Moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur’un yaptığı OHSAD Kurultayı “Deneyim Paylaşımları” toplantısında konuşmacı olarak Medical Park Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muharrem Usta ve Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan yer aldı. Dr. Muharrem Usta yaptığı konuşmada; “Organizasyonların, yönetimlerin başarısı rekabet mantığındadır. Bu sektörde büyük işlere imza atan çok kişi var, her birinin hayatı bir başarı hikâyesi. OHSAD’ın açıldığı dönemlerde herkes birbirine bakarak yatırımlar yapıyordu ve bana bir gün ‘senin yüzünden battık’ dediler. Tabi herkes bir şekilde yatırımları geliştirdi, ayakta kaldı ama asıl olan topluma ne kattığınızdır. Özel sektör rekabet gereği sağlık sektörüne önemli bir açılım katmıştır. İşte kalıcı olanlar bunlar. Türkiye’de hep birlikte zor şartlara rağmen büyük başarı elde ettik. Burada bir başarı öyküsü varsa sektörün top yükün her şeye rağmen olağanüstü başarı öyküsü. Bizimki de onlardan biri…” dedi.
“Rekabette az hata doğru yere götürür”
Zorluklarla karşılaşıldığından direnme gücünüzün sizi doğası gereği bir yere taşıdığını anlatan Usta şöyle konuştu: “Hele fazla sorunla karşı karşıya geliniyorsa ve bu beni olgunlaştıracak diyerek daha az hata yapar ve birçok sorunun üstesinden geliriz. İnsanların önünden çok fırsatlar geçiyor, insanın genetik şifresini keşfettiğinde, kendine var olan özellikleri bilip toplumda oturması gereken yeri bulamayan kişilerin bu keşiften vazgeçtiği görülüyor. Kendini keşfeden her insanın risk alması ve her zorluğa göğüs germesi gerekiyor. Her risk büyüklüğü oranında pozitif ve negatif anlamda insanın önüne durumlar çıkarabiliyor. Her bireyin en büyük sorununun kendini keşfetme sorunu olduğunu görüyorum. Kendini keşfeden insanlar her alanda pramidin üstüne çıkıyor. Direnme gücü ve rekabette az hata ile doğru yere gidebilmek gerekiyor.” Bilgi olmadan iyi yönetme imkânına sahip olunmadığına değinen Muharrem Usta, “Bilgiyi entelektüel seviyede kullanıp iletişim sanatını özümsemeniz gerekiyor. Kuru kuruya çok iyi iletişim de olmuyor, sonuç alabilmeyi de görmek gerekiyor. Kalibresi yüksek bir sektörü konuşuyoruz. Yönetilmesi açısından dünyada en zor yönetilen iş sağlık işidir. İyi organize etmek, çalışmak, sabırlı olmak, bilgi ile donanmak ve iletişim kurmak yöneticilik için gerekliliktir” diye konuştu. “Bir hasta olarak eğer işinizi bir doktor çözüyorsa çok şanslısınız. Eğer hasta hastaneye başvurmuşsa ve multidisipliner bir yaklaşıma ihtiyacı varsa o hastaya Allah kolaylık versin” diyen Usta sözlerini şöyle sürdürdü: “Sağlıkta sorunlarımızın büyük kısmını çözmüş gibi görünmekle birlikte derinleşen alanlarda organizasyon şeklinde çalışan multidisipliner bir organizasyona kavuşabildik mi? Sağlık sektörü Türkiye’de rekabette çok önemli bir kaldıraç etkisi yapmıştır. Türkiye’de yeni bir sistem dizayn edilecek. Özel hastaneler daha çok hasta alarak, daha çok rutin işler yaparak geleceğini tahsis edemez. Özel sektörün Türkiye’ye bir açılım sağlamasının vakti geldi. Türkiye’deki var olan güçleri dinamik bir şekilde kullanabilirsek Türkiye’de devrim yapılmış olur.”
Ehliyet, liyakat ve iş ahlakı
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan da konuşmasında şunları söyledi: “Hasta incelediğimde hekim arkadaşlara hastanın yüksek yararı ilkesini söylüyorum. Hekimin ve kurumun yararı ondan sonra geliyor. Hekim arkadaşlara sadece yapılan işlerden değil, yapılmayan işlerden de sorumlusunuz diyorum. Çünkü hasta size her şeyi ile teslim olmuş bir şekilde size güvenerek geliyor. Onun hastalığının tedavisinde yaptıklarınız ve yapmadıklarınızdan sorumlusunuz. Tedavisi dünyanın bir yerinde bir şekilde yapılıyorsa o tedaviyi de bulup ona sunabilmeniz gerekiyor. Yöneticilik açısından bu çıtayı yüksek tutmak demektir. Özellikle bazı rahatına düşkün, az yorulup çok kazanayım diyen kişiler burada devam edemiyor. Ehliyet, liyakat ve iş ahlakı, üç önemli meziyettir. Takım olabilmek çok önemli…”
