Cordamed Biomedikal Mühendislik A.Ş. Genel Müdürü Volkan Uyanık: “Hastaneleri tek bir modele mecbur kılmıyoruz, farklı DA VINCI cerrahi seçeneği ile her hastaneye kendilerine en uygun robotik cerrahi sistemini seçebilme imkânı veriyoruz.
Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Bıkmaz: “Robotik cerrahi bir programdır ve sadece robottan ibaret değildir, biz başarılı bir robotik cerrahi programı ekosistemini eğitimden bakma klinik destekten analiz ve dijital çözümlere tüm bileşenleri ile tüm kullanıcılarımıza sunuyoruz.”
Cordamed Biomedikal Mühendislik A.Ş. Genel Müdürü Volkan Uyanık, Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Bıkmaz, Pazarlama Müdürü Tuğçe Çakara, Klinik Satış Müdürü Serkan Yılmaz, Klinik Satış Direktörü Ömer Çan, Kapital Satış Direktörü Tuğçe Alpay ve Onur İşcan sorularımızı cevaplandırdı:
Cordamed Biomedikal Mühendislik A.Ş. bize tanıtabilir misiniz? Vizyonunuz ve misyonunuz ve nelerdir?
Volkan Uyanık: Cordamed Biomedikal Mühendislik A.Ş. olarak, dünyanın en ileri teknolojilerinden biri olan DA VINCI Robotik Cerrahi Sistemlerine adanmış bir biyomedikal mühendislik şirketiyiz. Genç, iyi eğitimli dinamik bir takımız. Ve takım olarak robotik cerrahi alanında özellikle Üroloji, Jinekoloji, Genel Cerrahi, Göğüs Cerrahisi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Pediatrik Cerrahi ve Baş-Boyun Cerrahisi branşlarında minimal invaziv cerrahinin sunduğu avantajları her hastanın bizden biri olduğunu inanarak daha fazla hastaya bu yüksek teknoloji ulaştırmak için azimle çalışıyoruz.
İstanbul merkezli bir yapıya sahip olan şirketimiz; Ankara, Adana ve İzmir’deki ofislerimizin yanı sıra, Antalya, Konya, Kayseri, Kocaeli ve Erzurum’daki bölge temsilcilerimiz aracılığıyla da hizmet vermektedir. Klinik destek, cihaz satışı ve satış sonrası hizmet süreçlerinde, uluslararası sertifikalara sahip, yüksek eğitim düzeyindeki ekip arkadaşlarımla sağlık profesyonellerinin her adımda yanlarında yer alıyoruz. Misyonumuz, sağlık sektörünün ihtiyaç duyduğu ileri düzey medikal teknolojileri en iyi fiyatla, yüksek hizmet kalitesi ve güçlü satış sonrası destekle buluşturarak; yasal düzenlemelere uygun şekilde ülkemiz insanının kullanımına sunmak, bu sayede toplumun yaşam süresini ve kalitesini artırmak temel amacımızdır.
Cordamed Biomedikal Mühendislik A.Ş. olarak vizyonumuz; minimal invaziv cerrahinin en ileri seviyesi olan robotik cerrahiyi ülkemizde ihtiyaç duyan herkesin ulaşabileceği hale getirmektir. Türkiye genelinde minimal invaziv operasyonların gerçekleştirildiği tüm sağlık kuruluşlarını DA VINCI robotik cerrahiyle tanıştırmayı, bu alandaki uygulanabilirliği artırmayı ve sağlık profesyonellerine yönelik sistem eğitimlerini her yıl geliştirerek sürdürmeyi amaçlıyoruz. Geleceğin ileri teknolojilerini toplumun her kesiminin hizmetine sunmak ve bu alanda güvenilir bilgiye sahip, etik değerlere bağlı bir çözüm ortağı olarak konumlanmak temel hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Cordamed olarak Intuitive ile iş birliğiniz nasıl başladı ve nasıl ilerliyor?
