Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır:
Tıbbi cihazda ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 48’e ulaştı
Türkiye’nin sağlık teknolojileri alanındaki en kapsamlı iş birliği platformlarından biri olan Ankara SANTEK Medikal Zirvesi, İvedik OSB ve Teknopark Ankara olarak ev sahipliğinde yoğun bir katılımla gerçekleşti. Zirves kapsamında gerçekleştirilen “Medikal Sektörde Standartlar ve Belgelendirme” Paneli Teknopark Ankara Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panele; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Ankara Valisi Vasip Şahin, Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürü (DMO) Şinasi Candan, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin, Yüksek İhtisas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kadirhan Sunguroğlu, İvedik OSB ve Teknopark Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, TÜBİTAK üst düzey yöneticileri, Ankara Sanayi ve Teknoloji Müdürü, OSB başkanları, teknopark yöneticileri, girişimciler, sanayiciler ve medikal sektör temsilcileri katıldı.
Zirvede, yerli üretimin artırılması, stratejik bağımsızlık için teknoloji yatırımlarının desteklenmesi ve kamu-özel iş birliklerinin güçlendirilmesi başlıkları masaya yatırıldı. İvedik OSB ve Teknopark Ankara olarak bölge sanayicilerinin de aktif katılımcısı olduğu zirvede, panel oturumlarının yanı sıra B2B görüşmeler ve proje sunumları da yapıldı.

“Bölgemiz Sanayicileriyle Teknoloji Üretimine Yön Veriyoruz”
Zirvenin açılışında konuşan İvedik OSB ve Teknopark Ankara Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Gültekin, İvedik OSB’nin sadece bir sanayi alanı değil, aynı zamanda bir teknoloji üretim ve geliştirme üssü haline geldiğini vurguladı. Gültekin, “Başkentimiz Ankara’da bulunan İvedik OSB ve Teknopark Ankara, sadece başkentimizin değil, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji alanındaki yüksek potansiyelini temsil ediyor. Bizler burada, bölgemiz sanayicileriyle birlikte geleceğin teknolojilerini geliştiriyor, milli ve yerli üretime öncülük ediyoruz. Sağlık teknolojilerinde Ar-Ge, üretim ve ticarileşme döngüsünü tek merkezde yönetebilen bir ekosistem kurduk. Medikal sektörü, sadece ekonomik değil; stratejik bir sektördür. Pandemi döneminde bunun önemi bir kez daha görüldü. Bugün burada bir araya gelerek kamu, özel sektör, sanayi ve akademiyi buluşturduk. Zirve boyunca yapılan B2B görüşmeler, yeni iş birlikleri ve yatırım kararlarının önünü açacak” dide.

“Ankara, Sağlık Ve Teknolojinin Kesişim Noktasıdır”
Ankara Valisi Vasip Şahin ise, Ankara’nın artık sadece bir idari başkent olmadığını; sanayi, bilim ve teknoloji üssüne dönüştüğünü belirtti. Şahin, şöyle konuştu:
“Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım atarken, sanayimizle, teknoparklarımızla ve Ar-Ge yatırımlarıyla dünya ile rekabet eden bir Ankara görüyoruz. İvedik OSB ve Teknopark Ankara, bu vizyonun somutlaşmış halleridir. 13 organize sanayi bölgesi ve 12 teknoparkla Ankara, sadece bölgesel değil, ulusal kalkınmanın lokomotifidir. Bugün bu zirvede atılan adımlar, yerli medikal cihazlardan biyoteknolojik ilaca kadar pek çok alanda geleceğe yön verecek.”
“Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettik”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır konuşmasında, yapay zekâdan biyoteknolojiye, uzay teknolojilerinden yenilenebilir enerjiye teknolojinin farklı sahalarında yaşanan gelişmelerin; ülkelerin kaderini, toplumların refahını ve küresel dengeleri doğrudan belirlediğini ifade etti. Türkiye olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, son 22 yılda güçlü bir Ar-Ge ve inovasyon ekosistemi inşa ettiklerini hatırlatan Kacır konuşmasında şunları söyledi: “Bugün 106 teknoparkımızda, 11 bin 500’den fazla teknoloji girişimi, inovasyon odaklı projelere imza atıyor. Sayıları 1600’ü aşan Ar-Ge ve tasarım merkezlerimizde sanayicilerimiz, mühendislerimiz yenilikçi ve yüksek katma değerli projeler geliştiriyor. “Millî Teknoloji Hamlesi” vizyonumuz doğrultusunda, teknolojiyi yalnızca kullanan değil; kritik alanlarda kendi çözümlerini üreten ve küresel rekabette söz sahibi bir Türkiye’yi inşa etme yolunda kararlılıkla ilerliyoruz. Tüm dünyanın sarsıldığı pandemi dönemine dönelim. Hiç şüphesiz bu küresel kriz, sağlık sistemlerini tarihî bir sınamayla karşı karşıya bıraktı. Gelişmiş ülkelerde dahi doktorların, sağlık çalışanlarının, kısıtlı imkanlarından dolayı kimin yaşayıp kimin hayatını kaybedeceğine karar vermek zorunda kaldığı o yürek burkan anlara hep birlikte şahit olduk. Ancak Türkiye, bu zorlu imtihanı; güçlü sağlık altyapısı, gelişmiş Ar-Ge ve üretim kapasitesiyle başarıyla yönetti.”
İlaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileşme süreci

