Göbeklioğlu Medikal Sistemler CEO’su Alp Göbeklioğlu ile firmanın çalışmaları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik:
Teknolojik gelişmeleri oldukça yakından takip eden ve performansları dünya çapında kanıtlanmış olan ürünlerin satışını gerçekleştiren bir firmasınız; bu başarınızı neye borçlusunuz?
Şirketimiz yaklaşık 35 yıldır Sağlık sektöründeki çalışmalarına başarı ile devam ediyor. Dünyamız her gün teknolojik ve ekonomik anlamda yeni gelişmeler yaşıyor, bilgi kirliliğinden uzak bir biçimde gelişmeleri takip edebilen ve kendini yenileyebilen firmaların başarılı olabilecekleri ise çok net. Farklı bakış açılarıyla sektöre bakıp, değerlendirmeler yapmaksa teknolojiyi yakından takip etmek ve doğru ekipler kurarak çalışmakla mümkün. Bir yandan üstün teknoloji ürünlerinin R&D çalışmalarına katkıda bulunurken, orta vadeli planlamalarımızda ülkemizde üretim yapmayı hedefliyoruz. Yoğun Bakım Ünitelerine Üstün teknoloji ürünü olan MEKICS marka Ventilatör cihazlarının ve bu ünitelerde ihtiyaç duyulan kanül devre ve nemlendirici gibi sarf malzemelerinin çalışma prensiplerinin gerçekten insan hayatının kurtarıcısı olduğunu, doğru ürünlerin kullanımının Yoğun Bakım Ünitelerindeki kullanıcılarımız ve hastalar için çok önemli olduğunu biliyor ve bu anlamda tüm klinik ve bilimsel çalışmaları desteklemek adına ciddi yatırımlar yapıyoruz. Bu aşamada şirketimiz adına “SATIŞ” ve “BAŞARI” işimizin doğası gereği kendiliğinden önümüze geliyor. En önemli değerlerimizden biri olan Personelimize yatırım yapıyoruz. Personelimizin şirketimize bağlılığı, gelişen dünya koşullarına uyumu, teknolojiyi doğru kaynaklar aracılığı ile yakından takip edebilmesi ve kendini geliştirebilmesi başarıya giden yolda farklı farklı pencerelerden bakmamızı, doğru ve net çözümler bulmamızı sağlıyor. Yaklaşık 35 yıldır faaliyetlerini başarı ile sürdürmekte olan firmamızın en önemli amacı GÖBEKLİOĞLU firmasını markalaştırmak, bundan 150 yıl sonrada varlığını başarı ile sürdürmek, ama günümüz 100 – 150 yıllık firmalarının bugün sektörümüzde yaşadıklarını gözlemlediğimiz hantal çalışma biçimleri nedeniyle karşılaştıkları başarısızlıkları asla yaşamamaktır.
Göbeklioğlu Medikal Sistemler ürün ve hizmetleriyle kimlere hitap ediyor?
Gobeklioglu Medikal olarak; Güney Kore menşeili MEK-İCS, SELVASHEALTHCARE –Taiwan menşeili GGM ve İngiltere menşeili SYSPAL –HYDROPHYSİO şirketlerinin Türkiye’deki tek temsilciliğini üstlenmiş bulunmaktayız. Ürünlerimiz dünyada eşdeğeri olmayan sistemler olup bu üstün teknoloji ürünleri şirketimiz Türkiye’ye kazandırmayı amaçlamıştır. Üniversiteler ve akademisyenler ile detaylı bilgi paylaşıyor, onların fikir ve görüşleriyle birlikte yol alıyoruz. Kullanıma sunduğumuz ürün ve hizmetlerle; kardiyoloji, beslenme, anestezi, fizyoterapi, yoğun bakım ve cerrahi uygulamalar gibi çeşitli pazar segmentlerine hitap ediyoruz. Ürün ve hizmetlerimiz; yoğun olarak hastanelerdeki kardiyoloji, diyetetik, acil bakım, yoğun bakım, cerrahi, ftr ve anestezi bölümleri ile eczaneler, obezite merkezleri ve fitness merkezlerinde kullanılmakta olup, müşterilerimiz sağlık alanında kamu ve özel sektörde faaliyet gösteren çok geniş bir kitleden oluşuyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında olmak üzere gerek kamu, gerekse özel hastanelerin müşteri grubumuzda yer almaları ve duydukları memnuniyet bizleri ayrıca onurlandırıyor.
