Türkiye’de sağlık yatırımlarının kilit adresi Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü… Türkiye’nin dört bir yanında sağlık tesislerinin inşaatı yükselirken, Başkent Ankara’da Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nde proje, ihale çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor… Türkiye genelinde devam eden, planlanan sağlık yatırımlarını Sağlık Yatırımları Genel Müdürü Hüseyin İnceöz ile masaya yatırdık. İnceöz ile Türkiye’de son birkaç yıldır uygulanmaya başlanan kamu-özel ortaklığı modelini, şehir hastanelerini, genel bütçe yatırımları kapsamında yapılan modern, yüksek teknoloji ile donatılmış hastaneleri konuştuk.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü olarak, Türkiye’de sağlık yatırımlarını gerçekleştiren icraatın başındaki kurumsunuz. Genel Müdürlüğünüzün görevi, çalışmaları ve sağlık sektöründeki öneminden bahsedebilir misiniz?
Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü olarak, misyonumuz ülkemizin ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetlerinin çok daha modern koşullarda sunulmasına imkân sağlayacak yeni sağlık tesislerinin yapımını, yenilenmesini verimli bir şekilde planlayarak inşa etmek. Bu kapsamda üstlenilen görevleri hızlı, dürüst, adil ve şeffaf bir anlayışla gerçekleştiriyoruz. Vizyonumuz; bakanlığımız tarafından sunulan sağlık hizmetlerinin kalitesini arttırmak, ülkemizin gereksinim duyduğu uluslararası standartlarda sağlık tesislerinin yapımı ve yenilenmesi konusunda yüklendiği sorumlulukları başarı ile yerine getirmek. Aynı zamanda ihtiyaç duyulan ileri teknoloji ürünü tıbbi cihaz üretimine ve teknolojilerinin geliştirilmesine imkân verecek yatırım modelleri geliştirmek üzerine çalışmalarımız devam ediyor. En küçük aile sağlığı merkezinden tutun, dev modern sağlık tesislerine kadar birinci ve ikinci basamakta ihtiyaç duyulan tüm yatırımları gerçekleştiriyoruz.
Türkiye’de son birkaç yıldır sağlık alanında kamu-özel işbirliği modeli uygulanmaya başlandı. Bu model kapsamında Türkiye, ihtiyaç duyduğu modern sağlık tesislerine, şehir hastanelerine kavuşmaya başladı. Öncelikle neden kamu-özel işbirliği modeline ihtiyaç duyuldu? Bu modelin avantajlarından bahsedebilir misiniz?
Kamu özel işbirliği modeli, devletin sunmakla yükümlü olduğu bir kamu hizmeti yatırımını özel sektörün dinamizm ve sermayesinden faydalanarak yaptırdığı, işletme süresi boyunca belli bir miktar kira ödeme garantisinde bulunduğu, kamu ve özel kesimin çeşitli riskleri paylaştığı ve işletme süresi boyunca özel bir ortaklık yapısının kurulduğu yatırım-işletme-finans modeli. Risklerin kamu kesimi ve özel sektör arasında paylaşılması, büyük altyapı yatırımlarının yapılabilmesi, ülkeye giren sıcak paranın alt yapıya yönlendirilebilmesi amacıyla dünya genelinde Kamu Özel İşbirliği modeli tercih ediliyor. Dünyanın uyguladığı bu modeli şimdi ülkemizde sağlık alanında biz uyguluyoruz. Sağlık Bakanlığı, sağlık yatırımlarını arttırarak devam ettirirken, bu talebi karşılamak için değişik yatırım modellerine ihtiyaç duyuluyor. KÖİ modelinde finansman özel sektörce sağlandığından yapım dönemi için ödenek ayrılması söz konusu değil. Yatırımın karşılığı işletme süresince kullanım bedeli şeklinde ödenir. Ödemeler tesisler teslim alındıktan sonra başlar. Klasik modelde “Ödeneği olmayan işin ihalesi yapılamaz” ilkesine göre, ilana çıkılmadan yıllara sari olarak ödeneklerin ayrılması gerekiyor. Kamu hizmetinde devlete ait olan işletme, finansman, altyüklenici, performans gibi birçok risk Yüklenici Şirkete ait. Özel Amaçlı Şirket kuran yüklenici, projenin gerçekleştirilmesi amacıyla gerekli finansmanı temin etmek zorunda. Şirketin finansman teminini gerçekleştirmemesi veya finansmanı temin etmesi için sözleşmede şirkete ağır yükümlülükler getiriliyor. Finansmanı temin eden yüklenici, inşaat süreci bitene kadar idareden herhangi bir nam altında ödeme, hak ediş almıyor. Özel sektör tarafından yapılarak, son teknoloji ile donatılan hastanelerde hizmet kalitesi de artıyor. KÖİ Modelinde, entegre sağlık kampüsünün esaslı unsuru olan temel sağlık hizmetleri ise bir kamu hizmeti olarak devlet tarafından sunuluyor.