Volkan Uyanık: Intuitive ile 2006 yılında çalışmaya başladık ve o tarihten beri Türkiye’de tek yetkili distribütör olarak çalışmaya devam ediyoruz. Bu 19 yıllık süreye dört nesil DA VINCI teknoloji sığdırdık ve her yıl on binlerce hastaya DA VINCI teknolojisini sunma fırsatı yakaladık. Bugün dünyada 10.000’den fazla DA VINCI robotik cerrahi sisteminin her yıl milyonlarca hastaya ulaştırıyor olması o gün başlayan iş birliğimizde ne kadar doğru yolda olduğumuzun bir göstergesi oldu. Şirketimiz ile Intuitive arasında salt ticari distribütörlüğün ötesinde bir ilişki bulunmaktadır. Intuitive in globalde sahip olduğu tüm değerlere şirket olarak biz de sahip çıkıp tamamen bu değerler adanmış bir şirket olarak 19 yıldır ilişkimizi devam ettiriyoruz. Bu distribütörlük ticari kaygılardan uzak sahip olduğunuz yüksek teknolojinin etik kurallar çerçevesinde daha çok kişinin hayatına dokunabilmek üzerine kurulmuştur. Eğitimden teknik servise klinik destekten satışa kadar tüm birimlerimiz Intuitive etik değerleri ile örtüşen kurallar içinde çalışmaktadır.
Intuitive hakkında genel bilgi verebilir misiniz? DA VINCI sisteminin arkasındaki bu üretici firma kimdir?
Volkan Uyanık: Kısaca son 20 yılda cerrahi alanda en büyük değişimi yaratan şirket olduğunu söyleyebiliriz. Yaklaşık 30 yılı aşkın süredir Robotik Cerrahi alanında faaliyet gösteren Intuitive, robot destekli cerrahinin öncüsü olan DA VINCI Cerrahi Sistemlerinin üreticisidir. Bu sistem, cerrahlara yüksek hassasiyet, gelişmiş görüş alanı ve üstün kontrol imkânı sunarak, daha güvenli ve hızlı iyileşen ameliyatların yapılmasını mümkün kılar. Şirket aynı zamanda sağlık çalışanlarıyla yakın iş birliği içinde çalışarak; daha iyi klinik sonuçlar, daha etkili ekip deneyimleri, hastalar için daha konforlu süreçler, düşük maliyetli bakım hizmetleri ve sağlık hizmetlerine daha geniş erişim sağlamayı amaçlar. Son yıllarda şirket, daha geniş misyonunu ve cerrahi sistemlerin ötesindeki teknolojilerini yansıtmak için kendisini Intuitive Surgical yerine kısaca “Intuitive” olarak yeniden isimlendirdi. Amaç, şirketin sadece cerrahi robotla ilgili olmadığını, aynı zamanda dijital araçlar, veri analitiği ve akıllı cerrahiyi destekleyen eğitim platformları da dahil olmak üzere tüm bir teknoloji ekosistemiyle ilgili olduğunu göstermektir. Intuitive’in vizyonu, sağlıkta geleceği daha az invaziv ve çok daha etkili bir noktaya taşımaktır. Hastalıkların daha erken teşhis edilip hızlı bir şekilde tedavi edilebildiği, hastaların ise en kısa sürede normal yaşamlarına dönebildiği bir sağlık hizmeti anlayışını yaygınlaştırmayı hedeflemektedir.
DA VINCI Robotik Cerrahi Sistemi dünya genelinde hangi branşlarda kullanılıyor ve ne gibi avantajlar sunuyor?