Hastaların hızlı ve aynı anda pek çok sorununu görüp, müdahale edebilecek seviyede takip edilmesini sağlayan ileri teknoloji ürünü olarak MEK marka Yoğun Bakım Ventilatorlerinin Türkiye Distribütörüsünüz. Bu cihazların özelliklerinden bahsedebilir misiniz?
Yüksek performans ve ekonomik çözüm yanı sıra cihazlarımızda hasta konforunu ve güvenliğini amaçlayan birçok feedback kontrollü özellik mevcuttur. Türkiye’de yaygın olarak kullanılan SIMV Ventilasyon modunda ventilator ile hasta uyumsuzluğu gözlemlenmektedir. SIMV’deki asıl sorun şudur; hastanın ihtiyacının hastanın istediği sürede ve miktarda karşılanamaması nedeniyle asenkron solunumlar oluşmasına neden olmaktadır. Cihazımızdaki Smart Weaning özelliği ile akıllı ayırma ilkesi göz önünde bulundurularak mümkün olan en düşük basınç seviyesinde ve inhalasyon fazında hastanın ihtiyacı arttıkça ayarlı hacimden fazlasına ve revize inspirasyon süresine izin verilmektedir. Ek olarak Autovent Ventilasyon moduyla, hastanın tüm solunum paterni ihtiyaçlarını karşılayıp, hastanın solunum talebine göre ventilasyon modunu yani cihazın ayarladığı bir ventilasyon modunu standart sunmaktadır. Aynı ventilasyon modunda TSF (Targetted Saturation Feedback) özelliği ile amaç; hastada Pulse Oksimetre (SPO2) belirlenebilmekte ve mümkün olan en kısa sürede oksijen oranı (FİO2 )seviyesine cihazın otomatik olarak düşmesi sağlanmaktadır. Bu sayede hastalarda çok büyük bir risk olan Oksijen Toksisitesi’nden kaçınılmış olunmaktadır.
MEK marka Ventilator Sistemlerinin prematüre ve yetişkin hastalarda yüksek performansı en ekonomik şekilde sağlayabildiğini özellikle belirtiyorsunuz. Konunun önemini ve hasta için faydasını bize açıklar mısınız?
MEK marka SU:M Serisi Ventilatör Sistemleri; premature ve yetişkin ( 350 gr – 250 kg ) tüm hasta grupları kullanımına uygundur. Cihaz; yeni doğan, çocuk ve yetişkin hasta tipinde konvansiyonel ventilasyon, noninvazif ventilasyon, high frequency ventilation gibi 3 farklı özellikte kullanılabilmektedir. Yüksek frekanslı (HFV) ventilasyon ile konvansiyonel ventilasyonu ve akciğer açma manevralarından PV-TOOL özelliğinin kombinasyonunu tüm hasta gruplarında barındıran tek ve rakipsiz bir cihazdır. Yetişkin ARDS’li hastalarda yüksek düzeyde başarı sağlamakta bu sayede hasta yatış süreleri kısalmaktadır. Patentli Tube Piston teknolojisi sayesinde hem inspirasyonda hem ekspirasyonda aktif yüksek frekanslı ventilasyon yapılabilmekte ve membran tip yüksek frekans cihazlara göre miadsız çalışma süresi sağlamaktadır. Ayrıca DHFV (Dual High Frequency Ventilation – Dual Yüksek Frekanslı Ventilasyon) teknolojisine sahip farklı uygulama kombinasyonlarını bünyesinde bir araya getirebilen bir sistem. Hasta için en önemli faylarından bahsedecek olursak; End Tidal Carbon Dioxide(EtCO2) ölçümü HFV esnasında ölçülebilmekte, Efektif Sekresyon Kontrolü sağlanabilmekte,CO2 atılımı kolaylaşmakta ve Barotravma, hava hapsi vb. risklerin önüne geçilebilmektedir.
Hastalara daha iyi hizmet sunabilmek amacıyla hastanelerin uygulamak durumunda olduğu bazı dünya standartları var. Türkiye’nin ‘Sağlıkta Dönüşüm Çalışmaları’ kapsamında hastane standartları hususunda oldukça başarılı bir gelişim gösterdiği düşünüldüğünde cihazlarınızın bu dönüşümdeki yeri nedir?
