Yara bakım ürünleri sektörüne “Merhaba” diyen HONNES Sağlık ve Endüstriyel Ürünler A.Ş. Genel Müdür Vekili Kaan Öztaşkın ile piyasaya yeni giren ürünleri hakkında konuştuk:
HONNES olarak sağlık sektörüne hızlı bir giriş yaptınız. Bize HONNES’i anlatır mısınız? Öncelikle de neden HONNES? HONNES sağlık sektöründe üretim, tanıtım ve dağıtım süreçlerinin her aşamasında 20 yılı aşkın deneyim ve birikimin bir potada eritildiği, geçmişle güçlü bağları olan, yüzü geleceğe dönük genç, dinamik ve iddialı bir organizasyon olarak tanımlanabilir. HONNES adı HONor ve NESt kelimelerinin ses birlikteliğinden türetilmiştir. Hedefimiz HONNES’in; çalışanları, tedarikçileri, iş ortakları ve ürünlerinin son kullanıcıları için güvenilir, saygın, gurur duyulacak işler üreten bir yuva olmasını sağlamaktır. Üretim ve Ar-Ge departmanları başta olmak üzere tüm birimlerim gelişmenin önündeki en büyük engelin ‘doğruyu buldum cebime koydum’ zihniyeti olduğunun bilincindedir. HONNES bu bilinç ve biraz önce sözünü ettiğim deneyim / birikimin gücü ile ülkemizin en modern üretim tesisinde, en sağlıklı, en güvenli, en konforlu, en çevreci ürünlerini üretmeyi başarmıştır. Bu yöndeki çabalarımızın dur durak bilmeksizin devam edeceğinin güvencesi HONNES adına yüklediğimiz anlam ve organizasyonumuzun biraz önce tanımladığım karakterinde saklıdır.
Ana hat makinalarınız kendi dizaynınız galiba? Makine parkurunuzu biraz anlatır mısınız? Fabrikadaki her makinamız iç süreçlerimizin gerekliliğine göre dizayn edilmiş olup, özellikle Laminasyon tarafında Ar-Ge nitelikli bir makinayı kendi ekibimizle geliştirdik ve projemiz TÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı (TEYDEP) kapsamında Ar-Ge Çalışması olarak kabul edildi. Buna ek olarak yeni Ar-Ge nitelikli çalışmalarımızda devam ediyor. Makine parkurumuzdan bahsedecek olursak alanında dünyanın en iyi firmaları ile çalışıyoruz. Parkurdaki bütün makinalarımızı en yüksek kapasiteyi en iyi kalitede sağlayacak tedarikçilerden temin ettik. Yapışkanımızı Ar-Ge biriminin hazırladığı formüllerle kendimiz hazırlayabilme özelliğine sahibiz. Sürme alanında Hotmelt, Solvent-Akrilik, Su bazlı Akrilik ve Doğal Kauçuk Bazlı Solvent’li Yapışkan uygulama yöntemleriyle sektörde kullanılan tüm yapışkanlar uygulamalarını yapabilmekteyiz. Üretim hattımızın son kısmı olan kesme, dilimleme ve paketleme alanında bütün ihtiyaçları en yüksek kapasitede cevaplayacak parkura sahibiz. Esnek flaster, Kâğıt flaster, Tekstil türevleri Flaster kesme sarma makinalarına ek olarak yara bandı makinalarımız ve yara örtüsü makinamız mevcut. Kısacası sektörün bu alanda da ihtiyaç duyduğu tüm makinalara sahibiz.
Flaster yapışkan teknolojisinde Avrupa ön planda. HONNES’in üretim teknolojisinden biraz bahseder misiniz? Bu alanda geçmiş bilgi birikim bilgisine rağmen gelişen dünyada yer bulmak için kendimizi geliştirmek zorundayız. İnsan sağlığına uygun alerji yapmayan atık bırakmayan yapışkanları geliştirmek üzere bir Ar-Ge ekibimizin varlığından bahsettim. Mevcut olan Avrupa ve Amerika’nın önde gelen üreticileri ile rekabet etme anlamında üretiminin başında bir firma olmamıza rağmen onlarla yarışabilecek ürünler ortaya koyduğumuza inanıyorum. Ve her gecen gün yapışkan kalitemiz başta olmak üzere yeni birikimler sağlıyor olmamız doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Honnes’in, sektörde kullanılan tüm yapışkanları farklı formlarda uygulama yeteneğine sahip bir firma olması ile birçok Avrupalı firmadan kendini şimdiden ayrıştırmış olduğunu söyleyebilirim. Alanında uzman ekiplerimiz ve teknolojik yatırımlarımızla kendi bölgemizin dışına çıkıp yapışkan teknolojisinde Avrupa’daki sayılı üreticilerden biri olma yolunda ilerliyoruz.
