Yetkili olmayan servislerin verdikleri hizmetlerin cihazların güvenliğini tehlikeye attığını söyleyen Esen Tümer, “Orijinal yedek parça kullanmama hastanenin maliyetlerini arttırır” dedi.
Hızla gelişen tıbbi görüntüleme cihazlarının işletmeler ve kurumlar tarafından dünya normlarında ve standartlarında; kârlı, kaliteli, devamlı ve verimli kullanılması alınan teknik servis hizmetlerine de bağlı. Yetkili olmayan teknik servislerin verdikleri hizmetler bu cihazların kullanım ömrünü azaltabiliyor. Konu ile ilgili Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Esen Tümer ile bir söyleşi gerçekleştirdik.
Tıbbi cihazların insan sağlığı üzerinde büyük yararları var. Bu cihazların arızalanmasında, parça değişimi sırasında Orijinal olmayan yedek parçanın kullanılmasının ne gibi zararları var anlatabilir misiniz?
Görüşünüze katılıyorum, Tıbbi cihazların insan sağlığı üzerinde elbette büyük yararları var. Buna parelel olarak orijinal olmayan yedek parçalarının kullanılmasının da kaçınılmaz zararları var. Örneğin dünyanın en uzun ömürlü tüpleriyle desteklenen x-ray bazlı cihazlarımızı her an kullanımda tutmak profesyonel bir servis kalitesi ve uluslararası güvenilirliğe sahip üretici destekli orjinal yedek parçalar gerektiriyor. Orijinal yedek parçalar fabrika ortamında uluslararası standartlar dahilinde detaylı kalite testlerinden geçmektedir. Bu kalite standartları sizin de bahsettiğiniz gibi insan sağlığını koruma amacıyla düzenlenmiştir. Orijinal olamayan yedek parçalar genellikle hurdaya ayrılmış eski sistemlerden çıkarılan ve hangi koşullarda tamir edildiği belli olmayan yedek parçalardır. Bu nedenle de sistemin güvenilirliğini, teşhis ve tedavi kalitesini, dolayısıyla hasta sağlığını ciddi şekilde tehdit edebilir. MR bobinlerinde de sıklıkla bunu görmek maalesef mümkün, oysa görüntü ve teşhis kalitesinin hasta ile temas noktası olan bobinlerin uygun özelliklerde olması hayati derecede önem taşıyor.
Orijinal yedek parça kullanmama, ilk bakışta ekonomik gibi görünse de, sonrasında hastanenin maliyetlerini artıran bir uygulama değil mi?
Günü kurtarmaya yönelik ticari yaklaşımlar sistemin klinik performansını etkilediği gibi kullanım ömrünü de ciddi şekilde etkiler. Üretici firma tarafından planlanan ekonomik kullanım ömrüne ancak ve ancak orijinal yedek parça kullanılması halinde ulaşılabiliyor. Orijinal olmayan ucuz bir parçanın cihazın ömrünü aylar ve hatta yıllar mertebesinde kısaltması mümkündür.
Orijinal yedek parçanın kullanılmamasından doğan zararların dışında, yetkili olmayan servislerin, tıbbi cihazlara servis vermeleri de hasta sağlığına zarar vermiyor mu?
Yetkinliği tam olarak bilinmeyen ve tamamen ticari yaklaşımlarla servis veren amatör organizasyonların düşük kaliteli ve standart dışı hizmetleri cihazların güvenilirliğini ve dolayısıyla hasta sağlığını tehdit etmekle kalmıyor; kurumların ciddi kaynaklar ayırarak yaptığı değerli yatırımlarının da zamanından önce hurdaya ayrılmasına neden oluyor. Tıbbi cihaz servisi hem hastalara hem de kurumlara karşı önemli sorumlulukları beraberinde getiren bir iş koludur. Bu nedenle bu sorumluluğun farkında olan profesyoneller tarafından yürütülmeli ve yine profesyonel kurumlarca denetlenmelidir.
