11 Mayıs 2025 / Pazar
Medikal News
  • Ana Sayfa
  • Aktüel
  • Hastane
  • Kongre
  • Medikal
  • Röportaj
  • İlaç
  • Atama
  • ESTETİK
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Aktüel
  • Hastane
  • Kongre
  • Medikal
  • Röportaj
  • İlaç
  • Atama
  • ESTETİK
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
Medikal News
Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle

“47 yıldır kalitemizle demir attık”

Medikal News Yazan Medikal News
19 Nisan 2017
Kategori : Röportaj
A A
“47 yıldır kalitemizle demir attık”

cagan karal

Doğsan Tıbbi Malzeme Sanayi A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Çağan Karal ile firmanın çalışmaları ile ilgili bir söyleşi gerçekleştirdik:

Yarım asra yaklaşan bir geçmişi olan, Türkiye, Ortadoğu ve Balkanlar’daki ilk sütür üreticisi olan Doğsan hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?

Aslında geçmişimiz yarım asrın da üzerinde. Saruhan ailesinin eczacılık geçmişini de dahil edersek 1950’li yıllara kadar gitmek gerek. Trabzon’daki ilk eczane olan Şifa Eczanesi ile sektör deneyimi başlıyor. Rahmetli Salim Saruhan Karadeniz Bölgesi’nin ilk ecza deposunu kuruyor ve tüm bölgeye ilaç dağıtımı başlıyor. Sonrasında da üretim kararı alınıyor ve Saba İlaç İstanbul’da 1967’de üretime başlıyor. Olmayanı üretme hayali ve ülkemize sadece ithal yolla, sınırlı miktarda tedarik edilen ameliyat ipliği (sütür) eksikliğini gidermek için katgüt üretimiyle hayal gerçeğe dönüşüyor. 1970 yılında Türkiye’nin, Ortadoğu’nun ve Balkanların ilk sütür fabrikası Trabzon’da serüvenine başlamış oluyor. 1980’li yıllarda katgüte ek olarak emilmeyen sentetik iplikler, 2006 yılında da sentetik emilebilir iplikler üretim hattına ekleniyor. Bizim için son derece kıymetli olan, hayvan bağırsağından elde edilen katgüt üretimine artık Tıbbi Cihaz Direktifi gereği maalesef devam etmiyoruz.

Fabrikanız Trabzon’da. Merkez ofisiniz İstanbul’da. Fabrikanız ve teknolojik altyapınız ile ilgili bilgi verebilir misiniz?

Bölge insanına istihdam yaratmak öncelik olarak düşünülerek fabrikamız özellikle Trabzon’da kurulmuş. Hem yurt içinde hem de yurt dışında üretim tesisimizin Trabzon’da olmasına sanayi bölgesi olmadığından dolayı çok şaşırıyorlar. Karadeniz insanının inatçılığı, hırsı ve çalışkanlığı bir araya gelince ortaya son derece güzel bir başarı çıkıyor. Bu karardan dolayı hem çok mutluyuz hem de uzun senelerdir istihdam yaratabildiğimiz için çok gururluyuz. Yaklaşık 120 kişilik konusunda uzman, deneyimli bir üretim kadromuz var. İstanbul ve Ankara ofislerimizde ve Türkiye’nin değişik bölgelerinde yerleşik, 50’ye yakın pazarlama ve lojistik süreçlerini yürüten satış ekibimiz mevcut. Amatör ruhla profesyonelce çalıştığımız için genelde bize çok romantik bir ekip olduğumuzu söylerler. Genel Müdürümüz Kamil Saruhan ile birlikte bütün arkadaşlarım, hepimiz son derece özverili ve sevgiyle çalışıyoruz. 93/42/EEC Tıbbi Cihaz Direktifi’ne göre, ISO 13485 Kalite Yönetim Standardı gereklilikleri çerçevesinde temiz odalarda, valide edilmiş prosesler ve metotlarla üretimi gerçekleştiriyoruz. Üretimin her aşamasında, dünyadaki ameliyat ipliği üretimi ve paketlenmesi için geliştirilen teknolojiyi takip ediyoruz. Bu yüzden de yeniliklere hızlıca adapte olan valide makine ve robot parkurumuz mevcut. Kendi bünyemizde Etilen Oksit ile ürünlerimizin sterilizasyonu yapıyoruz. Sadece iki ürünümüzün sterilizasyonunda gamma ışınlaması metodunu kullanıyoruz. Bu hizmeti de zaten ülkemizde az sayıda olan kaynaklardan alıyoruz. Her tıbbi malzemede olduğu gibi ameliyat ipliği üretimi de çok hassas ve incelik gerektiriyor. Cerrahi operasyonların başarısı cerrah ve sağlık ekibi kadar, kullanılan ürünlerin kalitesine de çok bağlı ve bizim için de kalite asla ödün vermeyeceğimiz bir değer. İnsan sağlığı için hayati önem taşıyan bir ürün ürettiğimizin bilincindeyiz. Teknolojik olarak güncel standartlara uygun gelişmiş laboratuarlarımızda, üreticileri tarafından sadece bize özel geliştirilmiş cihazlarda ipliklerimizle ilgili performans ve standartlara uygunluk testlerini üretimin her aşamasında yapıyoruz.

