GE Sağlık Türkiye Genel Müdürü Yelda Ulu Colin ile çalışmaları hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik:
GE Sağlık Türkiye’nin faaliyetlerinden biraz bahseder misiniz?
GE Sağlık olarak 1987’den beri Türkiye’de, 60’tan fazlasını nitelikli saha mühendislerinin oluşturduğu 100’ü bölge rolünde olan toplamda 340 çalışanımızla faaliyetlerimizi yürütüyoruz. 3.000’i aşkın sağlık kuruluşunda kurulu olan 65.000 medikal teknolojimizle hastalıkların teşhisini mümkün kılarak hastaların yaşamlarına dokunuyoruz. GE Sağlık, Gelişen Pazarlar Bölgesi’nde Türkiye’ye ayrı bir önem atfediyor ve özellikle en son geliştirilen teknoloji ve çözümlerin dünyadaki ilk uygulamalarını burada gerçekleştirmek için çaba gösteriyor. Örneğin PET/MR teknolojisinin dünyadaki ilk kurulumlarından biri de Gazi Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Bu zaman itibariyle ülke genelinde Cerrahpaşa Üniversitesi Hastanesi ve Ankara Üniversitesi Hastanesi ile birlikte toplam 3 PET/MR kurulumunu başarıyla gerçekleştirmiş olup ülkemizi global anlamda bir PET/MR merkezi yapmanın
gururunu yaşıyoruz. Teknolojik sistem kurulumlarının ötesinde hayata geçmesine destek olduğumuz dünya sağlık hizmetlerini yeniden şekillendiren projelerle de Türkiye GE Sağlık için çok özel ve değerli bir ülke. Bu kapsamda gerek Türkiye’deki ilk kamu-özel sektör ortaklığının bir partneri gerekse Türkiye’deki yatak sayısı olarak en büyük şehir hastanesinin teknoloji ve çözüm ortağı olduk. Gelecekteki kamu-özel sektör ortaklıklarına yenilikçi bir örnek model olan ve toplamda 5.000’i aşkın yatak kapasitesi olan Mersin ve Bilkent Şehir Hastanelerindeki medikal ekipmanların yaklaşık %90’ı GE Sağlık tarafından sağlandı.
Ayrıca, teknoloji ve dijitalleşme konularına liderlik etmek, pilot çalışmaları hayata geçirmek gibi konularda da bölgemizde Türkiye başı çekiyor. Örnek vermek gerekirse kardiyoloji son derece yaygın ve hayatları tehdit eden hastalıklarla mücadele eden bir terapötik alan olarak acil ve doğru müdahaleyi gerektirmektedir. Bu ihtiyacı karşılamak için Amerikan Hastanesi ile “Kardiyoloji İş Akışı Otomasyonu ve Optimizasyonu” projesini başarıyla hayata geçirdiğimizi sizlerle paylaşmak isterim. Türkiye’de üniversiteler, eğitim araştırma hastaneleri ve özel hastaneler ile süregelen 12 Ar-Ge ortaklığımız sonucunda 13 uluslararası makale yayınımız ve 32 ulusal&uluslararası kongre sunumumuz bulunmaktadır. Tedavi gruplarımıza baktığımızda ise Türk ilaç endüstrisindeki Ar-Ge faaliyetlerine katkıda bulunması amacıyla Yaşam Bilimleri Teknoloji Laboratuvarını Türkiye’de açmaya karar verdik ve bu tesisi 2016’da hizmete açtık. Aynı zamanda 2017’de İstanbul merkezli Arven İlaç, Kırklareli’nde bulunan tesisinin üretim kapasitesini artırmak üzere GE Sağlık’ın Flex-Factory üretim platformunu seçtik. Genişleyen üretim kapasitesi ile Arven, biyolojik ilaçları Türkiye ve çevresindeki pazarlara daha hızlı biçimde sağlayarak yerel sağlık ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Bu işbirliği ile Arven, global kalite standartlarına ve düzenlemelere uyumluluk bakımından FlexFactory’nin başarısı kanıtlanmış performansından yararlanarak Avrupa pazarlarına açıldı.
