Kök hücre tedavileri hem cilt gençleştirme hem de saç dökülmesi alanında son yıllarda giderek daha fazla tercih edilen uygulamalar arasında yer alıyor. Medikal Estetik Hekimi Dr. Gökay Furkan Özkoç, kök hücre tedavisinin popülerleşmesine rağmen çoğu kişinin bu yöntemin gerçek etkisini tam olarak bilmediğini belirterek, “Bu tedavi bir cilt gençleştirme işlemi gibi görülse de aslında çok daha derin bir mekanizmaya dayanır” diyor.
Tedavinin Temeli: Hücresel Yenilenme
Dr. Özkoç’a göre kök hücre tedavisi, yüzeysel bir yenilenmeden çok daha fazlasını sunuyor: “Bu işlem aslında hücresel düzeyde yenilenmeyi sağlayan bir tedavi grubu. Yani dokuyu beslemek değil, hücrelerin kendini onarma kapasitesini artırmak amaçlanır. Tedavinin cilt üzerindeki etkileri zaman içinde görünür, altıncı aydan sonra rejenerasyon daha fark edilir hale gelir. Cilt daha canlı, daha kaliteli ve daha sıkı bir yapıya kavuşur” diyor.
Saç Köklerini Güçlendiren Hücresel Etki
Dr. Gökay Furkan Özkoç, tedavinin saç üzerindeki etkisini şu sözlerle anlatıyor: “Saçta var olan köklerin daha güçlü hâle gelmesini, canlanmasını sağlıyoruz. Amaç yeni saç oluşturmak değil, mevcut kökleri güçlendirmek.” Kök hücre tedavisinin kalıcılığı kullanılan hücrelerin kalitesi ile doğrudan ilişkili. Dr. Özkoç, “Hücre kişinin kendisinden alındığı için yaş, beslenme, genetik yapı ve hücre miktarı sonuçların kalıcılığını değiştirir” diyerek, kişisel faktörlerin önemine dikkat çekiyor.
Hangi Hücre Tipi Kullanılıyor?
Kök hücre tedavilerinde en önemli konulardan biri kullanılacak hücre tipinin doğru belirlenmesi. Mezenkimal hücre mi, fibroblast hücre mi kullanılacağının sorulması öneriliyor. Fibroblast hücrelerinin bağ dokunun ana hücreleri olduğunu belirten Dr. Özkoç, “Fibroblastlar kolajen, elastin ve hyalüronik asit üretiminde çok aktiftir ama yaşla birlikte çoğalma yeteneklerini kaybettikleri için elastikiyet kaybı oluşur. Mezenkimal hücreleri ise anne hücre gibi düşünebiliriz. Diğer hücrelere dönüşebilme özellikleri sayesinde daha uzun vadeli, daha güçlü bir etki oluştururlar” diye açıklıyor.
Hücre Kaynağı Tedavi Başarısını Etkiliyor
Tedavide kullanılan hücreler; kemik iliği, kordon kanı, karın yağ dokusu veya kulak arkasındaki dokudan elde edilebiliyor. Hücre kaynağının yapısı ve kalitesi, elde edilen sonucu doğrudan etkilediği için bu seçim başarıda önemli rol oynuyor.
Tedavi Kimler İçin Uygun Değil?
Kök hücre tedavisi genel olarak güvenli kabul edilse de bazı gruplara önerilmiyor. Dr. Özkoç, “Kanser hastaları, onkolojik tedavi görenler ve gebeler için bu uygulama uygun değildir. Bunların dışında sağlıklı bireylerde tedavi güvenle uygulanabilir” şeklinde konuşuyor.
PRP ve Mezoterapi ile Birlikte Uygulanabilir mi?
Kök hücre tedavisinin diğer yöntemlerle kombine edilebildiğini belirten Dr. Özkoç, farkları şöyle açıklıyor: “PRP ve mezoterapi dokuyu besler. Kök hücre ise doğrudan hücreyi yeniler. Etki derinliği farklıdır. PRP uygulamasında kişinin kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazma kullanılır. PRP cilt ve saç için destekleyici bir uygulamadır, bölgeyi besler ve yenilenmeyi teşvik eder” ifadesini kullanıyor. Mezoterapide vitamin, mineral ve aminoasit içeren karışımların uygulandığını belirten Dr. Özkoç, “Mezoterapi daha yüzeysel destek sağlar. Bu nedenle kök hücre tedavisiyle birlikte kullanılabilir” diyor.
Bilinçli Hareket Etmek Önemli
İşlem öncesi hastaların bilinçli olması gerektiğini vurgulayan Dr. Özkoç, “Hangi hücre tipinin kullanılacağını, hücre kaynağının neresi olduğunu ve uygulayıcının hekim olup olmadığını mutlaka sorgulayın. Bu işlemler mutlaka hekim tarafından yapılmalıdır. Aksi takdirde beklenen sonuç alınamayacağı gibi riskler de ortaya çıkabilir” uyarısında bulunuyor.
Çakmak Erdem Hastanesi’nde görev yapan Medikal Estetik Hekimi Dr. Gökay Furkan Özkoç, kök hücre tedavisinde hücre tipinin tedavinin başarısını doğrudan etkilediğini vurgulayarak, “Doğru hücre seçimi, doğru endikasyon ve doktor kontrolü olmadan bu işlemlerden gerçek bir sonuç almak mümkün değildir” ifadelerini kullanıyor.