Tuğçe Çakara: DA VINCI Robotik Cerrahi Sistemi, günümüzde dünya genelinde birçok cerrahi branşta aktif olarak kullanılmaktadır. En yaygın olarak kullanıldığı alanlar; Üroloji, Jinekoloji, Genel Cerrahi, Göğüs Cerrahisi, Kalp ve Damar Cerrahisi, Pediatrik Cerrahi ve Baş-Boyun Cerrahisidir. DA VINCI’nin en büyük farkı, minimal invaziv cerrahiyi en üst düzeyde gerçekleştirme imkânı sunması. Sistem, cerrahlara üç boyutlu yüksek çözünürlüklü görüntüleme, insan elinden daha hassas hareket kabiliyeti ve titremeyi tamamen ortadan kaldıran bir teknoloji sunuyor. Bu sayede cerrah, hastanın vücudunda sadece birkaç küçük kesiyle oldukça karmaşık işlemleri son derece hassas bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Hastalar açısından baktığımızda ise sistemin çok önemli avantajları var. Daha küçük kesiler sayesinde daha az ağrı, daha az kan kaybı, daha düşük enfeksiyon riski, daha kısa hastanede kalış süresi ve hızlı iyileşme gibi birçok avantaj söz konusu. Aynı zamanda estetik olarak da daha az iz kalıyor, bu da hastalar için önemli bir memnuniyet unsuru. Biz Cordamed olarak, DA VINCI sisteminin bu olanaklarını Türkiye’deki sağlık profesyonelleriyle buluşturuyoruz. Hedefimiz, bu ileri teknolojiyi sadece büyük şehirlerle sınırlı kalmadan, ülkemizin dört bir yanındaki hastanelerde de uygulanabilir hale getirmek. Bu sayede daha fazla hastanın, robotik cerrahinin sunduğu konfor ve güvenle tanışmasını sağlıyoruz.
Uluslararası alanda robotik cerrahinin kabulüyle ilgili veriler ya da başarı hikayeleri paylaşabilir misiniz?
Erdinç Bıkmaz: Elbette, robotik cerrahi artık yalnızca bir teknoloji harikası olarak değil, aynı zamanda modern tıbbın vazgeçilmez bir parçası olarak konumlanmış durumda. Günümüzde, robotik cerrahinin etkinliği ve hasta sonuçlarına olan olumlu etkisi çok sayıda bilimsel çalışma ve uygulama deneyimiyle net bir şekilde ortaya konmuş durumda. Sadece 2024 yılında dünya genelinde 2 milyon 680 binin üzerinde robotik cerrahi operasyonu gerçekleştirildi. Bugüne kadar yapılan toplam operasyon sayısı ise 17 milyon 670 bini aşmış durumda. Bu rakamlar, robotik cerrahinin artık günlük cerrahi pratiğin bir parçası haline geldiğini açıkça gösteriyor. Dünya genelinde şu anda 10.189’dan fazla kurulu DA VINCI sistemi bulunuyor. Sadece 2024 yılı içinde 1.789’dan fazla yeni sistem kurulmuş olması, hem teknolojinin yaygınlaştığını hem de sağlık sistemlerinin bu alana yaptığı yatırımı net bir şekilde ortaya koyuyor. Akademik alanda da büyük bir ilgi söz konusu. 2024 yılı boyunca robotik cerrahiyle ilgili 4.000’den fazla bilimsel makale yayımlandı. Toplamda ise bu alanda yayımlanan makale sayısı 43.000’i geçmiş durumda. Bu da robotik cerrahinin hem bilimsel hem de klinik anlamda ne kadar derin bir yer edindiğini gözler önüne seriyor. Kısacası, robotik cerrahi artık bir “lüks” değil; birçok branşta tedavi süreçlerini dönüştüren, daha iyi klinik sonuçlar elde edilmesini sağlayan standart bir ihtiyaç haline gelmiş durumda. Etkinliği, güvenliği ve hasta konforuna olan katkısı bilimsel olarak da defalarca kanıtlandı. Biz Cordamed olarak, bu dönüşümün Türkiye’de de aynı hızla yaygınlaşması için çalışıyor; her geçen gün daha fazla sağlık merkezinin bu teknolojiyle buluşmasına öncülük ediyoruz.