TÜRKRAD 2019’da tanıtacağınız yeni teknolojileriniz neler olacak?
Her yıl olduğu gibi bu yıl da TURKRAD Kongresi’ne yaratıcı ve eğitici çalışmalarımızı sergilemek için yoğun bir şekilde hazırlandık. Bu hazırlıklar kapsamında gerek yetkinlik seviyesi yüksek GE Sağlık Türkiye takımının ülke ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirdiği özel çözümler gerekse İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi gibi önde gelen akademik kurumların kullanıcı deneyimlerini aktardığı sempozyumlarla radyoloji camiasının karşısına çıkacağız. Birbiriyle bağlı, iletişim kurabilen ve yapay zeka tabanlı öngörüler yapmayı mümkün kılan teknoloji ve çözümlerimiz de kongre süresince katılımcılara tanıtılacaktır.
Bunların birkaçından bahsetmek isterim.
Air Coil:
GE Sağlık olarak teknolojik gelişmelere her gün bir yenisini daha ekliyoruz. Bunlardan biri MR alanında hasta konforunu gözeterek yeni bir MR Coil teknolojisi. GE, bu teknolojiyi kurgularken sadece cihazın mevcut sistemini geliştirmeyi değil geleceğe yön gösteren nano teknolojisinin de en yeni uygulamalarını hasta konforunu artıracak ve kullanımı kolaylaştıracak şekilde MR teknolojisi ile birleştirdi. AIR Teknolojisi, insan vücuduna tamamen uyumlu olacak şekilde tasarlanmış bir koil çözümüdür. Bu teknoloji, geleneksel dedike koiller özelinde uzun süredir geçerli olan kısıtlamaları ortadan kaldırmak için geliştirildi. Bu dizaynın getirisi olarak her bir koil hafif ve esnek yapıdadır; bu sayede, üstün görüntü kalitesi için hastanın vücudunu bir battaniye gibi sarabilmektedir. AIR Teknolojisi, koil konumlandırmasını kolaylaştırmaya ve teknisyen verimliliği ile iş akışını geliştirmeye yönelik olarak tasarlanmıştır. Tüm vücut tiplerine ve bedenlerine uyan devrim niteliğindeki hafif ve esnek tasarımı, teknisyenlerin hastayı daha kolay konumlandırmasını sağlar ve hastaya yeni bir konfor düzeyi sunar. Hedef, %60 daha hafif ağırlık ve %80 daha esnek tasarım olanağıyla koil konumlandırması ve kullanımında tamamen özgür olmaktır. AIR Teknolojisi ile çekilen görüntülerdeki sinyaller, geleneksel abdominal vücut koili ile elde edilen görüntülere kıyasla çok daha belirgin. AIR Teknolojisi aynı zamanda daha hafif ve esnek olduğu için tüm vücut şekillerine uyum sağlıyor.
HyperWorks çatısı altındaki 3 yenilikçi uygulama:
HyperBand
HyperBand, tipik bir taramada daha fazla kesit ve daha çok difüzyon yönü elde etmenizi sağlayarak difüzyon işleminizi yeni bir seviyeye taşır.
HyperCube
HyperCube, 3D görüntüleme özelliklerini genişletir; böylelikle aliasing artefaktları olmadan faz görüntüleme alanını azaltarak, hareket ve artefaktları ortadan kaldırmanıza ve tarama süresini kısaltmanıza yardımcı olur.
HyperSense
HyperSense, aralıklı veri örneklemeyi ve iteratif rekonstrüksiyon teknolojisini temel alan hızlandırılmış bir tekniktir. Bu uygulama, konvansiyonel paralel görüntülemede sıkça rastlanan bozulmalar olmadan daha hızlı görüntüleme yapılmasını sağlayarak, daha yüksek uzaysal çözünürlüklü görüntüler ve daha kısa tarama sürelerine imkân tanıyabilir.