“Pandemi döneminde tecrübe ettiğimiz hadiseler, sağlıkta yerli ve millî çözümler üretebilen bir ekosistem inşasının stratejik zorunluluk olduğunu bir kez daha hatırlattı” diyen Bakan Kacır şunları söyledi: “Bu yaklaşımla, 2022 yılında “Akıllı Yaşam ve Sağlık Ürün ve Teknolojileri Yol Haritası”nı kamuoyuyla paylaşmıştık. Yol haritasıyla; Sağlık alanındaki Ar-Ge yatırımlarını artırmayı, yenilikçi girişimlerin sayısını çoğaltmayı, ilaç, tıbbi cihaz ve sağlık bilişim teknolojilerinde yerlileşme sürecini hızlandırmayı öncelikli hedefler olarak belirledik.”
“945 milyarlık yatırımı harekete geçirdik”
Son 22 yılda medikal sektörde 3.583 yatırıma teşvik belgesi verdiklerini belirten Bakan Kacır, “Sektördeki özgün üretim kapasitemizi güçlendirecek teşvik ve destek mekanizmalarını, program ve projeleri adım adım hayata geçiriyoruz. Son 22 yılda, medikal sektöründe 3 bin 583 yatırıma teşvik belgesi düzenledik, 945 milyar lira yatırımı harekete geçirdik. Katma değerli üretimi teşvik etmek ve cari açığı azaltmak üzere hayata geçirdiğimiz Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programında; Biyobenzer ilaçlardan kanser ve otoimmün ilaçlara, ortopedik cihazlar ve protezlerden yenilikçi eşdeğer ilaçlara pek çok başlıkta, toplam büyüklüğü 15 milyar lirayı aşan 23 yatırım projesini destekliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, ülkemizi yüksek teknoloji yatırımlarının odağı hâline getirecek, tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı olan HIT-30 Yüksek Teknoloji Yatırım Programı’nı ilan etti. Programın öncelikli alanları kapsamında, sağlık endüstrisinde; biyoteknolojik ilaçlardan yenilikçi sağlık teknolojilerine, akıllı tıbbi cihazlardan teknolojik gıdalara uzanan geniş bir yelpazede yeni yatırımları ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz” dedi.

TÜBİTAK destekleri
Bakan Kacır sözlerini şöyle sürdürdü: “Medikal alanında yenilikçi fikirlerin ürüne dönüşmesi;uzun soluklu mühendislik, tasarım, prototipleme ve deney aşamalarının sonucudur. Bu anlayışla gerek TÜBİTAK bünyesinde yürüttüğümüz gerekse de TÜBİTAK eliyle desteklediğimiz projelerle sağlık alanında pek çok yenilikçi ürünün geliştirilmesini ve ticarileştirilmesini sağladık. Son 22 yılda, sadece TÜBİTAK burs ve destek programlarımızla, medikal sektöründe yürütülen 3 bin 950 projeye ve 17 binden fazla bilim insanımıza, gencimize 34 milyar lira destekte bulunduk. Ar-Ge merkezlerimiz ve teknoparklarımız da medikal inovatif projelerin yüksek katma değerli ürünlere ve hizmetlere dönüşmesinde öncü rol üstleniyor. Bugüne dek 73 Ar-Ge merkezi ve teknoparklarımız bünyesindeki 893 teknoloji girişiminin sağlık alanında araştırma geliştirme projesine destek verdik. Sağlıkta yerli üretimi ve teknolojiyi destekleyen bu adımların meyvelerini alıyoruz. 2016’da imal edilen ilaçların yerlilik oranı kutu bazında yüzde 75, değer bazında yüzde 42 seviyesindeyken; geçtiğimiz yılın ilk altı ayında kutu bazında yüzde 90’ların, değer bazında ise yüzde 56’nın üzerine çıktık. Tıbbi cihaz tarafında 2017 yılında ihracatımızın ithalatı karşılama oranı yüzde 23 iken bugün yüzde 48’e ulaştık.”
Kalkınma hedefleri
Önümüzdeki dönemde TÜBİTAK, üniversiteler ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde ülkemizin bilimsel araştırma altyapısını daha da ileriye taşıyacaklarını ifade eden Bakan Kacır, “Uzun vadeli kalkınma hedeflerimizle uyumlu bir kamu alım stratejisiyle, yerli üretimi ve Ar-Ge yatırımlarını teşvik edeceğiz. İnovasyonu besleyen, maliyetleri düşüren ve markalaşmayı hızlandıran yönleriyle medikal sektörünün gelişimine öncülük eden kümelenme yapılanmalarının kapasitesini güçlendireceğiz. Sanayicimizi ve üreticimizi tüm imkânlarımızla, her daim destekleyerek, onlarla omuz omuza vererek muasır medeniyetlerin de üzerinde bir Türkiye’yi hep beraber inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.
Sağlık Market
DMO Genel Müdürü Şinasi Candan da, panel oturumunda medikal sektör temsilcilerine gerçekleştirdikleri konuşmasında; Ofis tarihi hakkında kısa bir bilgilendirme, faaliyet alanları, Sağlık Market kapsamındaki iyileştirme ve geliştirme süreçleri, e-satış ve online katalog çalışmaları, tedarikçilere yönelik sertifikasyon ve derecelendirme projesinde gelinen son nokta hakkında bilgilendirmeler yaparak panele katılan sektör temsilcilerinin sorularını cevaplandırdı.
Panele, TSE Başkanı Mahmut Sami Şahin de konuşmacı olarak katıldı. Başkan Şahin, konuşmasında TSE’nin medikal alandaki faaliyetlerine değinerek, CE belgelendirme süreçleri ve Avrupa Birliği mevzuatına uyumlu sistemlerin geliştirilmesine yönelik çalışmaları paylaştı. Şahin, “Enstitümüz, sahip olduğu teknik birikim ve uzman kadrosuyla, medikal sektör alanında kalite, güvenlik ve küresel uyum hedeflerine katkı sunmaya kararlılıkla devam edecektir” dedi.