Yeni ACUSON Sequoia Ultrason Sistemi ile deneyimini ve son görüntüleme teknolojileri hakkındaki görüşlerini paylaşan MEDICA Tıp Merkezi Radyoloji Uzmanı Dr. Cihangir Karaarslan 25 yıldır, hastalarına Siemens Healthineers çözümleri ile hizmet sunduğunu belirterek; “Siemens Healthineers’ın sunduğu teknolojik destekten gayet memnunuz. Her yeni cihaz, artan görüntü kalitesiyle bizi daha da mutlu ediyor” diyor.
- Sizi tanıyabilir miyiz?
1967 yılında Adana’da doğdum. Ortaokul ve liseyi Adana Anadolu Lisesi’nde okudum. Tıp eğitimimi ise 1985-1991 yılları arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde aldım. Mecburi hizmetin ardından 1994-1998 yılları arasında Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde Radyoloji ihtisası yaptım. İhtisasım bitmeden önce bir yandan da Maçka MR’da Mamografi ve Ultrason bölümünde çalışmaya başladım. Daha sonra Dr. Murat Dinçer MEDICA Tıp Merkezi’ni açarken onunla birlikte Maçka MR’dan ayrılıp MEDICA’da mamografi, meme ultrasonu ve diğer sonografi incelemeleri ile ilgilenmek üzere Radyoloji Bölümünde göreve başladım. Yaklaşık 25 yıldır MEDICA Tıp Merkezi bünyesinde çalışmaya devam ediyorum.
- Ultrasonografi incelemelerinde başarıyı etkileyen faktörler sizce nelerdir?
Ultrasonda başarıyı etkileyen üç temel faktör olduğunu düşünüyorum. Bunlardan biri, uygulayıcının tecrübesi, ikincisi uygulayıcının konsantrasyonu, üçüncüsü ise uygulayıcıya sunulan teknolojik destektir. Ultrason, herkesin bildiği gibi kullanıcıya bağlı bir yöntem olduğu için kullanıcı ne kadar tecrübeliyse ve iyi konsantre olabiliyorsa inceleme de o kadar yüksek kalitede yapılır. Radyolog için buradaki en büyük yardımcı ise aldığı teknolojik destektir.
Biz, MEDICA Tıp Merkezi olarak Siemens Healthineers’ın sunduğu teknolojik destekten gayet memnunuz. Ben de yaklaşık 25 yıldan bu yana Siemens Healthineers çözümleri kullanıyorum. Her yeni cihaz, artan görüntü kalitesiyle bizi daha da mutlu etmeye devam ediyor.
- Halihazırda kullanmakta olduğunuz ultrasondan ve yeni teknolojilerden bahseder misiniz?
Şu an kullandığım ACUSON Sequoia Ultrason Sistemi’ni çok beğendiğimi söylemek isterim. Siemens Healthineers ürünlerinde en sevdiğim özelliklerden biri, tek tuşla istediğim programa rahatlıkla ulaşabilme imkânı sunması. Yani tuştan tuşa geçmemize gerek kalmıyor. Ergonomik bir tasarımı da olduğu için hastadan veya ekrandan gözümü hiç ayırmadan, istediğim programları rahatlıkla kullanabiliyorum. Bunun benim için hem zaman hem de konsantrasyon açısından çok faydalı bir özellik olduğunu söyleyebilirim.
Ultrasondaki yeniliklere gelince, gri scala incelemelerde teknoloji ile birlikte görüntü kalitesi her geçen gün daha da artıyor. Bunun yanında yıllardır renkli Doppler’i kullanıyoruz ve bu çözümün tanıya sağladığı katkılardan önemli bir fayda sağlıyoruz. Renkli Doppler ile kitlesel lezyonların ve yumuşak dokuların vasküler olup olmadığını tespit edebiliyoruz. Bu, tanıda büyük bir avantaj sağlıyor.
Ayrıca renkli Doppler ile periferik damarlarda anjiyoya bile gerek kalmadan vasküler yapıların iç yüzeyini rahatlıkla değerlendirebiliyoruz. Vasküler yapılarda kan akım hızını, debisini ve bir stenoz varsa derecesini güvenli bir şekilde ölçebiliyoruz.
Yanı sıra, normal doku ile hasta doku arasında sertlik farklılığının saptanmasına dayanan bir görüntüleme yöntemi olan Elastrografi de son zamanlarda ultrasonografiye ek önemli veriler sunuyor. Dışarıdan uygulanan kuvvet ile cisimlerin şekil ve büyüklükleri değişebilir. Elastrografi uygulanan küçük bir basınca yanıt olarak ve dokunun hareket ya da şekil değişikliğini ölçerek dokuların sertliğini hesaplamaya dayanıyor. Statik ve dinamik (sheer vave elastrogafi) olmak üzere iki çeşit elastrografi bulunuyor. Günümüzde tümör dokusu ile normal dokuyu ayırmak, karaciğer fibrozisini değerlendirmek açısından kullanabiliyor.