Yüksek hızlı MR tarama tekniği olan HyperSense, tarama süresini %30-50 oranında kısaltabilir ve hasta ihtiyacına göre uzaysal çözünürlüğü artırabilir. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji A.B.D üyesi Prof. Dr. Şükrü Mehmet Ertürk, GE Sağlık’ın HyperWorks yaklaşımı sayesinde radyologların işinin artık daha kolay olduğunu belirtiyor. Ertürk’e göre; “Beyin, baş ve boyun, omurga, kas-iskelet, abdomen ve pelvis sekanslarının birçok 3D uygulamasında kullanılabilen yenilikçi yazılım uygulaması, şimdiden hasta deneyimini değiştirdi ve eski teknolojinin yapamadığı şekilde klinisyenlere kaliteli görüntüler elde etme imkânı sağladı.” dedi.
VENUE:
Ultrason sistemleri, doktorların hastalarına teşhis koymalarında ve klinik sonuçları iyileştirmelerinde kullanabilecekleri gerçek zamanlı bilgiye hızlıca erişmelerine yardımcı olur. Bu nedenledir ki, sistemlerimiz hayati öneme sahip dakikalarda doktorların ihtiyaç duydukları bilgiye hızlıca erişmelerine olanak sağlayan son derece kapsamlı özellikler barındırır. Ultrason ailemizin bu alanda kullanılan en yeni bireyi olan GE VENUE, son derece gelişmiş ve teknolojik anlamda çığır açan özelliklere sahiptir. VENUE, dünyada önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan ve toplam sağlık hizmeti harcamalarının yaklaşık %20’sini oluşturan, şok durumundaki hastaların teşhisinde doktorlara yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış entegre yapay zeka algoritmalarıyla birlikte gelmektedir. VENUE, şok durumundaki hastaların doğru şekilde değerlendirilmesi için gereken zahmetli hesaplamaların bazılarını otomatikleştirir. Müdahale sırasındaki hasta durumunu takip etmekle kalmaz; aynı zamanda belirli bir müdahale sonrasındaki sürecin de kontrolünü mümkün kılar.
Yapay zeka VENUE ile acil servislere giriyor ve kritik anlarda doktorlara ek zaman kazandırıyor. Kalbin 4 odacığı ve aort’u aynı anda görüntüleyerek 5 odacıklı bir görüntü oluşturan VENUE, kardiyak verileri otomatik ve gerçek zamanlı hesaplayıp göstererek, karar verme mekanizmasındaki hata oranını azaltıyor ve kullanıcı bağımsız olarak hızı artırıyor. Ultrasonla sağlanabilen bu uygulamaların hepsi, VENUE’de ileri düzey kullanım kolaylığı ile doktorların hizmetine sunulmaktadır. Ayrıca, dokunmatik ekranı ve servis kolaylıkları ile VENUE yoğun bakımlarda doktorlarımıza teşhiste yardımcı olmaktadır.
Sensitive Suite
Mamografi tetkiklerinin ağrı verdiği kanısıyla birçok kadın zorunlu mamografi çekimlerini erteleyerek ya da yapmayarak hayatlarını tehlikeye atıyor. GE’nin son mamografi teknolojisi kompresyon kontrolünü kadınların eline vererek hem hissedilen ağrıyı düşürüyor hem de çekim hassasiyetini artırıyor. Bu yenilikçi teknolojiyi hasta konforunu artırıcı tasarımla birleştirerek Sensitive Suite altında sizlere sunuyoruz. Sensitive Suite dört bileşenden oluşuyor:
1) Senographe Pristina Mamografi Sistemi: Hastalarda rahatlık hissini uyandırmak ve mamografi tecrübesini yeniden şekillendirmek üzere tasarlanan kompakt, zarif ve ergonomik yapılı mamografi sistemi.