Kısaca HL-7 (Health Level Seven – Sağlık Seviye 7 Standardı tercih edildiği kurumlara; zaman, iş gücü ve nakit harcamadaki düşüş olarak geri dönmektedir. Sağlık sektörü dinamikleri ile sürekli olarak gelişimin olduğu ve inovatif uygulamaların tıbbi yeniliklerin teknoloji ile birlikte hızla yayıldığı bir alanı oluşturduğunu çok iyi bilmekteyiz. Türkiye’nin ‘Sağlıkta Dönüşüm Çalışmaları’ kapsamında hastane standartları hususunda oldukça başarılı bir gelişim gösterdiği düşünüldüğünde cihazlarınızın bu dönüşümdeki yere önem vermekteyiz. Şöyle ki; Bizim sunduğumuz tüm sistemlerde HL-7 (Health Level Seven – Sağlık Seviye 7 Standardı) protokolünün satış ve pazarlamasını yaptığımız yoğun bakımdaki tüm cihazlarda mevcut olması; elektronik sağlık verilerinin değiş tokuşu, ilişkilendirilmesi, paylaşılması ve kullanımına hizmet eden geniş çaplı bir çerçevedir. HL7, tercih edildiği kurumlara; zaman, iş gücü ve nakit harcamadaki düşüş olarak geri dönmektedir. Hizmet kalitesini ve marka değerini daha yüksek yerlere taşımak isteyen kurumla offline ile online hareketlerin birlikte güdümlendiği sistemlerin enregrasyonlarını doğru yönetmeyi amaçlamaktayız. Her geçen gün gerek marka iletişiminde, gerekse blog ve sosyal medya ağlarında, özellikle diyetetik sektöründe faaliyet gösteren doktor, klinik ve hastanelerin dijital platformları etkin olarak kullandığına tanık oluyoruz. Dijital bakış açısı iletişim ve pazarlama çalışmalarına (dijital PR, konsept ve kampanya çalışmaları, farkındalık ve sosyal sorumluluk kampanyaları, multimedia iletişim) yer vermekteyiz. Firmamız, tüm sağlık sektörü ile digital olarak bağlantı kurmanın ve bu konuda da sosyal medyada maksimum seviyede etkin çalışmalar yapması gerektiğinin bilincindedir. Sosyal medyanın doğru kullanım ile bu kapsam da mükemmel bir iletişim aracı olduğunu düşünmekteyiz. Sosyal medya üzerinden güncel olarak içerik paylaşımı yaparak, kullanıcıların sorularını cevaplayarak oldukça etkili bir satış stratejisi oluşturduğumuzu düşünüyor ve her geçen gün bunun meyvelerini topluyoruz. Bu sayede firmamız dijital dünyada sayılı firmalar arasına girmiştir.
Son olarak, fuar ve kongreleri yakın takip ettiğinizi görüyoruz. Fuarlar, kongreler sizin için ne önem arz ediyor?
Fuar ve kongreleri hem tanıtım ve bilinirliği artırmak hem de hekim, hastane yöneticisi ve biyomedikal gruplar arasında bir bütünleşme ve fikir alışverişi fırsatı olarak görüyorum. Fuarlar kadar üniversitelerden yoğun katılımların olduğu kongreler de oldukça önemli. Bu sayede hem inovatif fikirler geliştirilebiliyor hem de tüm paydaşlar bir araya gelerek sektördeki istikrarlı duruş sağlanabiliyor. Aynı zamanda kurum kültürümüze uygun olarak bayilik çalışmalarımızı yeniden düzenlediğimiz bu günlerde firmamız için büyük önem arz ediyor. Olaya geniş perspektiften baktığımızda aslında herkesten bir şeyler öğreniyoruz. Biz bu konuda düsturumuzu hiç kaybetmedik; hayallerimizden hiç vazgeçmedik. Bugün yurtdışında birçok üreticinin bizden fikir ve görüş talep ettiği bir noktaya geldik. Türkiye’nin bir üretim ve eğitim üssü haline gelmesi ile yerli üretim cihazlarımızın ihraç edilerek Türkiye ekonomisine katkı sağlanması ise şüphesiz tüm sektörün hayali…