Diğer taraftan son yıllarda ultrasonografide füzyon teknolojisinde büyük yenilikler olduğunu görüyoruz. Hem ekonomik hem gerçek zamanlı görüntülerin elde edilmesi sayesinde anatomiye hakimiyet artıyor ve lezyona daha kolay ulaşılabiliyor. Bu sayede biyopsi ve invaziv girişimler daha kolay bir şekilde yapılabiliyor.
Kullandığımız 3 boyutlu ultrasonlar sayesinde komplike anatomik yapıları daha kolay bir şekilde görüntüleyebiliyoruz. 3 boyutlu ultrasonlar genellikle obstrektik uygulamalarda kullanılırken son yıllarda kardiyovasküler sistem içerisinde de kullanım alanı buldu. İntraabdominal organlar için henüz 2 boyutlu ultrasona göre fazla bir üstünlük sağlamasa da volumetrik ölçümler 3 boyutlu ultrasonda daha güvenilir bir şekilde yapılabiliyor. 3 boyutlu ultrason ayrıca karaciğer tümör ablasyonu uygulamalarında da daha güvenilir bir yöntem sunuyor.
Dinamik kontrastlı ultrasonlarda ise gaz ile doldurulmuş mikro-kabarcıklar intravenöz olarak veriliyor. Kitlesel ve vasküler lezyonların diğer görüntüleme yöntemlerinde olduğu gibi görünür hale gelmesi ve kanlanma yıkanma özellikleri ile ayırt edilmesi temeli üzerinden çalışıyor. Non-invaziv olması, böbreklere zarar vermemesi ve X-ışını içermemesi açısından diğer yöntemlerden daha üstün bir kullanım sunuyor. Ayrıca tanıda da karaciğer kitlelerinin tespit edilmesinde yol gösteriyor. Malign lezyonlar erken fazda kontrast tutan, geç fazda kontrast tutmayan lezyonlar olarak izlenir, benign lezyonlar geç fazda da kontrast tutmaya devam eder.
- ACUSON Sequoia ultrason sistemini seçmenizdeki etken nedir?
Sequoia, her şeyden önce bizim daha gençlik dönemlerimizden beri kullandığımız efsanevi bir ultrason sistemidir. Ben özel sektörde ilk çalışmaya başladığımda kliniğimizde 4 tane ultrason cihazı vardı ve hepsi o dönemin teknolojisine göre çok iyi teknik donanıma sahipti. Bunlardan biri de Sequoia idi. Hepimiz özellikle onunla çalışmak isterdik, görüntü kalitesini çok beğenirdik. Ancak o dönemdeki Sequoia, kullanım açısından bu kadar ergonomik değildi. Yeni ACUSONSequoia ile bu sorun tamamen giderilmekle kalmamış, görüntü kalitesi de çok daha ileriye taşınmış. Şu anda kullandığımız yeni ACUSON Sequoia Ultrason Sistemi’nde ise OLED ekranın olması ve bağımsız bir şekilde focus yapılabilmesi, yani bir mod görüntülemede herhangi bir focus ayarlaması yapmadan tüm ekranda full-focus görüntü alabilmemiz bizim için büyük bir avantaj. Bir diğer avantajı da çok kilolu hastalarda bile, penetrasyonun daha yüksek olması nedeniyle çok daha net görüntüler elde edebiliyor olmamız. Renkli Doppler incelemelerde spektral saçılmanın azalması daha net görüntü almamıza ve plakları daha net değerlendirmemize destek oluyor.
Burada ayrıca başka bir konuya daha değinmek istiyorum. Siemens Healthineers’ın sunduğu sıcak jelin, hasta konforu üzerinde çok olumlu bir etkisi olduğunu gözlemliyoruz. Sıcak jel, hasta memnuniyeti açısından bize önemli bir fayda sağladı. Bunun için Siemens Healthineers’a teşekkür etmek istiyorum.
- Siemens Healthineers ultrason platformunu yenilikçi ve yapay zekâ tabanlı yazılımlar ile destekleyerek manuel prosesleri ortadan kaldırdı. Biyoakustik teknolojisi sunuluyor. Bu kapsamda ilk kurumlardan biri de sizin merkezinizde yapıldı. Bu konuda beklentilerinizin ne olduğunu ve bu teknolojiyi neden tercih ettiğinizi öğrenebilir miyiz?
Biyoakustik görüntüleme, penetrasyon gücümüzü oldukça artırdı. Penetrasyon gücümüzün artmasıyla görüntü kalitemiz de yükseldi. Şu anda daha derin dokuları daha net görüntüleyebiliyoruz. Bu da bize, halihazırda geniş bir kullanım alanı olan ultrason için daha kapsamlı bir kullanım alanı sağladı. Ultrasonların penetrasyon gücü çok kilolu bireylerde, örneğin karaciğerin derin planlarını görmek için yeterli olmayabiliyor. Ancak bu yenilikçi teknolojiler sayesinde bu tür sınırlamaları biraz daha azaltmış olduk.