Türk Göğüs Cerrahisi Derneği tarafından Antalya’da düzenlenen 9. Ulusal Göğüs Cerrahisi Kongresi Başkanı Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, “Vatandaşlarımıza, son yıllarda ‘zararsız sigara’ diye lanse edilmeye çalışılan sıvı nikotin ve katkı maddelerinden oluşan nikotin ve tütün ürünlerini kullanmamaları ve zararlı olduklarını bilmeleri yönünde bir mesaj iletmek istiyoruz” dedi. Akciğer kanserlerinin 5’te 1’inin erken dönemde saptanıp ameliyat edilebildiğine değinen Kocatürk, “Kanser olan hastalar ‘Acaba kansere bıçak değdirilir mi? Niye ameliyat olayım ki?’ diye gecikiyorlar. Kritik ve önemli süreyi kaçırabiliyorlar. Biz hastalara, komşuları, kahvehane arkadaşları ya da iş yerindeki arkadaşlarının kısır deneyimleriyle değil, doktorların çıkarttıkları sonuçlarla hareket etmelerini tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
“ZARARSIZ SİGARA DİYE LANSE EDİLEN SIVI NİKOTİN ÜRÜNLERİNİN KULLANILMAMASINI İSTİYORUZ”
Akciğer kanserlerinde tütün ve tütün mamullerinin yarattığı riske de dikkati çeken Kocatürk, şöyle devam etti: “Kanseri tetikleyen en büyük etkenlerden biri olan tütün ve tütün mamulleri hakkında konuşan Kocatürk, “Tütün içerisinde katran, zifir, nikotin çok zararlı madde var. En büyük zarar daha çok keyif vermesi için konulan katkı maddesidir. Ne kadar çok yanarsa keyif verici olur. Dikkatlice bakın kağıdında halk halka çizgiler vardı o baruttur. Light içiyorum, kısa içiyorum, hafif içiyorum diye kendimizi yanıltıyoruz. Nargile içine keyif verici aromatik maddeler konuluyorsa daha çok zararlıdır. Erken dönemde saptamak için çaba gösteriyoruz ama son dönemlerde zararsız sigara diye lanse edilen sıvı nikotin ürünlerini kullanılmaması ve zararlı olduğu mesajını iletmek istiyoruz. Yüz tane akciğer kanseri hastadan 86 tanesi sigara içiyor 14 tanesinde sigara içmeyen insan var. Tek problem sigara değil başka etkenler de var. Toprakta buluna radon var mesela. Sigara kanseri arttırıyor. Çevresel olaylar arttırıyor. Ama genetikse o değiştirilemiyor” dedi.
“ORGAN BAĞIŞI YETERSİZ”
Türk Göğüs Cerrahisi Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Levent İlbeyli ise, akciğer nakli ile ilgili organ bağışının yetersiz olduğundan yakındı. İlbeyli, “Türkiye’de akciğer nakli İstanbul, Ankara ve İzmir’de belli merkezlerde son 10 yıl içinde her geçen yıl artan ivmeyle devam ediyor. Akciğer nakli ve işlemleri Türkiye’nin nüfus yoğunluğuna ve mevcut sağlık sistemine bakıldığında yeterli değil. Fazla olması lazım. Organ bağışının yetersiz olduğunu biliyoruz. Bu oran bağış arttıkça artacağını düşünüyoruz. Akciğer solunum yetersizliği olan durumlarda dünyada akciğer kanseri ile yapılan deneyimler çok kısıtlı. Bildiğimiz kadarıyla dünyada 50 binin üzerinde akciğer nakli yapılmış durumda” ifadelerini kullandı.