2) Tomosentez: Dijital meme tomosentezi meme kanserinin saptanmasını kolaylaştırmaktadır. GE SenoClaire tomosentez teknolojisi FDA onaylı sistemler arasında en düşük doz ile (2D mamografi ile aynı doz seviyesinde) üstün detay ve tanısal doğruluk sağlar. Tomosentez teknolojisi yanlış pozitif ve yanlış negatif oranlarında düşüş sağlarken gereksiz tarama ve endişeleri azaltır.
3) Gelişmiş hasta deneyimi: Görüntüleme sırasında sıkıştırma kontrolünün hastada olmasıyla kendilerinin mamografiden daha az çekinmelerini sağlayan Senographe Pristina sisteminin yumuşak ve kıvrımlı yüzeyi hastalara konforlu ve destekleyici bir ortam sunarken hastaların rahatlamalarına olanak verir ve görüntülemedeki başarı oranını da artırır.
4) Sensitive Suite Oda Tasarımı ve Mimari Uygulama: Çekim esnasında hastanın kaygı düzeyini azaltmaya yönelik yapılan özel oda tasarımı ve mimari uygulaması.
Şehir Hastaneleri projelerinde GE Sağlık çok aktif rol almakta. Hangi projelerde yer aldınız? Bu hastanelerde GE Sağlık’ın hangi teknolojileri yer aldı?
GE Sağlık olarak, Türkiye’nin Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri ile başarıyla yürütmekte olduğu sağlık sektöründe dönüşüm çalışmalarında gerek yenilikçi teknolojilerimiz gerekse ihtiyaca odaklı çözümlerimizle aktif bir şekilde yer alıyoruz. Kamu-Özel işbirliği projelerinin karmaşık yapılarına ve son derece büyük boyutlarına özel farklı iş modelleri kurguluyor ve bu konuda sahip olduğumuz uzun bir geçmişe dayanan uluslararası bilgi birikimi ve deneyimimizden faydalanıyoruz. Projelerin hedef bölgelerdeki sağlık kalitesini birçok farklı alanda artırma konusunda sahip olduğu yüksek potansiyel dolayısıyla genel hastane, onkoloji hastanesi, kadın ve çocuk hastanesi, kardiyovasküler hastalıklar merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon üniteleri gibi disiplinlerde üniteler kuruluyor. GE Sağlık, her yıl yüksek miktarda fon ayırdığı Ar-Ge faaliyetleri sayesinde ürettiği ileri teknoloji sağlık ekipmanlarını bu kampüslerde kurarak Türkiye sağlık sisteminin hizmetine veriyor. Son iki yılda Türkiye’de GE Sağlık tarafından üstlenilen kamu özel ortaklığı projelerinin toplam değeri 230 milyon dolardı. Bu anlaşmalarla, GE Sağlık teknolojileri Türkiye’nin ilk operasyonel şehir hastanelerinden olan Mersin ve yatak sayısı bakımından Avrupa’nın en büyük hastanesi Ankara Bilkent projelerinde tüm ürün ve hizmet portföyü ile yer almıştır; aynı zamanda İzmir ve Kocaeli Hastaneleri’nde de yer alacaktır. Bunların dışında, faaliyete geçmiş olan birçok diğer şehir hastanesinde de önemli GE teknoloji ve çözümleri kurulmuştur. Bölgesel ve global anlamda öncü olarak kabul edilebilecek Sağlık Bakanlığı’mızın geliştirdiği KÖİ iş modeli, sadece yeni bir yaklaşım olmanın ötesinde sağlık hizmetlerini devrimsel anlamda geliştirmeye yönelik geniş kitlelerin en yeni sağlık teknolojilerine ve geniş sağlık hizmetlerine erişimini mümkün kılan son derece kapsamlı yapısal, finansal ve hizmetsel faydalar sunuyor. Bizler de Türkiye’de sürdürülebilir sağlık gelişimini sağlama amacıyla hayata geçirilen KÖİ projelerini desteklemekten mutluluk duyuyoruz. Rakamsal olarak planlanan hedeflere bakıldığında ülkemizin 2023 planları doğrultusunda sağlık hizmetlerinde önemli ölçüde kapasite artışı ve renovasyonun yaşanacağı gözlemleniyor. Planlanmış 29’u aşkın kamu-özel sektör ortaklığı projesi kapsamında 2016’dan 2023’e kadar sağlık sistemindeki 41.000 yatak renove edilecek.
