Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye ve MISSA Bölge Genel Müdürü Refik Öner:
“JOHNSON & JOHNSON TÜRKİYE OLARAK COVID-19 İLE MÜCADELEDE DESTEĞİMİZ TAM”
“Johnson & Johnson Türkiye olarak COVID-19 ile mücadeleyi desteklemek için 1.700.000 TL tutarında fon ayırdık. Sağlık çalışanlarının ve hastaların ihtiyaçları için kullanılmak üzere T.C. Sağlık Bakanlığı’na 1.500.000 TL tutarında nakdi bağışta bulunduk. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarına yönelik 200.000 TL tutarında kişisel hijyen ve bakım ürünlerini ulaştırıyoruz.”
Johnson & Johnson Medikal Cihazlar Türkiye ve MISSA (Magreb, İran, Sahra Altı Afrika) Bölge Genel Müdürü Refik Öner ile Covid-19 ile ilgili yaptıkları çalışmalar hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik:
Johnson & Johnson Türkiye olarak COVID-19 ile ilgili süreci nasıl yönetiyorsunuz?
Öncelikle bu zor günlerde en ön cephede büyük bir özveriyle COVID-19 ile savaşan doktorlarımıza, hemşirelerimize, sağlık çalışanlarımıza ve tüm devlet yetkililerimize teşekkür etmek isterim. Bu vesile ile tekrar hepimize hatırlatmak isterim ki, en ön cephede savaşan fedakâr insanlarımıza bizim verebileceğimiz gerçek teşekkür, bu salgında enfeksiyon zincirinin kırılması için evde kalmak, sosyal mesafe, maske kullanımı ve kişisel temizlik kurallarına sonuna kadar uymakla olur. Bu aynı zamanda ailemizi, daha yaşlı akrabalarımızı, arkadaşlarımızı COVID-19’dan korumanın da en etkili yoludur. Bu konular aslında hepimizin bildiği konular olsa da, disiplinli bir şekilde kurallara uymamızın ne kadar önemli olduğunun altını çizmek isterim. Johnson & Johnson olarak COVID-19 salgını sürecinde 4 ana önceliğe odaklanmış olarak bu süreci yürütüyoruz. Birincisi çalışma arkadaşlarımızın ve onların ailelerinin fiziksel ve mental sağlıklarını korumak. İkincisi; COVID-19 öncesinde olduğu gibi, COVID-19 esnasında da hizmet ve ürünlerimize ihtiyaç duyan hastalarımızın, doktorlarımızın, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın ve tüketicilerimizin hizmet ve ürünlerimize ulaşımının kesintisiz bir şekilde yürümesini sağlamak. Üçüncüsü; COVID-19’a karşı aşı geliştirmek, dördüncüsü COVID-19 sürecinde, sosyal sorumluluk bilinciyle içinde yaşadığımız topluma destek olmaya çalışmak. Bahsettiğim bu 4 önceliğin hepsinde hem küresel düzeyde, hem de Türkiye’de çok hızlı bir şekilde organize olduk, somut adımları attık, önemli projeleri hayata geçirdik. Her 4 öncelikte çalışmalarımız ısrarlı bir şekilde devam ediyor. Bu zor günlerde ön cephede özveriyle COVID-19’a karşı savaşan bütün Johnson & Johnson ekip arkadaşlarıma ayrıca teşekkür etmek isterim.
Türkiye özelinde firmanızın COVİD-19 mücadelesinde attığı adımlar var mıdır?
Evet, Johnson & Johnson Türkiye olarak bu mücadele attığımız birçok somut adım var: Global olarak yaptığımız araştırma ve geliştirme çalışmalarının yanı sıra, Türkiye’de de COVID-19 salgını ile mücadele kapsamında ön saflarda savaşan çok değerli sağlık çalışanlarına destek olmak bizim için fevkalade önemli bir öncelik. Bu amaçla, sağlık çalışanları ve hastaların ihtiyaçlarına yönelik olarak kullanılmak üzere Johnson & Johnson Türkiye olarak COVID-19 ile mücadeleyi desteklemek için 1.700.000 TL tutarında fon ayırdık. Sağlık çalışanlarının ve hastaların ihtiyaçları için kullanılmak üzere T.C. Sağlık Bakanlığı’na 1.500.000 TL tutarında nakdi bağışta bulunduk. Bunun yanı sıra sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarına yönelik 200.000 TL tutarında kişisel hijyen ve bakım ürünlerini ulaştırıyoruz. 16 Mart tarihinden itibaren bütün organizasyonumuzun ürün teslimatı, klinik destek gibi hasta sağlığına etki eden durumlar hariç evden çalışmasını, böylece enfeksiyon zincirinin kırılmasına katkıda bulunmasını sağladık. Covid-19 dışındaki hastalıklardan dolayı ürün ve hizmetlerimize ihtiyaç duymaya devam eden hastalarımıza hizmetimizin aksamaması için tedarik ve lojistik zincirlerimizi iyice sağlamlaştırdık. Klinik desteğimizin elzem olduğu vakalarda klinik destek hizmetimizi hiç kesmeden devam ettirdik. Konusunun uzmanı profesyonellerden destek alarak bütün organizasyonumuzu COVID-19’la mücadelede dikkat edilmesi gerekli hususlar konusunda tekrar tekrar bilgilendirdik, takım arkadaşlarımızın kendi çevrelerindeki insanları da bilinçlendirmeye çalışmasını sağladık. Şirket olarak yaptığımız bağışlardan ayrı olarak, Johnson & Johnson çalışanları olarak da devletimizin başlattığı yardım kampanyalarına kişisel bağışlarda bulunduk. Ayrıca takım arkadaşlarımızdan bazılarının inisiyatifi ile evlerimizde ihtiyaç duymadığımız kıyafetlerimizi ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için girişimlere başladık. Biz içinde bulunduğumuz ortamı bir halk sağlığı seferberliği olarak görüyoruz. Çalışanlarımız ve kaynaklarımızla bu seferberlikte üzerimize düşeni yapmak ve hizmet etmeye devam etmek için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz.