Beyaz Oda büyüklüğünüz ve Kalite standartlarınız ile ilgili neler söylersiniz? Ürettiğimiz ürünler 100.000 Class sınıfında ürünler olup toplam 170 metrekarede 90 ve 80 metrekarelik iki ayrı “clean room” (beyaz odamız) mevcuttur. Yapılan ölçümlerde odalarımız 10.000 class olarak standarttın üstündeki değerler ile kalitesi belgelenmiştir. ISO 9001:2008 ve EN ISO 13485:2012 Üretim Kalite Güvence Sistemi Belgelerine sahibiz.
Kalite kontrol çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz? Kalite kısmı, kalite güvence ve kalite kontrol olarak disiplinlere ayrılmış durumda; kalite kontrol, üretimin her aşamasında başta operatörlerin sorumluluğunda takip ediliyor. Kalite kontrol firmamızda girdinin kabulünde başlayıp son nihai ürünün tamamlanması aşamasında audit kontrol sistemi ile son bulmaktadır. Kalite kontrol sadece kalite teknisyenlerinin değil tüm ekibin bilinci ve sorumluluğu altında üretimin her aşamasında belirlenen bilimsel yöntemlerle takip ediliyor.
Flaster kullanımında en çok karşılaşılan şikayet alerji ve iz bırakma konusunda. Ürünlerinizde buna dikkat ettiniz mi?
Yapışkanın kullanılan malzeme ile penetre olması ve kullanılan kimyasalların insan cildinde alerjik reaksiyonlar göstermemesi için doğru kimyasal seçimi bu noktada dikkat edilmesi gereken hususlar. Bu konuda hassas davranıp ve tüm laminasyon sürecinde bütün koşulları dikkatlice iç süreçlerimizle takip ediyoruz. Bu konuda çok deneyimli bir ekip olmamıza rağmen dışardan da danışmanlık destekleri almaktan çekinmiyoruz. Hatta bazı yurtdışı ve yurt içi firmalarıyla işbirliği içindeyiz. Bu konularda mevcut şikâyetleri ortadan kaldırdığımızı söyleyebilirim. Bunlara ek olarak inovasyon kimliğimizle kullanıcılardaki bütün şikayetleri ele alarak farklı formlarda yeni ürünler de hazırladık. Bu ürünleri yılsonuna kadar pazara sunmayı hedefliyoruz.
Yeni ve yenilikçi ürünleriniz olacak mı? Yara bakımı temel ilgi alanımız. Önceliğimiz, alanında uzman kullanıcıların yanı sıra günlük yaşamda hepimizin gelişen beklentilerine yanıt verebilecek sağlıklı, etkili, konforlu ürünleri sunabilmek olacaktır.
Türkiye’nin yeterli miktarda flaster üretimi varken böyle bir yatırım cesaret istiyor. Kriz döneminde yatırım yapmanızın sebepleri neler? Yanıtıma, soruya kaynak oluşturan saptamaya katılamayacağımı söylemekle başlamalıyım. Maalesef nicelik olarak yeterli gibi görünen tıbbi flaster üretiminde uzun yıllardır ciddi teknolojik yatırımlar yapılmamış ve bu durum hızla gelişen ve dünyaya açılan özel hastanelerimiz başta olmak üzere kaliteli ürün arayışında olan sektör bileşenlerini ülke dışından tedarik arayışına yönlendirmiştir. Tam da bu sebeple bu zamanda, burada ve bu sektöre yatırım yapmak için gerekli cesaretin kaynağı; yüksek kapasiteli, kaliteli ürünü kolay ve sürekli ulaşılabilir kılma amacımızı gerçekleştirebileceğimize olan inancımızdır.
Flaster grubunda sektörün geleceğini nasıl görüyorsunuz? Bu gün için üretimde ağırlıklı ürün grubu tıbbi flasterler, hazır pansuman örtüleri vb ürünler dolayısıyla da akut yara tedavisi gibi görünse de aslında ana ilgi alanımızı geniş anlamı ile yara tedavisi oluşturmaktadır ve bu alan artan kentleşme, değişen beslenme alışkanlıkları, sedanter yaşam koşulları ve daha birçok nedenle hızla büyüyen kronik yara tedavisini de kapsamaktadır. Sorunuzun direkt cevabına dönersem, söz konusu en dar anlamıyla Flaster grubu ise bu alanda sınırlı kalan hiçbir üreticinin orta ve uzun vadede geleceğinin olamayacağına inanıyorum.