Hasta alımına 2017’de başlamış olan Mersin Şehir Hastanesi’ni bölgesel anlamda sağlık cazibe merkezi olarak pozisyonlayan son derece gelişmiş teknoloji ve çözümlerimizden bahsetmek gerekirse: Manyetik Rezonans, Bilgisayarlı Tomografi, PET BT, Gama Kamera gibi sistemlerin ve diğer görüntüleme cihazlarının yanı sıra yaşam destek üniteleri ve ultrasonu da içeren 1.200 üniteden fazla tıbbi cihaz ve çözümün kurulumu; Mevcut teknoloji altyapısından gerek klinik gerekse operasyonel anlamda en yüksek verimliliği sağlamayı mümkün kılan kullanıcı eğitimlerinin verilmesi; Sağlık sektöründe verimliliği artırmak, Türkiye’de bilgi ve teknoloji paylaşımı için varlık yönetimi ve finansal çözümler sağlanması olarak özetlenebilir.
Toplam 3711 yataklı Ankara Bilkent Şehir Hastanesi şubat ayı içerisinde hasta alımına başladı. Ülkemizin başkentinde bulunan ve kapasite anlamında bölgedeki en büyük projelerden biri olan bu kampüs aynı zamanda GE Sağlık’ın teknolojik anlamda en yenilikçi cihazlarına da ev sahipliği yapıyor. Bu cihazların başında tek atımda kardiyak çekim yapabilen yüksek teknoloji ürünü Revolution CT, moleküler görüntüleme teknolojisinde yeni bir sıçrayış olan Discovery ailesinden Discovery IQ 4 ring, girişimselde yüksek teknolojilerin tamamını bünyesinde bulunduran ve biplan’da yapmayı mümkün kılan Discovery IGS 630, 3T’da devrimsel yenilikleri içeren Signa Pioneer ve akciğer koruması odaklı ventilasyon teknolojisi olan R860 sayılabilir. Bilkent Şehir Hastanesi’nde, erken teşhis ve uygun tedaviye olanak sağlayacak bu ve benzeri teknolojilerimizi topladığımızda 1900’den fazla klinik sistem ve yaşam destek ekipmanını sağlık sistemine kazandırmış durumdayız. Akdeniz ve İç Anadolu bölgesinde Mersin ve Bilkent kampüslerindeki GE Sağlık teknolojilerini takiben Kocaeli ve İzmir projeleriyle coğrafi anlamda Marmara ve Ege bölgesinde de teknolojilerimizle şehir hastaneleri bünyesinde hizmet vereceğiz. Bu iki projeyi biraz daha mercek altına yatırmak gerekirse:
KÖİ projeleri, kampüsün inşasından, tüm ilgili teknolojilerin sağlanmasına ve işletilmesine kadar geniş bir alanı kapsayan çalışmalar olarak yüksek yatırım miktarı gerektirirler. Bu yüzden şehir hastaneleri projelerinin gerçekleştirilebilmesi için kolay erişilebilir finansman kaynaklarının bulunması büyük önem arz etmektedir. GE Sağlık, GAMA Holding A.Ş. and Türkerler İnşaat A.Ş. ile, Kocaeli ve İzmir Bayraklı’da hayata geçirilecek toplam 3240 yataklı iki şehir hastanesi için, hem konsorsiyum, hem de teknoloji ve çözüm ortağı olarak katkı sağlayacak şekilde bir anlaşmaya vardı. GE Sağlık’ın Kocaeli ve İzmir KÖİ projelerine sağlayacağı teknoloji ve çözüm paketi 4 ana konudan oluşmakta olup, bunların Türkiye sağlık sektöründeki verimliliğin üst düzeye taşınmasına, bilgi ve teknoloji paylaşımının artırılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz. GE Sağlık, GAMA Holding A.Ş. and Türkerler İnşaat A.Ş. arasında sağlanan bu anlaşma şimdiye kadar Türkiye’de Sağlık Sektörü’nde yapılan en büyük anlaşmalardan biri olup;