Sağlık kuruluşlarının etkin ve verimli bir şekilde hizmet üretebilmeleri için bünyelerinde “Biyomedikal ve Klinik Mühendisliği Birimi”nin oluşturulması günümüzde bir gereklilik değil mi?
Hastanelerde Biyomedikal ve Klinik Mühendisliği bölümlerinin hızla gelişiyor olması sektörün gelişimine de önemli katkılar sağlıyor. Profesyonel teknik hizmetler sunan Philips mühendislerinin hastanelerdeki Biyomedikal profesyonelleriyle iletişimde olması, ihtiyaç ve beklentilerin tam olarak karşılanmasında her iki tarafı da hızlandırıyor. Biyomedikal mühendislerinin bulunduğu hastanelerde cihazların kullanım kalitesinin ve ömrünün arttığını net bir şekilde görmek mümkündür.
Yetkili olmayan servisler, orijinal yedek parça temini yapabiliyorlar mı?
Yetkili olmayan organizasyonların düşük fiyat politikalarının temelinde yatan şey, uluslararası kalite standartlarından son derece uzak, güvenilirliği olmayan ve genellikle de başka cihazlardan alınan ikinci el parçalar kullanmalarıdır. Bu kontrolsüz yaklaşım ülkemizde teşhis ve tedavi kalitesini tehdit eden en büyük tehlikelerden biridir. Orijinal ve güvenilir parçaların tedarik edilebilecekleri yerler doğal olarak sadece üreticilerdir. Güvenilirliği ve kaynağı bilinmeyen, orijinal olmayan yedek parçaların profesyonel olan tek yanı ironik bir şekilde paketleme kalitesidir. Tüm orijinal parçaların Philips’te bir takip sistematiği var ve gerektiğinde müşterilerimize bu konuda bilgilendirme yapabiliyoruz. Seri numarasından yola çıkarak hangi tarihte hangi testlerden geçtiğini görebiliyoruz. Konuyu yakından takip ederek piyasada düzenli örneklemeler yapıyor ve farkındalığı arttırmaya özen gösteriyoruz.
Kamuda halen eski teknoloji cihazlar kullanılıyor mu? Cihazların yenilenmesine, orijinal yedek parça kullanımına ve teknik altyapıya yeterli önem veriliyor mu?
Türkiye’deki cihaz parkuru OECD ülkeleri ile kıyasladığımızda hâlâ istenen Dünya standartlarında maalesef değildir. Sağlık Bakanlığı’nın son 5 yıldır yaptığı doğru sağlık yatırımı politikaları ile bu oran her geçen sene olumlu bir artış göstermektedir. TıpGörDer derneği ile yaptığımız basın toplantısında Türkiye’nin Sağlık Yatırımları teknoloji haritasını tüm paydaşlar ile paylaştık. Teknoloji haritasında ki tablo tüm veriler ile açıkca kişi başına düşen cihaz sayılarında istisnasız tüm modalitelerde geride olduğumuzu somut olarak göstermektedir. Hızla gelişen teknolojilere karşın ülkemizde kurulu cihaz parkının aynı hızda veya gerektiğinde yenilenmesi konusunda epeyce yol almamız gerekiyor. Özel sektörde rekabet koşullarının da yardımıyla bu konuda biraz daha iyi olduğumuzu söyleyebiliriz.
Kamuda bu cihazların yenilenmesi için ek bütçelerin oluşturulması gerekiyor. Teknik alt yapı konusunda ise oldukça büyük sıkıntılar yaşanıyor. Oldukça pahalı olan cihazlar özellikle elektrik alt yapısı uygun olmayan yerlerde kullanıldığında çok kısa sürede yıpranabiliyor. Bu da mevcut cihaz parkının zamana göre daha hızlı yaşlanmasına neden oluyor.
Hastanelerin, tıbbi cihazların arızalanmasında yetkili servisleri kullanmaları için nelerin yapılması lazım?
