız. Kongre nasıl geçti sizin açınızdan? Sektör için yararlı bir kongre oldu sanırım…
Sektörün tüm paydaşlarının bir arada olduğu Tıbbi Tedarik Kongresine derneğimiz adına bizlerde katılım sağladık. Özellikle bu süreçte bile sektörün inovasyonu, dijitaleşmeyi ve sanayi 4.0 gibi yeniliklerden bahsetmesi ne kadar güçlü olduğumuzu gösterdiğini düşünüyorum. Tıbbi Cihaz Sektörünü gelecek yüzyılın en önemli sektörü olma konumunda elbirliğiyle dışa bağımlılıktan kurtulup kendimiz üreterek ileriye taşıyabiliriz. Paydaşların, köşelerine çekilip uzaktan seyretmektense konuşarak birbirini anlamaya çalışmasının daha doğru olduğunu düşünüyorum. Kongrenin bizler için çok faydalı geçtiğini söylemek isterim.
Medikal sektörün sorunlarından özellikle de sizin gibi Anadolu’daki medikal bayilerin sorunlarından biraz bahseder misiniz?
Elbette, derneğimiz de bölgede yaşanan sorun ve sıkıntıların sonucunda kuruldu. Öncelikle meslektaşlarımızın hak ve hukuklarını kanunlar çerçevesinde dile getirmek, kendi aramızdaki yardımlaşma ve dayanışmayı pekiştirmek istiyor ve bunun için çalışıyoruz. Tıbbi Cihaz sektöründe en büyük sorunumuz ödemelerin zamanında yapılmaması, SUT (Sağlık Uygulama Tebliği) fiyatlarının revize edilmemesi, Medikal Market sisteminin bölgemizdeki firmalarımıza etkisinin ne olacağını bilemememizdir. Ortopedi malzemeleri, Hasta alt bezi ve kendinden jelli sonda fiyatları iki katına çıktı. SGK’nın yaptığı ödeme maliyeti karşılamıyor. Hasta fark vermek istemiyor. Bu durumdan hem Medikal Firma hem de hasta rahatsızlığını dile getiriyor. Bölgemizde SGK ile sözleşme yapan firmalarımızın sözleşmelerinin ve evraklarının Ankara’da yapılması ve incelenmesinden dolayı sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin evrakında bir eksiklik olan firma mutabakat için Ankara’ya çağrılıyor. Firma sahibi, Sorumlu Müdür mesai olarak, maddi olarak ve ulaşım olarak problemler yaşıyor. SGK, Tıbbi Satış Merkezlerine Satış ve Tanıtım Elemanı, Klinik Destek Elemanı zorunluluğu getirmişken aynı uygulamayı Medikal malzeme satan Eczaneler için getirmiyor olması haksız rekabete neden oluyor. Tıbbi Satış Merkezlerinde de Satış Elemanı bulundurma zorunluluğu kaldırılmalı ya da eczanelere de bu zorunluluk gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bölgemizde yüzlerce firma ve yüzlerce çalışanları olan ve bu işten para kazanıp katma değer sağlayan büyük bir sektör var. İlgili kurumlarımızın bunu gözardı etmemesi gerektiğini belirtmek isterim.
Bu sorunların çözümü için önerileriniz var mı?
Evet, bizler Kurumlarımızın da zor duruma düşmesini elbette istemeyiz. Ama bir gerçek var ki bu inkâr edilemez. Yaşanan döviz kur farklarından dolayı artık satış yapmayacak durumda olan firmalarımız var. Sektör zor durumda ve bunun için çözümler aramaktadır. SUT fiyatlarının güncellemesinin elzem olduğu, SUT fiyat artışının % 25’in altında olmamasıdır. Bu görüşlerimizi ilgili kurumların mutlaka dikkate alması gerektiğini belirtmek isterim.
Geçtiğimiz aylarda bir sosyal sorumluluk örneği sergileyerek bir sergiye sponsor oldunuz. Bunu biraz anlatır mısınız?
Sanatın toplum için gerekli olduğunu, toplumların gelişiminin ancak sanatla gerçekleşebileceği inancındayız. Kısaca sanat ve edebiyat toplumların aynasıdır. Özellikle yerelde kendi içimizdeki değerlere sahip çıkmak ve sosyal sorumluluk bilinciyle bir sergiye sponsor olduk. Bundan sonra da destek olmaya devam edeceğiz. Bu tür etkinliklerin diğer STK’lar tarafından da desteklenmesi gerektiğini söylemek isterim.
Güneydoğu Medikalciler Derneği olarak 2019 yılında neler yapmayı planlıyorsunuz?
2019 yılı içerisinde bir sivil toplum örgütü olarak bölgede farkındalık oluşturmak istiyoruz. Bu ay Şanlıurfa’da TÜMDEF ile birlikte ÜTS (Ürün Takip Sistemi) bir çalıştay yapmayı planlıyoruz. Gaziantep Sağlık İşadamları Derneği ile Şanlıurfa ve Gaziantep’te birlik adına iki ayrı istişare toplantısı yapacağız. Üyelerimiz ile her ay rutin olarak toplantılar ve eğitimler vererek sektörümüzü ileri taşımak istiyoruz. Özellikle sosyal sorumluluk projeleri üzerinde çalışmalar yapmaktayız. Son olarak; 2019 yılının “Göbeklitepe Yılı” olarak ilan edilmiş olmasını memnuniyetle karşıladığımızı belirtmek isterim. M.Ö 10000 yıllık bir geçmişe sahip olan Göbeklitepe harika bir yer ve herkesin görmesini tavsiye ederim.