Gürkan KÖROĞLU
“ Söz söylemede yücelik aramayın! Dinlemek, söylemekten yeğdir.” Dinlemenin, konuşmadan daha zor olduğunu daha önce düşündünüz mü? Konuşmayı bir ihtiyaç olarak görüp, dinlemeyi çok fazla önemsemeyiz ya da dinlediğimizi sanırız. Bunun içindir ki Goethe “Konuşmak ihtiyaçsa, dinlemek san’attır der”. Günümüzde çoğu insanın derdi, dinlemekten çok daha iyi nasıl konuşabilirimdir. Konuşma kurslarının adetlerinin, dinleme kurslarından daha fazla olmasının sebebi budur. İletişimin öğelerinden okuma ve yazmayı, bu işin profesyonelleri öğretmenlerimizden, konuşmayı ailemizden öğrendik ama dinlemeyi kimse bize diğerleri kadar öğretmedi.
İnsanların en büyük sosyal ihtiyaçlarından biri kendini değerli hissetmektir. Bununda en kolay yolu dinlenilmektir. Dinlenilen kişi kendisini değerli hisseder ve iletişimin en önemli unsurudur.
Dinleme eylemi zordu, günümüzde daha da zorlaştı. Neden mi zorlaştı?
Gürültü arttı! Birçok gürültü kaynağı var ama şunlar en yoğun olan gürültü türleri. İnşaatlar, makinalar, havalandırmalar, taşıtlar gibi çevresel gürültü. Kaygılar, iş yoğunluğu, stres gibi psikolojik gürültü. Hastalıklar, baş ağrıları gibi fiziki gürültüler. Konuşulan dilde yabancı kelimeler kullanma, jargon gibi anlamsal gürültüler. Günümüzde zaten zor olan dinleme kabiliyetimizi bu tarz gürültüler daha da zorlaştırdı. Son yıllardaki bu dinleme kabiliyetimize engel olan gürültüden başka günümüze kadar gelen diğer dinleme engellerimizden biraz bahsedelim.
- Söz kesmek: Dinleyemeyenlerin en önemli engellerinden biri söz kesmedir. Konuşanın sözü bitmeden araya girip konuşmaktan kendini alamayanlar çoktur. Bu eylemlerinin birçok sebepleri vardır. Karşısındakine üstünlük kurma, kendi düşüncesinin daha önemli olduğunu düşünme, karşısındakinin ne söyleyeceğini tahmin düşüncesi, sıkılma vb. Bu kötü durumun önüne geçmenin yolu karşınızdakinin konuşması bittikten sonra 2 sn. bekleyip konuşmaya başlamaktır. Böylece o an karşınızdakinin daha fazla söyleyecek bir şeyi olmadığından emin olursunuz.
- Konuşana konsantre olmamak: Karşımızdaki kişi bizle konuşurken başka bir şey düşünmemiz, fiziki bir şeyle ilgilenmemiz (bilgisayar, cep telefonu.. vs.) gibi faktörler fiziki olarak orda olmamıza rağmen, söylenenleri duyuyor olmamıza rağmen algımız orada değildir ve yeterince dinleyemeyiz.
- Önyargı: Karşımızdaki kişi bir konuyu anlatırken bir konuşmanın devamının ya da sonucunun bizim varsayımlarımızla nereye gideceğini önyargımızla yorumlamamız bizim konuşmamın devamını dinlemeye ihtiyaç duymamamıza sebep olur.
- Etkin dinleme yorucudur: Biz insanlar çoğu zaman kolay yolu tercih ederiz. Etkin dinleme karşıdakine maksimum dikkatle dinlemeyi gerektirdiği için yorucudur. Çoğu kişi bu yoruculuğu sebebiyle etkin bir dinleme içerisinde olmaz.
Yukarıdaki ana engeller dışında; konuşulan konuya ilgimizin olmaması, konuşan kişiyi sevmememiz, vakitsizlik, yoğunluk gibi birçok sebebi vardır.
İyi ilişki kurmanın yolu konuşma ve dinleme oranına dikkat etmektir. İyi ilişki kuranlar genelde konuşmaktan çok dinlemeye zaman ayıran kişilerdir. ABD tarihinin en etkili liderlerinden Abraham Lincoln, “Birisiyle ilişkimde bir sonuç almaya hazırlanıyorsam, zamanımın üçte birini kendi söyleyeceklerimi, üçte ikisini onun söyleyeceklerini düşünerek geçiririm” demiştir.
Zaten bizi yaratan, iki kulak bir ağız verdiğine göre bu oranı dikkate almak faydamıza olacaktır J
Peki daha iyi, daha etkin nasıl dinleyeceğiz?
Öncelikle yukarıdaki yazılanlardan uzak durmamızda fayda var ve aşağıdaki bazı hususlara dikkat edersek, sorumuzun cevabı olmaya yetecektir.
- Konuşan kişinin yüzüne bakılması
- Duyacak ve duyuracak kadar yakınında olmak
- Yargılamamak
- Söylenenler üzerine yoğunlaşmak
- Kestirip atmamak
- Yanıtlamadan önce düşünmek
- Söz kesmeden konu ile ilgili soru sormak
- Yansıtma yapmak yani konuşan kişinin çok sık tekrarladığı kelime ya da cümleyi kendisine şöyle söylediğini duyuyorum, yanlış anlamadıysam cümleleri ile başlayıp devamın getirmek
- Empati yapmak
- Konuşanın vücut diline uygun vücut dili kullanmak
- Benzer seviyede ses tonu kullanmak
- Gerekiyorsa, ortam müsaitse, konuşan izin veriyorsa not almak
Sosyal bir varlık olarak en önemli ihtiyaçlarımızdan biri değerli olmaktır bunun en önemli araçlarından biride dinlenilmektir. Konuşan kişiyi dinlerken ne anlatmak istediğini, size ne söylemek istediğini bazen çeşitli gerekçelerden dolayı üstü kapalı bir yolla söyler sizin anlamanızı bekler. Bunu için sizinle konuşana değer verin ve asıl söylemek istediğini duymaya çalışın. Önemli olan söylenmeyeni duymaktır.