Manyetik Rezonans (MRI), Bilgisayarlı Tomografi (CT), PET-CT, Anjiografi, Radyografi ve Nükleer Tıp ekipmanları gibi yüksek teknoloji görüntüleme ekipmanlarının yanında anestezi, ventilatör, monitör gibi yaşam destek ekipmanları, kardiyoloji monitorizasyon ekipmanları, ultrason sistemleri, yeni doğan kuvözleri gibi klinik sistemlerin sağlanmasını; biyomedikal servis anlaşması çerçevesinde projelere atanmış teknik ekip ile birlikte planlı, uzun süreli bakım, tamir, kalibrasyon hizmetlerinin verilmesi ve GE’nin üretmediği medikal ekipmanların entegrasyonunun da sağlanmasını içermektedir.
GE Sağlık Türkiye olarak yakın zamanda gerçekleştirmiş olduğununuz üniversite hastaneleri ve özel hastane projelerinden bahsedebilir misiniz?
Akademik segmente baktığımızda ülkemizin köklü akademik kurumlarından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde kurulumunu gerçekleştirmekte olduğumuz yenilikçi 3T MR teknolojisi SIGNA Architect ön plana çıkmaktadır. Bu gelişmiş teknolojinin ilk akademik merkez kurulumunun gerçekleşmesiyle beraber ülkemiz hem bölgesel hem de global anlamda güçlü bir referans merkezine kavuşacaktır.
MR’da çığır açan teknolojilerin ülke ve bölgemizdeki ilk kurulumlarının bir diğer örneği de Acıbadem Sağlık Grubu’ndan geliyor. Bu kurulum Acıbadem ile özellikle hasta kontrolünde mamografi çekimini mümkün kılan Senographe Pristina ve otomatik meme ultrasonu Invenia ABUS teknolojileriyle yapmış olduğumuz başarılı işbirliğinin SIGNA Premier ile daha da öteye taşınması anlamına geliyor. 2020 başında hizmete başlaması hedeflenen bu teknoloji bölgedeki ilk örnek olup aynı zamanda bölgesel bir referans merkezi olarak 20’nin üzerinde ülkeye hizmet verecektir. Günümüz ekonomik koşullarına baktığımızda ülkemizde yatırım yapmanın zorluklarını görüyoruz ve sağlık kurumlarına ihtiyaçlarına özel klinik, operasyonel ve finansal çözümler sunmak için büyük gayret gösteriyoruz. Buna güzel bir örnek olarak Eylül ayında İstanbul Gaziosmanpaşa Hastanesi ile imzaladığımız anlaşmayı verebiliriz. Anlaşma kapsamında SIGNA Voyager MR, Revolution CT tomografi, Voluson S8 ve S10 ultrason, Brivo OEC 785, Optima XR646, Optima XR240amx röntgen sistemlerinin kurulumu yapılacak.
Dijitalizasyon teknolojinin içine her geçen gün daha fazla giriyor. GE Sağlık bu alanda neler yapıyor. Yapay zeka üzerine olan çalışmalarınız ile ilgili neler söylersiniz?