Her şeyden önce farkındalığın daha da arttırılması gerekiyor. Sektörün geleceği açısından tüm kurumların sadece yatırım bütçesini değil, aynı zamanda ürünün ekonomik ömrü boyunca işletme giderlerini de düşünmeleri gerekiyor. Yetkili servislerle yapılan uzun süreli garanti ve bakım sözleşmeleri kurumları sürpriz maliyetlerden kurtararak bütçe yönetiminin daha sağlıklı olmasını sağlıyor. Ancak yetkili olmayan servislerin ticari odaklı kalitesiz hizmetleri, kısa süreli ve geçici olarak işletme bütçesini rahatlatır gibi görünse de çok daha büyük rakamlarla yatırım bütçesini tehdit ediyor, çünkü ekonomik ömür hızla kısalıyor ve daha da önemlisi teşhis ve tedavi kalitesinin güvenilirliği kalmıyor.
Kalitesiz cihazların ayrımına hastaneler tarafından yeterli önem veriliyor mu? Hastaneler, tıbbi cihaz alırken nelere dikkat etmelidirler?
İhtiyaca uygun en optimum ürünün seçilmesi konusunda hastanelere proje aşamasında profesyonel danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Ekonomik açıdan en avantajlı seçimin en ucuz değil, ekonomik ömür boyunca en hesaplı seçim olduğu konusunda farkındalığı da arttırıyoruz. İşte tam da bu aşamada servis kalitesi en belirleyici unsur olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye organizasyonumuz ülke içinde her türlü ihtiyaca hizmet verebilen modüler yapıda hızlı ve kaliteli servis hizmetleri sunduğu gibi, aynı kadromuzda yeralan T2 (Tier 2) seviye uzmanlarımız dünyanın 100’den fazla ülkesine uzaktan erişimle destek vererek uzmanlık ve bilgi transferi yapacak seviyede profesyonellerden oluşuyor. Tıpkı yurt genelindeki operasyonlarımızda problemlerin % 45’inde hastaneye gitmeden uzaktan erişimle çözüm üretebildiğimiz gibi. Philips’in yenilikçi teknoloji ürünlerini her an kullanımda tutmak profesyonel bir servis kalitesi gerektiriyor. Profesyonel servis hizmetlerini garanti altına alan bakım sözleşmelerimizi, hem Türk sağlık sektörüne ve insanımıza dünya standartlarında teşhis ve tedavi hizmetlerinin verilmesine aracı olmak, hem tutkuyla yürüttüğümüz hizmetlerimizi karşılıklı yazılı bir zemine oturtmak, hem de çözüm ortaklarımızın yatırımlarına değer katmak ve geri dönüşünü hızlandırmak açısından önemli ve gerekli görüyoruz.
Philips Teknik Servis hizmetlerinden biraz bahseder misiniz?
Türkiye’nin her köşesine ulaşabilen, tüm hava şartlarında ve farklı ulaşım araçlarıyla en ücra köşeye kadar hizmet verebilecek şekilde dizayn edilmiş organizasyonumuzun en büyük gücü, sadece cihazlarımıza değil müşterilerimize de gereken ilgi ve zamanı ayırma keyfini yaşamasıdır. Bu nedenle özellikle son 3 yıldır bağımsız kuruluşlarca yapılan memnuniyet anketlerinde sürekli artan bir grafiğe sahip olmanın sevincini yaşıyor ve müşterilerimizle paylaşarak daha da çoğalıyoruz. Oldukça güçlü olduğumuz Doğu bölgesinde kurulu cihaz parkımız ve müşterilerimizin ilgisinden güç alarak yıl bitmeden bir ofis daha açmayı planlıyoruz. İşimizin ayrılmaz bir parçasıdır, uzmanlarımızı düzenli aralıklarla ve gerektikçe Ar-Ge ve Fabrika ortamında eğitimlerle destekleriz. Philips gibi ilklere imza atan bir şirkette çalışmak her an son teknolojiye dokunmakla eş anlamlıdır. Bu da bizlere ve teknolojimizi paylaştığımız müşterilerimize keyif veriyor.