İVEK Tıbbi Cihaz Komisyon Başkanı Zekeriya Avşar, MDR’nin 2020’de uygulamaya girmesi ile asgari yüzde 30 oranında hastanelerin ürünleri daha pahalıya alacağını söyledi.
- Tıbbi Tedarik Kongresi’nde, “İlaç ve Tıbbi Sarf Malzemelerde Kullanım Alışkanlıklarının Değerlendirilmesi” oturumu MLP Care Sağlık Hizmetleri Grubu Tedarik Zinciri Direktörü Dr. Mustafa Işık moderatörlüğünde gerçekleşti. Oturumda konuşmacı olarak KHGM Tedarik Planlama Stok ve Lojistik Yönetimi Dairesi’nden Ecz. Burcu Karaüzüm, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) AİK Dairesi’nden Uzm. Dr. Fatma İşli ve İlaç Eczacılık Sağlık Bilim ve Teknolojileri Vakfı (İVEK) Tıbbi Cihaz Komisyon Başkanı Zekeriya Avşar yer aldı. Malzemelerin üretimden hastaneye ve son kullanıcıya gidinceye kadar olan süreci hakkında bilgi veren İVEK Tıbbi Cihaz Komisyon Başkanı Zekeriya Avşar, bu süreçte bayiler ve depoların nasıl bir işlevlerinin olduğunu anlattı. MDR (Medical Device Regulation)’nin 2020’de gelmesi ile asgari yüzde 30 oranında hastanelerin ürünleri daha pahalıya alacağını söyleyen Avşar, “Burada iki şey yapılabilir. Bir kere belge veren yerli hiç kuruluşumuz yok. Devletin acil olarak sadece sağlığa belge veren bir kuruluş kurması gerek. Bir ürün üretmeye başladığınız zaman başlangıç 400 bin TL’dir. Bunun klinik çalışmalarına da yerli firmaların bütçesi yetmez. Devlet bununla ilgili de üniversiteler ve devlet hastanelerinden uygun fiyata yapılacak bir düzenleme yapmalıdır” diye konuştu.
Klasik satın almadan stratejik satın almaya…
Tedarik zinciri süreçlerinde verimlilik ve malzeme yönetimi konusunda bilgi veren MLP Care Sağlık Hizmetleri Grubu Tedarik Zinciri Direktörü Dr. Mustafa Işık, klasik satın almadan stratejik satın alma anlayışına doğru bir yolculuk olduğunu söyledi. Stratejik satın almanın değer bazlı ve sürdürülebilir bir anlayış ile gerçekleştiğini ifade eden Işık, “Stratejik satın almada talep önceden tahmin edilerek bütçe odaklı yönlendirilebilmekte, doğru fiyat stratejileri ile yönetilebilmekte, anahtar tedarikçiyi seçen, koruyan ve geliştiren yönü olmakta ve tüm bunları sistematik olarak ERP üzerinde yürütebilen, değer bazlı, sürdürülebilir bir satınalma anlayışı ile bulunmakta” diye konuştu.
DUR yöntemi
Kamu hastanelerinde ilaç ve tıbbi sarf malzemelerin kullanım alışkanlıklarının değerlendirilmesi konusunda konuşan KHGM Tedarik Planlama Stok ve Lojistik Yönetimi Dairesi’nden Ecz. Burcu Karaüzüm ise, DUR – Drug Utilization Review yöntemine ilişkin bilgi verdi. İlaç kullanımının gözden geçirilmesi (DUR) programlarının “İlaç kullanımı ile ilgili olarak reçete kriterlerindeki uygunsuzlukların önlenmesi veya en aza indirilmesi için tedavi protokollerinin önceden yapılandırılması amacıyla kalıpları yorumlayan girişimler” olarak tanımlandığını söyleyen Karaüzüm, programın uygulamasına ilişkin, “Dur programları; Hastanın ilaç almadan önce meydana gelen prospektif DUR (reçete veya ilaç verme süreçlerinde); Hasta ilacı aldıktan sonra meydana gelen retrospektif DUR (örneğin, uyarı mektubu bir ilaç alındıktan sonra reçete ve reçete) olarak ilaç kullanımı süreçlerindeki gelişmelere göre kategorize edilmiştir. Klinik karar destek sistemi programları (CPOE) kullanımı ile hekimlerin order girişini bilgisayarlı ortamda yapması sırasında, hekimleri hedef alan prospektif DUR formu müdahaleleri yapılmaktadır” şeklinde konuştu.
Hastaların yarısı ilacı doğru şekilde kullanmıyor
Akıllı ilaç kullanımı ile ilgili konuşan ve kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre; uygun ilacı, uygun sürede, uygun dozda, kendilerine ve topluma en düşük maliyetle sağlayabilmelerinin akıllı ilaç kullanımı olduğunu söyleyen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu AİK Dairesi’nden Uzm. Dr. Fatma İşli, “Dünya Sağlık Örgütü’nün tahminlerine göre, ilaçların yüzde 50’sinden fazlası uygun olmayan şekilde; reçetelenmekte, sağlanmakta veya satılmaktadır. Tüm hastaların yarısı da ilaçlarını doğru şekilde kullanamamaktadır” diye konuştu. Akılcı ilaç kullanımına ilişkin yapılan çalışmalardan bahseden İşli, akılcı olmayan ilaç kullanımının sonuçlarına ilişkin “Hastaların tedaviye uyumunun azalmasına, ilaç etkileşimlerine, antibiyotiklere karşı direnç gelişmesine, hastalıkların tekrarlamasına ya da uzamasına, Advers olay görülme sıklığının artmasına, tedavi maliyetlerinin artmasına neden olur” dedi.