Bayer, Bill & Melinda Gates Vakfı’nın da desteğiyle hormonal olmayan kontrasepsiyon geliştirmek üzere çalışmalar yapacak. Bayer’in ve Bill & Melinda Gates Vakfı’nın sağlayacağı 12’şer milyon doların üzerindeki fonlar ile dört yıl boyunca, kadınlar için hormonal olmayan kontrasepsiyon çözümleri bulmaya yönelik klinik öncesi araştırmalar yürütülecek. Anlaşma kapsamında fon sağlamanın yanı sıra kadın sağlığı ve Ar-Ge uzmanlığını da kullanacak olan Bayer, ayrıca geliştirilecek ürünü düşük ve orta gelirli ülkelerdeki kadınlara uygun fiyatla sunmayı da taahhüt etti. Bayer, kadın sağlığı alanındaki mirası ve uzmanlığıyla 50 yılı aşkın süredir düşük ve orta gelirli ülkelerdeki kadınların aile planlaması seçeneklerine erişimini kolaylaştıran girişimleri destekliyor.
Bayer İlaç Bölümü Strateji, İş Geliştirme ve Lisanslama/Açık İnovasyon’dan sorumlu Başkan Yardımcısı ve İcra Kurulu Üyesi Marianne De Backer, “Bu iş birliği, Bayer’in araştırma uzmanlığını, Bill & Melinda Gates Vakfı’nın düşük ve orta gelirli ülkelerde sağlığa erişimi kolaylaştırarak dünya çapındaki eşitsizlikleri azaltma amacı ile bir araya getiriyor,” dedi ve devam etti: “Birlikte, dünya çapında milyonlarca kadına, ihtiyaç seviyesi yüksek olan, yenilikçi, hormonal olmayan kontrasepsiyon seçeneklerini sürdürülebilir bir şekilde sağlama vizyonumuzu daha da ilerletmeyi hedefliyoruz.”
Bayer ve Bill & Melinda Gates Vakfı’nın bu yeni iş birliği, The Challenge Initiative’den (TCI) sonra aile planlaması alanında her iki tarafı da içeren ikinci ortak faaliyet.
Bugün, cinsiyet eşitsizliği hala önemli sorunlardan biri. Genç gebelikler ve anne ölümleri, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde ciddi problemler arasında yer alıyor. Kullanıcı ihtiyaçlarını ve tercihlerini daha iyi karşılayan modern kontrasepsiyon seçeneklerinin artması, daha fazla kadının eğitim ve istihdam fırsatlarından yararlanabilmesini sağlayacak. Aile planlaması, kadın sağlığının merkezinde yer almanın yanı sıra kadınlara kendi hayatları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olma şansı sunuyor; bu da aileler ve toplumlar üzerinde pozitif etkiler yaratabiliyor. Dünya genelinde 200 milyondan fazla kadının modern kontrasepsiyon ihtiyacını karşılayamamasının yanı sıra düşük ve orta gelirli ülkelerdeki 130 milyon kız çocuğunun 2030 yılına kadar üreme çağına gireceği de göz önüne alınırsa bu ülkelerdeki ihtiyaç daha da artacak.
Bayer, kadın sağlığı alanında bir lider olarak, 130’dan fazla ülkede hak temelli aile planlaması programlarını destekliyor. Bayer, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu gibi uluslararası kuruluşlarla ortaklaşa olarak, modern kontrasepsiyonu dünya çapındaki kadınlar için daha erişilebilir hale getirmeyi amaçlıyor. Bu çalışmalar Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile uyum gösteriyor.