Global ve Türkiye’deki eğitim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Serkan Yılmaz: Robotik cerrahinin başarısı sadece teknolojiyle değil, bu teknolojiyi etkili ve güvenli şekilde kullanabilen sağlık profesyonelleriyle mümkün oluyor. Bu nedenle eğitim, robotik cerrahinin gelişiminde kritik bir rol oynuyor. Dünya genelinde bugün itibarıyla 100’den fazla DA VINCI robotik cerrahi eğitim merkezi aktif olarak hizmet veriyor. Bu merkezler, cerrahlar ve sağlık personellerine teorik bilgiyle birlikte, simülasyon ve canlı uygulama imkânları sunarak sistemin etkin kullanımını sağlayacak şekilde yapılandırılmıştır. Türkiyeise bu alanda dünya çapında önemli bir konuma sahip. Ülkemizde, üretici firma kontrolünde, uluslararası tüm eğitim standartlarını karşılayanrobotik cerrahi eğitim merkezleri bulunmaktadır. Bu merkezler yalnızca Türkiye’den değil, yurt dışından da sağlık profesyonelleriniağırlayarak, bölgesel bir eğitim merkezi işlevi görmektedir. Özellikle dikkat çeken bir nokta ise, Türkiye’nin dünyada bir ilk olarak, aynı şehirde birden fazla (2’den fazla) robotik cerrahi eğitim merkezine sahip tek ülke olmasıdır. Bu sayede Türkiye, sadece robotik cerrahiyi uygulayan değil, bu alanda eğitim veren ve uzman yetiştiren bir üs konumuna gelmiştir. Biz Cordamed olarak, bu merkezlerde verilen eğitimlerin kalitesini artırmak, erişimi genişletmek ve sağlık profesyonellerinin sürekli gelişimini desteklemek adına aktif bir rol üstleniyoruz. Türkiye’nin bu alandaki gücünü uluslararası platformlara taşımaktan ve ülkemizi global robotik cerrahi eğitim haritasında temsil etmekten büyük bir gurur duyuyoruz. Sadece 2024 yılında birçok Avrupa ve Orta Doğu ülkesinden 80’den fazla cerrah Türkiye’de DA VINCI robotik cerrahi eğitimi almıştır. Yılda 1007 yüzden fazla Da vinci satıldığını düşünürsek ve her bir sistem için yaklaşık dört cerrahi branşta eğitim verirse önümüzdeki yıllarda ülkemizin ne kadar büyük bir Davinci cerrahi eğitimi ile karşılaşacağını hesaplamak mümkündür. Kısaca biz eskiden robotik cerrahi eğitimi için yurtdışına giderken artık yabancı ülkelerden bir çok hekim Türkiye’ye gelerek DA VINCI robotik cerrahi eğitimi almaktadır bunu aracılık ettiğimiz için şirketimiz adına ülkemiz için ne kadar gururlu olduğumu belirtmek isterim.
Türkiye’deki klinik destek ağı hakkında bilgi verir misiniz?
Ömer Çan: Klinik satış ekibi olarak ana faaliyetimiz; sağlık profesyonellerinin da Vinci Robotik Cerrahi teknolojisi öğrenimini güvenli hale getirmek ve bu öğrenimin en güvenli şekilde hastalara sunulmasını sağlamaktır. Bu bağlamda teknolojik ve klinik anlamda uluslararası eğitimlerden geçen uzman kadromuzla sağlık profesyonellerine hizmet sunmaktayız. Sağlık profesyonellerine DA VINCI Robotik Cerrahi sisteminin eğitimini verirken, uzun yılların verdiği deneyimle her branşa ve göreve özel olarak tasarladığımız eğitim yol haritalarımızı takip etmekteyiz. Şimdilik; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Adana olmak üzere 5 farklı ilimizde yerleşik çalışma arkadaşlarımızla tüm Türkiye’de operasyonlarımıza başarıyla devam etmekteyiz. Ekip olarak, yüksek kalitede hızlı çözümler üretmeye odaklanarak; eğitim ve eğitim sonrası hizmetin hastalara ulaştırılması esnasında hekimlerimize ve yardımcı sağlık personellerine destek olmaktayız.