GE Sağlık, gelişmiş analitiz yazılımları, yapay zeka, varlık performans yönetimi, bulut teknolojileri, katmanlı imalat metotları, hücre ve gen terapisi gibi alanlara yatırım yapıyor. Bu alanların birleştiği temel nokta ise kişiselleştirilmiş sağlığı mümkün kılarak sağlık hizmetleri kalitesi ve etkinliğini mümkün olan en üst seviyeye çekmektir. GE Sağlık’ın kişiselleştirilmiş sağlık konusundaki anlayışı tanı, tedavi ve gözetim olarak özetlenebilirken sahip olunan holistik ürün ve çözüm portföyüyle bu anlayışın gereklilikleri karşılanabilmektedir. Kısaca:
Kişiselleştirilmiş tanı – Geliştirilmiş ve kişiselleştirilmiş klinik ve operasyonel kararları destekleyen, verilere dayalı tanı.
Kişiselleştirilmiş tedavi – hastalara kesin ve hedefli terapi ve müdahalelerin sağlanması konusunda müşterilerimizi destekliyoruz.
Kişiselleştirilmiş gözetim – Günümüzde, gözetim hastalanmış bireylere odaklı fakat yeni çözümler, düşük maliyetli, proaktif, önleyici gözetime imkân tanıyor. Vizyonumuz, daha önleyici ve kişiselleştirilmiş hasta bakımına imkân tanıyan çözümler sunmak üzere tanı, tedavi ve takip etme faaliyetlerimizden sağlanan verileri ve analiz araçlarını kullanmaktır.
GE Sağlık, Hassas Tıp ekosisteminin merkezinde önde gelen tıbbi sistem ve tanı koyma teknolojisi geliştiricisidir. Doğru noktada, doğru hastaya sağlanan doğru çıktılar için Edison Platformu kullanılarak geliştirilen uygulamalar ve akıllı cihazlardan oluşan GE Sağlık çözümü sunuyoruz. Bunlardan birkaçını paylaşacak olursak;
Optima XR240 amx
Bakım noktalarında radyoloji zekasını geliştirmeyi öncelendirmek için FDA onaylı ilk yapay zeka tabanlı röntgen cihazını Optima XR 240 amx piyasa sunuldu. Pnömotoraks gibi kritik vakaları hızlı bir şekilde tespit etme özelliğine sahip sistem aynı zamanda fazla verimlilik sağlamak, teknisyenleri ve radyologları daha iyi entegre etmek için tasarlanmıştır. Kritik bulguların radyolog tarafından incelenme sürecini hızlandırma potansiyeline sahiptir.
MR AIRx™
Kullanıcı verimliliğini ve tutarlılığını geliştirmek için tasarlanan bu sistem 36.000 görüntü içeren bir veri tabanından oluşturulan derin öğrenme algoritmasıyla desteklenir. Anatomik noktaları hızlıca tanımlar aynı zamanda yeniden yapılan taramaları ve iş akışı verimsizliklerini azaltır.
Command Center
Büyük Veri (Big Data) önem kazanıyor. Sağlıkta Dijitalleşme, Sanal Gerçeklik, Dijital İkizler, büyük veri, artık her alanda olduğu gibi Sağlığında olmazsa olmazlarından. Bunların yanısıra bu gelişmeler neticesinde artık Sağlıkta farklı meslekler ortaya çıkacak. Bilgisayar uzmanı doktorlar, teknisyen hemşireler, hukukçu doktorlar geleceğin dünyasında sıkça göreceğimiz meslekler olacak. Hastanelerde artan veri, kullanılan teknolojilerin çokluğu ve karmaşıklığı hastanelerin yönetimleri için veri analizine dayalı yaklaşımları zorunlu hale getiriyor. GE Sağlık hastane kumanda merkezlerini hayata geçiriyor, örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde Johns Hopkins’de, Tampa Hospital’da, Kanada Toronto’da Humber River Hastanesinde GE’nin geliştirdiği dijital kumanda merkezleri kullanılıyor. Yapay zeka doktorların daha hızlı ve doğru karar vermesi için kullanılacak. GE Sağlık ve California Üniversitesi, yapay zeka ve makine öğreniminin doktorların daha hızlı ve daha akıllı klinik kararlar vermesini nasıl sağlayabileceği üzerine bir çalışma yapmaktadır. Binlerce akciğer grafisini kullanarak geliştirilecek YZ algoritmaları GE Health Cloud ve akıllı GE Sağlık görüntüleme cihazlarında kullanılabilecek X ışını hacimlerini analiz etme yeteneğine sahip olacak.