Johnson & Johnson COVID-19 aşısı için çalışmalarına ne zaman başladı ve süreç nasıl ilerliyor?
Dünyanın en büyük sağlık şirketlerinden biri olan Johnson&Johnson olarak, hastalara, doktorlara, hemşirelere, annelere, babalara, ürünlerimizden ve hizmetlerimizden yararlanan herkese karşı sorumluluğumuzun olduğuna inanıyoruz. Johnson & Johnson olarak Koronavirüs ile mücadeleyi koruyucu aşı ve tedavi amaçlı ilaç geliştirmek olarak iki cephede sürdürüyoruz. Öncelikli olarak virüsün gen diziliminin Ocak 2020’de tamamlanmasıyla beraber aşı çalışmalarımıza başladık. ABD Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Biyomedikal İleri Araştırma ve Geliştirme Kuruluşu (BARDA) ile iş birliği içerisinde en çok ümit vaat eden aşı adayımızı mart sonu itibariyle belirledik. Nisan başında Yönetim Kurulu Başkanımız Alex Gorsky, aşı geliştirme çalışmalarımızla ilgili çok önemli şu iki taahhütte bulundu: Salgın sona erene kadar 1 milyar ünite aşıyı, kâr amacı gütmeden insanların kullanımına sunacağız. Henüz aşı geliştirme sürecimiz devam ediyor olmasına rağmen, klinik test sonuçlarını beklemeden aşı üretim kapasitesi oluşturmak için fabrika yapma yatırımlarımızı başlatıyoruz. Bu taahhütler kesin bir şekilde şunu ortaya koymaktadır: Bu küresel salgının en kısa zamanda sona erdirilebilmesi ve insanların sağlıklarına kavuşmaları için, Johnson & Johnson olarak çok büyük bir sorumluluk bilinci ile hareket ediyor, gerekli yatırım risklerini alarak elimizi taşın altına tam anlamıyla koyuyoruz. Amacımız, Eylül 2020 itibariyle Faz I aşamasını (yani sağlıklı gönüllüler ile yürütülecek klinik araştırma çalışmalarını) başlatmak ve ilk COVID-19 aşılarını 2021 başında acilen kullanıma sunmak.
Geliştirmekte olunan aşı tedavi amaçlı bir aşı mı yoksa koruyucu bir aşı mı?
COVID-19 aşı adayımız koruyucu bir aşı. Mücadelemizi sürdürdüğümüz tedavi edici ilaçlar alanında Belçika’da bulunan Leuven Üniversitesi Rega Enstitüsü ile birlikte öncelikli olarak Johnson & Johnson’ın ilaç grubu Janssen’in elinde bulunan antiviral ilaçların etkinliğini taramaya odaklandık. Tarama çalışmalarımızın kapsamını genişletmek için, diğer pek çok şirket ile de görüşüyoruz.
Aşının ne zaman hazır olması ve halkın kullanımına açılması planlanıyor?
Belirttiğim gibi, Eylül 2020 itibariyle, Faz I aşaması, yani sağlıklı gönüllüler ile yürütülecek klinik araştırma çalışmaların başlamasını hedefliyoruz. Amacımız, ilk COVID-19 aşılarını 2021 başında söz konusu acil riske karşı kullanıma sunmak.
Bir de Covid sonrası sağlık ekosistemi nasıl şekillenir ne düşünürsünüz?
Açık söylemem gerekirse, Johnson & Johnson olarak şu an bizim önceliğimiz, Covid-19 sonrası sağlık ekosistemi değil. Şu anki önceliğimiz, Covid-19 ile topyekün mücadele; dolayısı ile bütün enerjimizi, bütün kaynaklarımızı, bu mücadeleye odaklamış durumdayız. Salgın kontrol altına alınıncaya kadar da, bu bilinçle devam edeceğiz. Her halükarda benim açımdan görülebilen manzara şu: Covid-19 sonrası dünya, Covid-19 öncesi dünyadan farklı bir dünya olacak. Covid-19 sonrası sağlık ekosistemi, Covid-19 sonrası dünya içinde şekillenecek. Dolayısı ile sorunuzun yanıtı, kanımca “bütüncül bir yaklaşım” ile “Covid-19 sonrası dünya nasıl olacak?” sorusu da düşünülerek değerlendirilmeli. İnşallah bir sonraki sohbetimize kadar bu salgını kontrol altına almış oluruz, o zaman ben de sorunuzu daha kapsamlı bir şekilde yanıtlamaya çalışırım. Size ve tüm okurlara teşekkür ederim. #EvdeKalTürkiye