Türkiye’de DA VINCI ye olan ilgi ne seviyede? Son yıllarda bir artış gözlemlendi mi?
Tuğçe Alpay: Hızla artıyor. Bunun en güzel örneği üç büyük şehir dışında Anadolu’nun birçok kentinde de DA VINCI robotik cerrahi sistemlerini görmeye başlamamızdan anlayabiliriz. Bugün Erzurum’da Konya’da Kayseri’de Adana’da ya da Kocaeli’nde DA VINCI hastaların hizmetine sunuluyorsa bu ilginin hangi aşamaya geldiğini görmek mümkün. Bu geniş dağılım, robotik cerrahinin artık sadece belli başlı merkezlerle sınırlı kalmadığını, Türkiye’nin dört bir yanında erişilebilir hale geldiğini gösteriyor. DA VINCI Robotik Cerrahinin hem yeni sistem kurulumu hem de hizmet ulaştırılan hasta sayılarındaki global olarak gördüğümüz artış trendini Türkiye’de de görmekteyiz. Türkiye’de yerleşik olarak faaliyet gösterdiğimiz uluslararası standartlardaki eğitim merkezlerimizde pek çok hekimimize ve yardımcı sağlık personellerine eğitimler düzenlemekteyiz. En basit haliyle düzenlediğimiz eğitimlerin sayısı her yıl önemli ölçüde artış göstermekte ve sürekli yeni eğitim modellerini programlarımıza entegre etmekteyiz. Bununla birlikte hekimlerimizin DA VINCI Robotik Cerrahi ile tedavi seçeneği sunabildiği hasta sayısı tüm branşlarda artış göstermektedir. Türkiye’de sistemin yoğun kullanıldığı branş olarak Üroloji ön plana
çıkmaktadır fakat son yıllarda Genel Cerrahi, Jinekoloji ve Göğüs Cerrahisi branşlarında 2-3 yıllık trendlere baktığımızda %100’ün üzerinde artışlar görmekteyiz. Şu anda Türkiye genelinde 53 adet aktif DA VINCI Robotik Cerrahi Sistemi bulunmaktadır. Bu sistemler, ülkemizin farklı coğrafi bölgelerine yayılmış durumda ve her biri bulundukları merkezde robotik cerrahinin sunduğu yüksek teknolojiyle hastalara daha konforlu ve güvenli bir tedavi imkânı sağlıyor.
Cordamed olarak bu sistemlerin Türkiye’de sistem kurulum sürecinde nasıl bir rol üstleniyorsunuz?
Tuğçe Alpay: İş birliği içinde olduğumuz sağlık hizmet sunucuları ile kurulum öncesinde fizibilite çalışmaları yürütüyoruz. Kurulum öncesinde; kamu, üniversite ya da özel hastanelerde klinik, yönetsel ve operasyonel birimlerle bir araya gelerek detaylar üzerinde adım adım çalışıyoruz. Her ne kadar DA VINCI robotik cerrahi sistemi sadece tek bir sistem satışı gibi görünse de DA VINCI kurulumlarıyla aslında sürdürülebilir robotik cerrahi programının temelini atmış oluyoruz. 2014 yılında kurulumunu gerçekleştirdiğimiz DA VINCI Xİ robotik cerrahi sistemleri için bugün itibariyle en az 10 yıl daha kullanım ömrü beyanımız mevcut. Kurulumla ekosistemimize dahil olan sağlık hizmet sunucularıyla uzun soluklu DA VINCI programının devamlılığını sağlayabilmek için; beşli ortak hedeflerimize sadık kalarak sadece büyükşehirlerde değil periferde de daha çok hastaya onkolojik tedavi hizmetine hakkaniyetli erişim için işbirliği içerisindeyiz. Türkiye’de bugüne kadar 85’ten fazla DA VINCI robotik cerrahi sistemi kurulumu gerçekleştirdik. Kurulu merkezlerin aktif olarak kullandıkları DA VINCI sistemlerini en güncel DA VINCI teknolojisiyle yenilemesi sebebiyle; bugün itibariyle Türkiye’de aktif olarak kullanılan 52 adet DA VINCI robotik cerrahi sistemi mevcut. Bu sistemlerin de büyük çoğunluğu 4.Jenerasyon DA VINCI teknolojisi. 1. Jenerasyon DA VINCI sistemiyle robotik cerrahi programına başlayan hastanelerimiz, sunduğumuz alternatif çözüm önerileriyle 2.ve 3. Jenerasyon DA VINCI teknolojileriyle sistemlerini güncellendikten sonra bugün itibariyle 4. Jenerasyon DA VINCI sistemi ile programlarını devam ettiriyorlar.