KÖİ modeliyle Türkiye’de bugüne kadar kaç şehir hastanesi yapıldı, hizmete sunuldu? 2018 yılı içinde tamamlanması planlanan şehir hastaneleri hangileri?
Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü olarak 2017 yılında Mersin, Isparta, Yozgat, Adana şehir hastanelerini ülkemize kazandırdık. 475 yataklı Yozgat, 755 yataklı Isparta, 1.294 yataklı Mersin, 1.550 yataklı Adana ile 4 şehir hastanesi sayesinde 4 bin 74 yatak vatandaşlarımızın hizmetine sunuldu. 2018 yılının ilk şehir hastanesini 5 Mayıs’ta Kayseri’de açtık. 2018 sonuna kadar 4 şehir hastanesini daha tamamlayarak hizmete sunmayı hedefliyoruz. Böylece, 2018 yılı içinde 7 bin 988 yatak kapasiteli 5 şehir hastanesini ülkemize kazandırmış olacağız. 2018 yılında tamamlamayı planladığımız yatırımlar, Bilkent, Eskişehir, Manisa ve Elazığ Şehir Hastaneleri… Eskişehir Şehir Hastanesi 1.086 yatak kapasitesiyle hizmet verecek. Bölgenin en ileri teknoloji sağlık merkezlerinden birisi olacak. Yüksek standart ve konfora sahip odaların 402’si tek kişilik. Yüksek standart ve konfora sahip odaların 402 adedi tek kişilik dizayn edildi. Çift kişilik oda sayısı ise 191. Hastane 37 ameliyathanesi, 153 yataklı yoğun bakım ünitesi, 264 polikliniği, 24 yataklı diyaliz ünitesi ile hizmet verecek.
Bilkent Sağlık Kampüsü de yer alıyor. Bilkent Entegre Sağlık Kampüsü, Avrupa’nın en büyük sağlık kampüsü olma özelliğini taşıyor. Toplam 3 bin 704 yatak kapasiteli dev projede sona yaklaşıldı, kabul sürecini başlattık. Kampüste, Genel Hastane, Ana Hastane Binası, Kalp ve Damar Hastanesi, Nöroloji Ortopedi Hastanesi, Çocuk Hastanesi, Kadın Doğum Hastanesi, Onkoloji Hastanesi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi ve Yüksek Güvenlikli Adli Psikiyatri Hastanesi olmak üzere toplam 9 hastane yer alıyor. 1.077 adet tek kişilik oda, 622 adet çift kişilik oda yer alacak. Türkiye’nin en özellikli ameliyatları burada olacak. Yüksek hijyen seviyesinde şartlandırılmış, uluslararası standartlarda donanıma sahip ameliyathane sayısı 131. Her branştan 1.011 poliklinikte hasta parametrelerinin en yüksek seviyede takip ve ölçümüne olanak sağlayan yoğun bakım ünitesi ise 700 yatak kapasitesine sahip. Kemoterapi ünitesi 127 koltukla, diyaliz merkezi 38 yatakla, iyot tedavi servisi 10 yatakla hizmet verecek. En modern teknolojilerle donatılan 7.400 metrekare alan üzerine kurulu laboratuvarlarda ve 17.500 metrekare alan üzerine kurulu görüntüleme hizmetleri alanlarında aynı anda yüzlerce tıbbi test yapılacak.
Modern, güçlü altyapısı ve teknoloji yatırımlarıyla Elazığ’da şehir hastanesi yükselmeye devam ediyor. 1.038 yatak kapasiteli dev proje bölgede birçok ilke imza atacak. Hastane sağlık alanında son teknoloji cihazlarla hizmet verecek. Bina sahip olduğu teknik özellikleriyle de en yüksek standartlara sahip. Dünyanın en ileri teknolojisine sahip 872 deprem izolatörü kullanıldı. Binanın tümü otomasyon sistemiyle donatıldı. Elazığ Şehir Hastanesi, yatak kapasitesi, büyüklüğü, üstün teknolojisi ve depreme dayanıklı tasarımıyla bölgenin tüm sağlık ihtiyaçlarına çözüm olmayı hedefliyor. Sadece Elazığ’a değil, bölgedeki diğer illerden gelen hastalara da hizmet verecek, şifa dağıtacak. Hastanenin 216 adet poliklinik odası, 34 adet ameliyathane, 23 adet hemodiyaliz ünitesi, 17 yataklı kemoterapi, 147 yataklı yoğun bakım ünitesine sahip olması öngörülüyor. Yatan hastalar için odaların büyük çoğunluğu tek kişilik tasarlandı. Tek kişilik odaların sayısı 334. Çift kişilik odaların sayısı ise 169.
