SGK, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Doç. Dr. Eren Usul:
“Kronik hastalık yükü ile birlikte yaşlanarak artan nüfus nedeni ile tedavi giderlerinde ciddi artışlar beklenmektedir.”
Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen:
“Özel ve tamamlayıcı sağlık sigortaları ile Kamu finansmanı üzerindeki baskı hafifleyebilir.”
TÜSAP Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Aydın:
“Sigortacılık sağlık hizmetlerinde ciddi bir yönetim aracıdır”
36. TÜSAP Sağlık Finansmanı Vizyon Toplantısı; 19 Nisan 2024 Cuma günü, “Sağlık Sigortacılığında Gelecek Vizyonu ve Sürdürülebilirlik” başlığı ile Biruni Üniversitesi Hastanesi’nde yapıldı. Rektör Prof. Dr. Adnan Yüksel’in ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda SGK, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Doç. Dr. Eren Usul ile Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen olmak üzere iki ana konuşmacı yer aldı. TÜSAP Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Aydın’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantının çalıştay moderatörlüğünü TÜSAP Yürütme Kurulu Üyesi ve Üniversite Hastaneleri Birliği Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Haluk Özsarı üstlendi.
Toplantı, başta TÜSAP Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, Cumhurbaşkanlığı Bilim Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu Üyesi Dr. Osman Coşkun ve T.C. Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci olmak üzere 60’ın üzerinde seçkin davetlinin katılımı ile gerçekleşti.
Türkiye genel sağlık sigortası sistemi, sağlık hizmetlerinin finansmanı, SGK harcamaları gibi konuların yanı sıra koruyucu sağlık hizmetleri, geri ödeme yöntemlerinin geliştirilmesi, özel ve tamamlayıcı sağlık sigortasının geleceği gibi konular toplantının gündemini oluşturdu.
Dünyada ve Türkiye’de Sağlık Finansmanı Politikalarının da tartışıldığı vizyon toplantısı Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AİFD), İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS), Türkiye İlaç Sanayicileri Derneği (TİSD), Türkiye Sigorta Birliği (TSB) ile Abbott, Roche ve JOHNSON & JOHNSON’ın katkıları ile düzenlendi.
36. TÜSAP Vizyon Toplantısı’nın açılışında konuşan TÜSAP Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sabahattin Aydın, “sağlık sigortacılığı” ve “sağlık finansmanı” açısından sağlık sigortasına erişim denildiğinde ilk akla ana kaynak konusunun geldiğini ifade etti. Ancak olaya sadece sürdürülebilir bir kaynak açısından bakmanın eksik bir yaklaşım olacağını belirten Aydın, hem hizmet arzını hem de arz ve talep arasındaki dengeyi ciddi olarak bu finansmanın yönettiğini söyledi. Sigortacılığın sağlık sektöründe aynı zamanda ciddi bir yönetim aracı olduğuna dikkat çeken Aydın, bu açıdan bakıldığında ister kamu ister özel sektör olsun sağlık sigortacılığını üstlenmiş her kurumun ciddi bir sorumluluk altında olduğunu vurguladı.
Toplantının Biruni Üniversitesi Hastanesi’nde gerçekleşiyor olmasından dolayı memnuniyetini dile getiren Biruni Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Yüksel, 9 yıldır akademik yaşamını sürdüren üniversitenin farklı bir vizyon, enerji, heyecan ve ruhla fark yarattığını söyledi. Üç yıldır mezun verdiklerinden bahseden Yüksel, TUS’ta ilk 100’e giren 6 öğrenci ile başarılarını devam ettirdiklerini ifade etti.
SGK, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Doç. Dr. Eren Usul:
“Şu anki aktüeryal dengelere bakıldığında ileride sağlık primlerinin sağlık harcamalarını karşılaması zor görünüyor.”
Sağlık sigortacılığının gelecek vizyonuna ilişkin finansman kararlarını etkileyen faktörler arasında kronik hastalık yükü ile birlikte yaşlanarak artan nüfusun önemli bir yer teşkil ettiğine değinen SGK, Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Doç. Dr. Eren Usul, yenilikçi tedavilerin de klasik tedavi yöntemlerine göre oldukça yüksek maliyetler oluşturduğunu söyledi. Kaynak tahsisi ile birlikte finanse edilecek hizmetlerin tür, şekil ve miktarının ve hastalık bazlı geri ödeme kapsamına ilişkin kararların da finansman kararında etkili olduğunu ifade eden Usul, şöyle devam etti: “Sağlık alanında şu anki aktüeryal dengede sigortalı ve primli bir kişi eşini, çocukları ile güvencesi olmayan anne ve babasını da kapsamakta ve böylelikle 1 çalışan/sigortalı 2.9 oranında çalışmayan kişinin primini karşılamaktadır. Devlet katkısı ve diğer dengelere bakıldığında şu andaki sağlık primlerinin sağlık harcamalarını yüzde 80-82 oranlarında karşıladığı görülmektedir. Ancak ilerisi için bunun böyle olacağını söylemek mümkün değildir. Kronik hastalık yükü ile birlikte yaşlanarak artan nüfus nedeni ile tedavi giderlerinde ciddi artışlar beklenmektedir. Örneğin MEDULA sistemindeki raporlu diyabetli hasta sayısı 2013 yılında 4 milyon iken bu rakam 2023 yılında 14.16 milyona yükselmiştir. Sadece diyabet tanısı alan hasta sayısında 10 yıllık dönemde yaklaşık 3.5 kat bir artış söz konusudur.”