Bir hastane ile anlaşma sağlandıktan sonra kurulum süreci nasıl işliyor? Hangi aşamalar takip ediliyor?
Onur İşcan: Basit bir hesapla dünyada her bir iş gününde yaklaşık altı ile yedi DA VINCI robotik cerrahi sistemi kurulumu yapılıyor. Dünyadaki en yaygın robotik cerrahi sistemi olanDA VINCI Xi modelimizin kurulumu üretici firmanın cihaz tedarik sürecine bağlı olarak değişmekle birlikte bazen siparişten sonra 20-25 gün içinde kurulumu tamamladığımız oluyor. DA VINCI sistemleri tak-çalıştır özelliktedir. Tüm DA VINCI kurulumları üretici firmanın kendi saha mühendisleri tarafından yapılıyor. Sistem mühendisleri tüm mekanik ve yazılımsal testleri yapıp, cihazın kurulumunu tamamlıyorlar. Kurulumla eş zamanlı olarak sterilizasyon ve ameliyathane personel ekibinin eğitimlerini tamamlıyoruz. Klinik ekibimizle beraber, hekimlerimizin sertifikasyon programlarını ve simülasyon eğitimlerini organize ediyoruz. Son yıllarda Türkiye’de kurulan DA VINCI sistemlerinde; pek çok hastanemizin robotik cerrahi programını kurulum sonrası ilk 24 saatte ilk vakayı alarak başlattık.
Satış sonrası hizmet yapılanmanız nasıl? Türkiye’nin hangi bölgelerinde teknik servis ağınız var?
Erdinç Bıkmaz: Yüzde 99,99 vaka tamamlama oranı ile çalışıyoruz. Satış sonrası hizmetler için yetkin personelle birlikte, iyi bir lojistik altyapı gerekmektedir. Türkiye’de yerleşik olarak çalışan servis mühendislerimiz, yedek parça depomuz ve güçlü lojistik altyapımız sayesinde kesintisiz bir servis hizmeti sunmaktayız. Arıza bildirimlerinde yerleşik klinik satış ekibimiz ilk müdahaleyi mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirip, ihtiyaç durumunda ilgili servis mühendisi arkadaşımızı en kısa sürede bölgeye yönlendirmektedir. Güçlü altyapımız sayesinde tüm Türkiye’deki servis ihtiyaçlarına servis prosedürümüz kapsamında 7/24 anlık yanıt verebilmekteyiz. Ayrıca servis hizmetlerindeki en önemsediğimiz yaklaşım koruyucu ve önleyici bakımlardır. Sistemlerimizde vaka esnasında veya vaka öncesinde herhangi bir arıza oluşmaması adına sistemler OnSite bir ağ üzerinden takip edilmekte hata kodları üzerinden görülen arızalar büyümeden müdahale ulaşabiliyoruz. Amacımız, sağlık profesyonellerinin ve hastanelerin DA VINCI robotik cerrahi sistemini hiçbir aksama yaşamadan kullanabilmelerini sağlamaktır. Cordamed olarak, satış sonrası hizmet anlayışımızı sadece destek değil, aynı zamanda bir güvence olarak görüyoruz. Cordamed olarak satış sonrası hizmeti, ürünün kalitesi kadar önemli görüyoruz. Bu nedenle, sadece satış anında değil, ürünün tüm kullanım ömrü boyunca sağlık kuruluşlarının ve cerrahlarımızın yanında olmayı ilke edindik.
