MEK-ICS Türkiye Genel Müdürü Mahmut Hacıoğlu:
“Türkiye’yi sadece bir üretim merkezi olarak değil, aynı zamanda inovasyon ve Ar-Ge merkezi olarak konumlandırmayı hedefliyoruz”
MEK-ICS Türkiye Genel Müdürü Mahmut Hacıoğlu ile stratejik büyümeyi, dijital dönüşümü ve yapay zekâ temelli yoğun bakım çözümlerini konuştuk.
MEK-ICS firması olarak Türkiye’ye yatırım yapma kararınızın ardındaki neden nedir?
MEK-ICS, yoğun bakım ve solunum sistemleri konusunda uzun yıllardır uzmanlaşmış bir firmadır. Türkiye’ye yatırım kararımızın temelinde, ülkenin son yirmi yılda stratejik konumu, gelişmiş altyapısı, bölgesel pazarlara erişim avantajı, gerçekleştirdiği yapısal reformlar ve etkileyici ekonomik performans yer alıyor. Stratejik konumu sayesinde Türkiye’nin, MEK-ICS için Ortadoğu ve Balkanlar başta olmak üzere geniş bir bölgeye hizmet sunabilecek ideal bir merkez olduğunu düşünmekteyiz.
Yatırım kararımızın başlıca nedenleri:Güçlü ve istikrarlı ekonomi, Büyük iç pazar ve bölgesel erişim, Stratejik konum, Genç ve dinamik bir nüfus, Nitelikli ve rekabetçi iş gücü ile Ar-Ge destekleri ve reform sürecidir. Uzun yılların bilgi birikimiyle, Türkiye merkezli olarak son kullanıcıya daha hızlı ve doğrudan çözümler sunmayı hedefliyoruz.
Yeni nesil ventilatör çözümlerinizde feedback kontrollü sistemler konusunda neler sunuyorsunuz?
MV2000 EVO 5 model yoğun bakım ventilatörü cihazımız, “Smart Weaning” teknolojisiyle öne çıkıyor. Bu sistem, hastanın ihtiyacına göre otomatik olarak ayarlama yaparak, en uygun zamanda ve minimum basınç seviyesinde cihazdan ayrılmasını sağlıyor. “Autovent” ventilasyon modumuz ise hastanın solunum paternini analiz ederek en uygun ventilasyon modunu seçiyor ve bu sayede solunum desteği ihtiyacına hassas yanıt veriyor.Ek olarak Yenidoğan ,Pediatri ve Yetişkin hasta grubunda kullanılabilen HFOV ventilasyon modu sunan sayılı firmalardan biriyiz.Bu sayede dirençli hipoksemi ve ARDS ile birlikte toraks yaralanmasını takiben gelişen iki taraflı masif hava kaçağı vakalarında da HFOV ile başarı elde ediyoruz.
Sağlık Bakanlığı’nın yoğun bakım veri yönetimi sistemine entegrasyon konusundaki çözümleriniz nelerdir?
Tüm cihazlarımız, HL7 dijital veri altyapısına sahiptir. Bu sayede, Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya alınan “Yoğun Bakım Merkezi Yönetim Sistemi” ve e-Nabız sistemine tam entegrasyon sağlanmaktadır. Bu altyapı: Klinik karar süreçlerini hızlandırır, Verilerin anlık olarak izlenmesini sağlar, Tedavi kalitesini artırır.
Yapay zekâ alanında firmanız hangi çalışmaları yürütüyor?
Yapay zekâ sistemlerimiz, yoğun bakımda hasta verilerini analiz ederek klinik karar süreçlerine destek sağlamaktadır. Sistemlerimiz: Sepsis ve mortalite gibi durumları erken tespit etmeye yardımcı olur, Klinikler arası uygulama farklılıklarını azaltır, Klinik karar destek sistemlerinin temelini oluşturur. Ayrıca entübasyon ve ekstübasyon süreçlerinde hastaya özgü kararların verilmesine olanak tanır. Birçok yayınlanan klinik çalışmalar da yapay zekâ destekli karar mekanizmalarının başarılı olduğunu göstermektedir.
Yapay zekâ sisteminizi cihazlarla nasıl entegre ediyor ve klinisyenlere nasıl katkı sağlıyorsunuz?
Bilindiği üzere hastanın mekanik ventilatörden ayrılacağı (ekstübasyon) zamanı doğru bir şekilde belirlemek, klinik seyir açısından hayati öneme sahiptir. Çünkü erken ekstübasyon, ya da gereğinden uzun süre ventilatöre bağlı kalmak, artmış mortaliteyle doğrudan ilişkilidir. Bu noktada, yapay zekâ destekli sistemimiz devreye girmektedir. Geliştirdiğimiz algoritmalar, hastanın bireysel verilerine dayanarak kişiselleştirilmiş öneriler sunmakta ve ekstübasyon zamanlamasının hastaya özel olarak en uygun anda yapılmasını sağlamaktadır. Klinik araştırmalarda, yapay zekâ algoritmamızın rutin klinik kararlara kıyasla daha yüksek başarı sağladığı gösterilmiştir. Yoğun bakımda mekanik ventilatöre bağlı hastalarda, ekstübasyon zamanlaması ve hastanın klinik durumu analizi kritik kararlardır. Hasta verilerindeki değişkenlikler, bu kararların klinisyenler için zorlaşmasına neden olur.
Geliştirdiğimiz yapay zekâ algoritmaları, cihazlardan gerçek zamanlı verileri toplayarak hasta bazlı analiz yapar. Bu sayede hasta bazlı kişiselleştirilmiş yorumlar yapmakta ve ekstübasyon için en uygun zaman belirlenir. Klinik araştırmalar, algoritmamızın rutin yaklaşımlara göre daha başarılı sonuçlar verdiğini göstermektedir. Sistemimiz, ventilatör ihtiyacını öngörme ve zamanında ekstübasyon gibi konularda klinisyenlere etkin bir karar destek sunar.
Hedef SpO2 feedback kontrol sisteminizin avantajları nelerdir?
“Targeted Saturation Feedback (TSF)” teknolojimiz ile cihaz, SpO2 seviyesini otomatik olarak izleyerek FiO2 seviyesini hastanın ihtiyacına uygun şekilde düşürebilmekte veya arttırabilmektedir. Bu sayede: Oksijen toksisitesi riski azaltılır, Oksijen tüketimi optimize edilir, Hasta konforu artar. Bu sistem, hem hasta güvenliğini hem de kaynak verimliliğini ön plana çıkarmaktadır.
Türkiye pazarındaki hedefleriniz neler?
Türkiye’yi sadece bir üretim merkezi olarak değil, aynı zamanda inovasyon ve Ar-Ge olarak konumlandırmayı hedefliyoruz. Buradan yola çıkarak, Ortadoğu ve Balkanlar başta olmak üzere geniş bir coğrafyada etkinlik göstereceğiz. Klinik karar destek sistemleri, dijital veri yönetimi ve yapay zekâ entegrasyonuyla hastanelerin dijital dönüşüm sürecine öncülük etmeyi sürdüreceğiz. Bu röportaj, MEK-ICS’in geleceğe odaklı teknolojik vizyonunu ve Türkiye’ye verdiği stratejik önemi ortaya koymaktadır.