2018 ile 2023 yılları arasındaki SGK sağlık istatistiklerden bahseden Usul, 2018 yılında 560 milyon olan müracaat sayısının 2023 yılında 605 milyona ulaştığını söyledi. Yaklaşık yüzde 10’luk hasta artışı mevcut olmakla birlikte sağlık hizmetlerinin maliyet tablosuna bakıldığında 2018 yılında 91 milyar TL olan sağlık harcamasının 2023 yılında 553 milyar TL’ye çıktığını ifade eden Usul, “Bu da yaklaşık 6 kat artışa karşılık gelmektedir. Burada 2021 ve 2023 aralığındaki hızlı artışın temelinde SUT fiyatlarında yapılan düzenlemeler ile ilaç fiyat artışının yansımasının etkisi de bulunmaktadır. 2023 yılı SGK sağlık harcamaları olan bu 553 milyar TL’nin 367 milyar TL’sini tedavi harcamaları ve 180 milyar TL’sini de ilaç harcamaları oluşturmaktadır. Tıbbi malzeme harcamalarımız ise 2023 yılında yaklaşık 20 milyar TL olarak yansımıştır. Toplamda 2018 yılı ile 2023 yılı arasında artış oranına baktığımızda tedavi giderleri toplam harcamaları 6.3 kat, ilaç giderlerimizin de 5.7 kat arttığını görmekteyiz” şeklinde konuştu.
Alternatif geri ödeme modelleri kullanımının geliştirilmesi, kamu-akademi-özel işbirliğinin artırılması ve etkin fiyatlandırma mekanizması oluşturulması ile akılcı ilaç ve tedavi yöntemlerinin kullanılması gerektiğinden de bahseden Usul, denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi noktasında ise risk odaklı analiz modelleri ile örnekleme yönteminin geliştirilmesi, harcamalara yönelik geriye dönük analizler yapılması ve talep kontrolünün daha etkin olarak sağlanması gibi alanlara yoğunlaşmak gerektiğini ifade ederek bu alanlarda akademi ve sektörle işbirliği içinde olacaklarını belirtti.
Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen:
“Sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payına bakıldığında Türkiye OECD ve AB ortalamasının oldukça gerisinde.”
36. TÜSAP Vizyon Toplantısı’nın diğer bir konuşmacısı ise Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Uğur Gülen oldu. 2022 yılında Türkiye’de kişi başına sağlık harcamasının 7141 TL olduğunu belirten Gülen, dünyada sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payına bakıldığında ABD yüzde 16,6, Almanya yüzde 12,7, Fransa yüzde 11,9, İsviçre yüzde 11,3, OECD ortalaması yüzde 9,7 ve AB ortalaması yüzde 9,1 gibi paylarla anılırken Türkiye’nin yüzde 4,3 ile bu oranların oldukça altında kaldığından söz etti. Dünya sağlık finansman politikalarından bahseden ve AB’de yaşlanan nüfus, tıpta yeni teknolojilerin kullanımının artması, iklim değişikliğinin sağlık üzerindeki olumsuz etkileri (sıcaklık dalgaları) ve Kamu sağlık sisteminin finansmanında yaşanan güçlüklerin farklı finansman modellerinin tartışılmasını beraberinde getirdiğini söyleyen Gülen, özel sağlık sigortalarının kamuya katkısını anlattı. Özel ve tamamlayıcı sağlık sigortaları ile Kamu finansmanı üzerindeki baskının hafiflemesinin mümkün olduğunu belirten Gülen, bu şekilde sağlık sunucularının daha etkin bir şekilde faaliyet gösterebileceği, kayıt dışılığın önlenebileceği ve Kamunun öngörülemeyen maliyetlerle karşılaşma riskinin azaltılmasının mümkün olabileceğini sözlerine ekledi.
Uzun süreli sağlık sigortasının ülkemizde uygulanabilir hale gelebilmesi için öncelikle sağlık enflasyonunun öngörülebilirliğinin sağlanması, network yapısında sürdürülebilirliğin sağlanması,kamu tarafından teşvik sistemi uygulanması ve ödenen primlerin enflasyondan korunması gerektiğini kaydeden Gülen, “Sağlık sigortacılığı sektörü, teknolojik yenilikler, sürdürülebilirlik ve sigortalı odaklılık gibi temel prensiplere dayanarak gelecekte daha sağlam bir konuma ulaşmayı hedeflemektedir. Bu değişimler hem sigorta şirketleri hem de bireyler için daha iyi sağlık sonuçları ve daha sürdürülebilir bir sağlık sistemi sağlayacaktır” diye konuştu.