Acil durumlar için nasıl bir teknik destek süreci tanımladınız? Cerrah ve hastane bu hizmete nasıl ulaşabiliyor?
Ömer Çan: Robotik cerrahi gibi ileri teknolojilere dayanan sistemlerde, zamanında ve doğru müdahale büyük önem taşır. Bu nedenle Cordamed olarak, acil durumlar için son derece kapsamlı ve hızlı bir teknik destek süreci tanımladık. Acil bir durumda, cerrahlarımız ve hastane ekipleri 7 gün 24 saat ulaşılabilen “DVSTAT” isimli özel çağrı destek hattımız aracılığıyla bize doğrudan erişim sağlayabilirler. Bu hizmet, kullanıcıya adım adım yönlendirmeler sunarak sorunu yerinde çözme imkânı sağlar. Sorun çağrı merkezimiz aracılığıyla çözülemeyecek düzeydeyse, klinik satış ve destek ekibimiz arızanın tespiti için ilk müdahaleyi gerçekleştirir.Bununla birlikte, çoğu sistemde bulunan uzaktan bağlantı özellikleri sayesinde, daha sorun oluşmadan önce olası problemler tespit edilerek önleyici müdahaleler yapılabilmektedir. Bu sayede cihazların kullanım sürekliliği korunur, operasyonlar aksamadan sürdürülebilir. Her durumda hedefimiz, en karmaşık teknik sorunları dahi 24 saat içinde çözmekve hastane ile cerrahların güvenle sistemleri kullanmaya devam etmesini sağlamaktır. Bu yaklaşım, yalnızca teknik bir destek değil, aynı zamanda klinik süreçlerin kesintisiz işlemesini garanti altına alan bir güvence modelidir.
Meta-analiz sonuçları Cordamed’in stratejisini nasıl etkiliyor?
Ömer Çan: 1 milyondan fazla da vinci cerrahı hastasının sonuçları yine milyondan fazla laparaskopık ve acık cerrahı ile kıyaslandı. Takip ettiğimiz tüm programlarda; aşağıdaki beş ana başlıkta başarıya ulaşılmasını hedeflemekteyiz; Daha iyi klinik sonuçlar, Daha iyi hasta deneyimi, Daha iyi bakım ekibi deneyimi, Daha düşük bakım maliyetleri, Daha fazla hastanın minimal invaziv cerrahiden faydalanabilmesi. Burada uzun yılların verdiği birikim ve oluşan klinik sonuçlar doğrultusunda beşli hedef olarak tanımladığımız başlıklarda bize ayna tutan kapsamlı bir meta-analiz 2024 yılında Annals of Surgery’de yayınlanmıştır. Massachusetts General Hospital ve Intuitive ortak çalışmasıyla hazırlanan bu araştırma son 12 yılda gerçekleştirilen 230 çalışmayı analiz ederek DA VINCI cerrahisinin, yedi farklı onkolojik
cerrahi prosedürde; laparoskopik ve açık cerrahiye kıyasla potansiyel üstünlüklerini ortaya koymayı amaçlamıştır. İncelenen çalışmalar içerisinde her bir cerrahi yaklaşım için bir milyondan fazla hastanın sonuçları bulunmaktadır. Bu önemli meta-analizin sonucunda komplikasyon oranı, hastanede kalış süreleri, kan transfüzyon oranı, açık cerrahiye dönüş oranı gibi başlıklarda DA VINCI Cerrahisinin, laparoskopik ve açık cerrahiye göre önemli avantajlar sağlayabileceği gösterilmiştir. Ekip olarak temel yaklaşımımız hastalar için daha iyi klinik sonuçlara ulaşılmasına katkı sağlamaktır. Çalışmanın detaylarına Intuitive Surgical’ın resmi web sitesinden ulaşabilirsiniz.
