İşitme engelli bireylerde farkındalık yaratmak, bireylerin daha sağlıklı bir şekilde hayata katılmalarını sağlayabilmek için Cochlear’ın başlattığı “Sen de Duy” kampanyası, erken teşhis ve tedavinin önemini vurguluyor. Kampanya; işitme cihazlarının yetersiz kaldığı zamanlarda, koklear ve kemik yolu implantlarının çözüm olabileceğini hatırlatıyor.
İşitme sağlığı ile ilgili yapılan küresel çalışmalar; tedavi edilmeyen işitme kaybının zihinsel, fiziksel ve psikolojik etkilerine işaret ediyor. İşitme kaybı, bireyin iletişimde sıkıntı çekmesine, konsantrasyon güçlüğü ve eksik dil gelişiminden kaynaklı olarak eğitim ve iş hayatında sorunlar yaşamasına neden olabiliyor. Utanç, özgüven kaybı ve depresyon gibi psikolojik problemlere yol açabilen işitme kaybı, fiziksel olarak; baş ağrısı, tansiyon gibi kişinin sağlığını etkileyen sonuçlar da doğurabiliyor. İşitme problemlerinin yol açtığı iş gücü kaybı, malulen erken emeklilik gibi fiziksel etkilerse ekonomik sorunlara neden olabiliyor.
Dünyada işitme implantı sektörünün lideri olan Cochlear’ın yeni farkındalık kampanyası “Sen de Duy”, işitme engeli ile doğan ya da sonradan ileri düzeyde işitme problemi ya da kaybı yaşayan bireylere koklear implantlar ya da kemik yolu impantlar ile daha sağlıklı işitme ve iletişim kurmanın mümkün olabileceğini hatırlatıyor. Kampanya; erken teşhis ve tedavi sonucu uygulanan kemik yolu implantı ya da koklear implant aracılığı ile kişinin, toplumsal ve bireysel hayatını normalleştirmenin mümkün olduğunu, hayatına olağan bir şekilde devam etmesi ile ekonomik hayattan uzaklaşmasının da önüne geçildiğinin altını çiziyor.
İşitme sağlığı farkındalığı
İşitme cihazlarının yetersiz kaldığı durumlarda koklear implantın kemik yolu implantı ile birlikte kesin çözümler sunduğunu belirten Cochlear Türkiye Pazarlama Müdürü Banu Gökçe Türker, “Bugün gerek Türkiye’de gerekse dünyada Cochlear markası olarak önemli bir role sahibiz. Bu rolün getirdiği sorumluluk ise; ileri ya da çok ileri derecede işitme sorunları yaşayan bireylerin, işitme cihazı ile çözülemeyen bu sorunlarına, çözümün kemik yolu ya da koklear implantlardan geçebileceğini göstermek. Bir diğer sorumluluğumuz ise farklı projelerle ihtiyacı olan herkesin bu imkâna ulaşmasına, dolayısıyla hayatlarının önemli bir parçası olacak implantlarıyla, yaşamlarını daha konforlu bir şekilde sürdürebilmelerine aracı olmak. Cochlear Türkiye Pazarlama birimi olarak misyonumuz ve odaklandığımız ana konu, işitme sağlığı farkındalığının arttırılması” dedi. İşitme cihazı ile sorununu çözemeyen bireylerin, birinci derece akrabalarının ve işitme alanında çalışan profesyonellerin eğitimlerini, güncel ürün ve yardımcı Cochlear ürün yazılımlarını yakından takip edebilmeleri için gereken tüm desteği, en hızlı şekilde verdiklerini ekleyen Türker, şöyle devam etti: “İlgili dernekler, profesyoneller, fikir liderleri ve firmaların katılacağı konferanslar düzenleyerek, farkındalık kampanyaları geliştirerek, sektörün gelişmesi ve gerek kullanıcıların gerekse adayların doğru bilgilendirilmeleri için çalışıyoruz. Bireylerin, işitme yolculuklarında; sorunsuz, ekonomik ve sosyal hayatın etkili bir parçası olarak ve özgüvenli bir şekilde ilerleyebilmeleri için ihtiyaç duyulan düzenlemelerin gerçekleşmesi konusunda aracı olmaya gayret ediyoruz.”
Dünya genelinde yarım milyar insan işitme kaybı yaşıyor
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada dünya nüfusunun yüzde 6’sına karşılık gelen 466 milyon insan çeşitli derecelerde işitme kaybı yaşıyor. İşitme kaybı yaşayan bireylerin %93’ünü erişkinler, %7’sini ise çocuklar oluşturuyor. Yaklaşık 5,5 milyon birey ise “çok ileri derecede” sensörinöral işitme kaybına (SNİK) sahipken, her yıl çok ileri derecede işitme kaybıyla dünyaya gelen bebek sayısının 100.000 ile 150.000 arasında olduğu tahmin ediliyor. Yapılan iki kapsamlı çalışmada, ileri derecede işitme kaybıyla doğan bebeklerin oranı %0,7 -1,1 olarak belirlenmiş. Türkiye, doğuştan işitme kayıplarının en çok görüldüğü ülkelerden biri ve ülkemizde her yıl yaklaşık 2.600 ila 4.500 bebek doğuştan işitme kaybı ile dünyaya geliyor.