Ege Bölgesi’nde yükselen Manisa Şehir Hastanesi 178 bin 204 metrekare kapalı alan üzerine kurulu. Yatak kapasitesi 558. Hastanede 200 adet tek kişilik, 100 adet çift kişilik oda planlandı. 19 ameliyathane, 122 yoğun bakım yatağı, 145 poliklinik, 15 diyaliz merkezi yatağı, 17 kemoterapi koltuğu ile hizmet verecek. Son teknolojiye sahip tıbbi cihazları, modern mimarisi ile sadece Manisa iline değil, civar illerdeki hasta ve hasta yakınlarına da hizmet sunulacak.
Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün kamu-özel işbirliği modeli dışında genel bütçe kapsamında hayata geçirdiği yatırımlarından da bahseder misiniz?
Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü olarak yatırımlarımızı 2 ana başlık halinde toplayabilmek mümkün. Kamu özel işbirliği kapsamında gerçekleştirilen yatırımların yanı sıra, genel bütçe kapsamında yatırımlarımız da devam ediyor. Birinci ve ikinci basamakta ihtiyaç duyulan sağlık tesislerini projelendirip, ihalesini yapıp, inşaatını yapıyoruz. 2003-2018 yılları arasında genel bütçe kapsamında hayata geçirdiğimiz sağlık tesislerine bakacak olursak, 2003 yılından bu yana sağlık yatırımlarının inşasına harcanan rakam 25 milyar 963 bin lirayı geçti. 2003-2018 arasında birinci ve ikinci basamakta toplam 2.899 sağlık yatırımı inşası tamamlandı. Bu da toplamda 81.883 yatağın hizmete girmesi anlamına geliyor. Genel bütçe yatırımları kapsamında, 2018 yılı sonunda yaklaşık ikinci basamakta 63 adet, birinci basamakta 196 adet sağlık tesisini tamamlamayı planlıyoruz. Türkiye genelinde genel bütçe yatırımları kapsamında 2018 yılı sonuna kadar 8.538 ünit/yatak kapasiteli sağlık tesisinin inşaatını tamamlamayı hedefliyoruz. Yıl sonuna kadar projesinin tamamlanmasını, yapım ihale aşamasına geçmeyi planladığımız yatırımlar ise, toplamda 14.298 yatak/ünit (920 ünit) kapasiteli 136 yatırım. Ardından ihale süreci gelecek, ihaleden sonra yer teslimi yapılarak, inşaat başlayacak.
Sağlık Bakanlığı’nın tıbbi cihazların yerlileştirilmesi hedefi kapsamında ihale süreci hangi aşamada bulunuyor? Tıbbi cihaz tedarikçilerine gelişme yolunda nasıl bir fırsat verecek?
Maliyet ve teknolojik olarak katma değeri yüksek 5 tıbbi cihazın yerlileştirilmesi projesi kapsamında ihale hazırlık çalışmaları devam ediyor. Bu cihazlar Manyetik Rezonans (MR), Bilgisayarlı Tomografi (BT), Dijital Röntgen (DR), Ultrasonografi (USG) ve Hasta Başı Monitör (HBM) cihazları. Bu projeye ilişkin ihale dokümanları hazırlık süreci tamamlandı, tıbbi cihazların Sağlık Sanayi İşbirliği (SİP) projesinin uygulamaya geçmesi durumunda; proje kapsamında hazır olarak tedarik edilecek ürünler ile proje kapsamında yerli üretilecek ürünleri, hem şehir hastaneleri hem de diğer hastane yatırımlarımızda kullanmayı planlıyoruz. İhaleyle hedeflenen, mevcut alt yapının güçlendirilmesi, Ar-Ge firmalarının ve yerli üreticilerin üretim kabiliyetlerinin artırılması, ülkemizde üretimi bulunan ve ihale sonrası yerli sanayi tarafından üretilecek olan bileşenlere yönelik ihracatın artırılması. Yerelleşme hedefiyle çıkılmış olan ihalede, ülkemizin uluslararası arenada gelişmiş ülkelerle rekabet edebilecek konuma gelmesini hedefliyoruz. Sağlık hizmetlerinin sürekliliği ve kalitesi için sağlık teknolojilerinin planlı, etkin kullanımı ve doğru tedariği son derece önemli. Doğru stratejilerin belirlenmesi son derece önemli. Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü olarak, bizim de yerli milli üretimi destekleme, teşvik etme noktasında adımlarımız devam edecek. Tıbbi cihaz üreticileri son derece kıymetli iş ortakları sağlık sektöründe. Sağlık sektöründe yerli ve milli cihazların üretilmesiyle beraber dışa bağımlılığın azaltılması, know-how ve nitelikli iş gücünün elde edilmesi, ileri teknolojili ürün geliştirilmesi hedefleniyor. Bununla birlikte şüphesiz sektörün büyümesi, güçlenmesiyle birlikte yan sanayi de gelişecek, ihracat yapabilecek seviyeye gelebilmek mümkün olacak.