Bir başka örnek; GE Sağlık, onkolojik tedaviler ve yoğun bakım tedavilerini geliştirmeye yönelik entegre bir dijital tanı platformu oluşturmak üzere Roche ile işbirliği oluşturdu.
Tıbbi görüntüleme ve izleme ekipmanları ile biomarker, doku patolojisi ve genom ve sekans portföyünü içeren veriler birlikte analiz edilecek. GE gelişmiş analizler sayesinde hekimlerin daha hızlı karar vermelerini ve hastalar için kişiselleştirilmiş tedaviler uygulayabilmelerini sağlayan ilk sektör yazılımını geliştirmeyi planlıyor. Tüm bunların yanı sıra, mikrosensörler, nanosensörler, giyilebilir teknolojiler, mobil uygulamalar, hologramlar, robotlar gelecekte sağlığın bir parçası olacaklar, olmaya başladılar bile.
GE Sağlık Türkiye, müşteri ihtiyaçlarını daha yakından dinleyerek operasyonel ihtiyaçlarını karşılamak için ne tür dijital servis çözümleri sunuyor?
Gider ve teknolojik gereksinimler hızla artarken mevcut sistemlerin verimli şekilde kullanımı büyük önem arz etmektedir. Ülkemizin sahip olduğu gelişmiş medikal sistem altyapısı ve son derece yüksek çekim ortalamaları düşünüldüğünde dijital sistemlerle desteklenen servis çözümleri daha da önem kazanmaktadır. Pek tabi GE Sağlık’ın kesintisiz ve etkin hizmet kalitesini mümkün kılan gelişmiş dijital servis çözümleri bulunmaktadır:
iCenter
iCenter, varlıklara ilişkin operasyonel ve kullanım verilerinin görüntülenebildiği 7/24 erişilebilir, güvenli (bulut tabanlı) bir çevrimiçi platformdur. Görüntüleme ve biyomedikal ekipmanlarının daha iyi yönetilebilmesi için bilinçli kararlar alınmasına yardımcı olan istatistikler sunarak varlık yönetimini kolaylaştırır. Operasyonel performansı iyileştirmeye, hasta akışını optimize etmeye ve uyumluluk standartlarını karşılamaya yardımcı olur. Tıbbi görüntüleme cihazlarının çalışma zamanı, bakım bilgileri, dökümantasyonları ve tetkik verimliliğine yönelik bilgilere kolaylıkla erişim sağlar. iCenter 71 ülkede 13.000’den fazla kullanıcı ve 250.000’den fazla bağlı cihaza hizmet vermektedir.
Tube Watch
Tube Watch GE Healthcare’in, tomografi cihazlarının tüp arızalarını öngörmeye ve uzaktan takip etmeye yarayan dijital ikiz teknolojisidir. Tubewatch ile tüp değişimlerinin en uygun ve hasta planlamasını en az etkileyecek zamanlarda, planlı olarak yapılabilmesi mümkün olur. Planlanmayan arızaların önüne geçmek, cihazların planlı ve sürekli olarak çalışır durumda olmasını sağlamak ve hasta deneyiminin en üst düzeyde tutulması amaçlanmaktadır. Tüp arızası sebebiyle kaynaklanan finansal kayıpların da en aza indirgenmesi sağlanmaktadır. Tüm radyoloji camiasını buluşturarak bilgi ve deneyim paylaşımına örnek bir zemin hazırlayan TURKRAD’da her yıl olduğu gibi bu yıl da radyoloji konusunda geliştirdiğimiz teknolojik yenilikleri aktarmak, ürün, hizmet ve çözümlerimizi tanıtmak üzere sizlerle bir araya gelmeyi bekliyoruz.