DÜNYA RADYOLOJİ GÜNÜ 2017 TEMASI: ACİL RADYOLOJİ Türk Radyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Tamer Kaya, her yıl 8 Kasım’da düzenlenen Uluslararası Radyoloji Günü’nün, bu yıl Acil Radyoloji teması ile kutlanacağını belirterek “Bu tarihin anlamı, 8 Kasım 1895’te Wilhelm Conrad Röntgen tarafından X-ışınlarının bulunduğu gün olmasıdır. Radyoloji disiplininin genel tıp içindeki rolünü anlatmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla, ESR (Avrupa Radyoloji Derneği) ve TRD (Türk Radyoloji Derneği) dahil olmak üzere bu çatı altındaki tüm ulusal dernekler, ISR (Dünya Radyoloji Derneği), ACR (Amerikan Radyoloji Birliği) ve RSNA, Asya Pasifik Radyoloji Birliği ve diğer pek çok derneğin katılımı ile her yıl farklı bir konu ele alınarak bu gün içinde etkinlikler yapılmaktadır. Türk Radyoloji Derneği Yönetim Kurulu olarak Tüm Radyoloji çalışanlarının ve üyelerimizin bu sene 122. yılını kutladığımız Dünya Radyoloji Günü’nü kutluyor; meslektaşlarımıza beklentilerinin karşılandığı, başarılarla dolu bir yaşam diliyoruz” dedi. “ACİL RADYOLOJİ YAN DAL OLMALI” Ülkemizde acil servislere başvuru sayısının yılda 100 milyonun üzerinde olduğunu, tanı ve tedavi sürecinde görüntülemenin önemli bir yere sahip olduğunu belirten Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Erhan Akpınar şunları söyledi: “Acil servise başvuran hastaların görüntülemesinde direkt grafi, ultrason ve bilgisayarlı tomografi en sık kullanılan modalitelerdir. Acil servis hastalarının radyolojik değerlendirmesi hızlı olması gerekmektedir. Hasta sayısının fazla olması, hayati tehdit eden hastalıkların bazılarında radyolojik bulguların belli belirsiz olabilmesi nedeniyle bu grup hastaların değerlendirmesi oldukça streslidir. Hasta başvurularının bir kısmı trafik kazası, düşme ve darp gibi travmatik sebepler olup baştan ayağa değerlendirme gerekebilmektedir. Değerlendirme süreci hangi hastaya tetkik yapılacağı, hangi tetkikin yapılacağı ve değerlendirme süreci sonrası ek inceleme gerekip gerekmediğini kapsamakta olup acil radyolojide çalışan radyolog ile hastayı tedavi eden klinisyen arasında sürekli iletişim ve işbirliği çok önemlidir. Ülkemizde de acil servisler içinde veya acil servise yakın radyoloji ünitelerinin ve sadece bu grup hastaların değerlendirmesinde görev alan Acil Radyologların sayısı artmaktadır. Kanuni olarak da Acil radyoloji yan dal olarak kabul edilirse Acil radyologlarımızın sayısınının daha hızlı olarak artacağını düşünmekteyim.”