İhracat konusunda hedefleriniz neler? Bu soruya kadar verdiğim yanıtlar ve bilgiler de teyit edecektir ki HONNES in hedefi önemli bir uluslararası oyuncu olmaktır. Tüm hazırlıklar, temelden çatıya bu amaçla yapılmıştır, yapılmaktadır. HONNES adı ve markaları ile Ocak 2016 Arab Health Fuarı’na katılmış, ilk kez katıldığı bu fuarda 150’nin üzerinde ziyaretçi ile birebir kontak kurulmuştur. Gerek fuar esnasında gerek döner dönmez sürdürülen kontaklarda ve fuar sonrasında bizzat fabrikamıza yapılan ziyaretlerde, aldığımız geri bildirimler markalaşma stratejisi, ürün tasarımları, pazarlama ve satış vizyonumuz yanı sıra hazırlıklarımızın da ihracat alanındaki hedeflerimizi gerçekleştirmeye hizmet edeceğine dair inancımızı pekiştirmiştir.
Alpheta, Clivex ve B-good gibi birden fazla marka ile sektöre girmenizin sebepleri neler? HONNES kurumsal kimliğinin altında farklı sektörlere ve/veya aynı sektörde farklı hedef kitlelere ulaşmak amacıyla girişilmiş ve ciddi bir yatırım gerektiren markalaşma stratejimiz, gerek ulusal gerekse uluslararası pazarlardaki hedeflerimize ulaşmaya hizmet edecek en önemli stratejik adımlarımızdan birisidir. Bu alanda ülkemiz için bir ilk olduğuna inandığım marka/ ürün konumlandırma stratejisi, her sektörde iş ortaklarımızın HONNES ve ürünlerine olan güven ve bağlılığını artırmaya hizmet etmektedir.
Eczane markanız B-good ve bu alandaki çalışmalarınız ile ilgili neler söylersiniz? Bu markanızın dağıtımını nasıl yapıyorsunuz? B-good hepimizin günlük hayatına bir şekilde dokunacak ürün gruplarını içermekte. Yediden yetmişe herkesin, çoğunlukla da tatsız anlarında, yanında olacağı olması gereken ürünlerimizin adından başlayarak gösterdiğimiz hassasiyeti, markanın görsel tasarımlarına ve oradan da ürün kalitesine taşıdık. Bu marka altında üretilen tüm ürünler, kullanım alanları, kullanım anları, kullanıcıların yaşları, cinsiyetleri dikkate alınarak üretilmiştir. Kullanıcı ve çevre dostu bu ürünlerde, özellikle çocuklar ve yaşlı hastalar düşünülerek taşıyıcı ve yapışkan seçimine özen gösterilmiştir. Bu sayede, neredeyse yapışkanlı bantlar ile beraber anılan sıyrılırken acıya sebep olma ve atık bırakma riski ortadan kaldırılmıştır. B-good markası şubat sonu itibariyle Ecza ve Itriyat depoları aracılığıyla Eczanelere dağıtılmakta.
Medikal sektörde uzun yıllar hizmet vermiş bir Aileden gelen 2. kuşak temsilci olarak biraz kendinizden bahseder misiniz?
Bu yatırımı yapabilmemizin en büyük kaynağı ailemin vizyonu. Küçük yaştan itibaren aile şirketimin farklı departmanlarda çalışarak sektörü tanıma fırsatım oldu. Eğitimimi de Koç Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendislik bölümünde tamamladım. Hem mühendislik fakültesi mezunu olmam hem de küçük yaştan itibaren sektörün içinde olmamın kendi adıma başarılı bir sentez olduğuna inanıyorum. Analitik bakış açısını piyasanın gerçeklerini hesaba katarak sağlayabilmenin doğru iş yapabilmenin zorunluluğu olarak görüyorum. Mezuniyetimin ardından aile şirketimde “İş Geliştirme” departmanında işe başladım. İş geliştirme biriminde de ailemin desteğiyle Honnes yatırımının projesini geliştirdik. Bu nedenden Honnes projesi de benim içim ayrı bir önem taşıyor.