Ürün yelpazenizden biraz bahseder misiniz?

İki ana grupta üretim yapıyoruz; emilmeyen ve emilebilir sütürler. Her biri farklı polimer/copolimerlerden elde edilen 12 farklı ameliyat ipliğimiz var. Tüm cerrahi branşların ihtiyacını karşılayacak 2.000’e yakın farklı ürün kodumuz mevcut. İnsan vücudundaki her dokunun iyileşme süresi farklı olduğundan, cerrahi branşa, operasyon türüne, cerraha ve tekniğe göre ameliyat ipliği seçimi de değişiyor. Biz üretici olarak olabildiğince kullanıcılarla dirsek temasında bulunmaya gayret ediyoruz ve onlarla birlikte ürün geliştirmeyi çok seviyoruz. Hocalarımızın projelerine ve ihtiyaçlarına uygun özel ürünler üreterek operasyonların başarısına katkı sağlamaya çalışıyoruz. Cerrahinin bu dinamizmi ve ür-ge çalışmaları hem satış hem de üretim ekibimizi çok motive ediyor.

Ameliyat ipliği ve ameliyat iğnesi hayati önem taşıyan iki ürün. İnsanı hayata bağlayan damarlar bunlarla birleştiriliyor. Yılda ne kadarlık bir üretim gerçekleştiriyorsunuz?

Cerrahın ameliyat esnasında cerrahi loop gözlükle en az 3-4 kat büyüterek ancak görebildiği bir ipliği ve iğneyi kullandığını düşünün. Bir karaciğer naklinin altın vuruşu; damarın kusursuzca anastomoz yapılması. Ardından organa kan akışının başlaması, pembeleştiğinin görülmesi. Muazzam değil mi? Bu slogan işte bu yüzden çok anlamlı: İnsan sağlığı için atılıyor düğümler. Ağırlıklı olarak tek iğneli, Kalp damar ve göz cerrahisi branşlarına da çift iğneli ürünler üretiyoruz. 4 mm’den 90 mm’e kadar, cerrahi tekniklere göre özel geliştirilmiş gövde ve uç yapısındaki iğnelerimizle iplikleri özel tekniklerle birleştiriyoruz. Yılda yaklaşık olarak 20 milyona yakın adet ürün üretiyoruz.

Birçok ülkeye ihracat yapmaktasınız. Bu ülkeler hangileri? Yeni pazarları girmeyi düşünüyor musunuz?

İhracat yaptığımız ülke sayısı 40’ı geçti. Medica, Düsseldorf ve Arab Health, Dubai fuarlarından sonra talepler arttı, güzel gelişmeler var. Örnek verelim isterseniz; Almanya, Türki Cumhuriyetler, Bulgaristan, Kosova, Bosna Hersek, Vietnam, Avustralya, Botswana, Mısır, KKTC, Irak, Libya. Hedef pazarımız Afrika, çok talep geliyor. Ekim 2017’de Kenya’daki Medic East fuarına katılacağız. Türk menşeli bir ürünü dış pazarlara satabilmek ülkemiz adına çok gurur verici ve keyifli.

Kalitenize güveniyorsunuz. İhracatta kalitenin önemi büyük sanırım?

Sadece ihracatta değil kalite yurt içinde de çok önemli. Biz 47 senedir kaliteden ödün vermeden üretim yapıyoruz. Klişe olacak ama doğrusu da bu zaten. Ürünlerimizi fiyat uygunluğundan değil kendini ispatlamış kalitesiyle satıyoruz. Hatta zorlanıyoruz da; ucuz olmadığımız için yurt içinde de yurt dışında da. Kalitesinden emin olduğumuz, kendimizde de güvenle kullanılmasını tercih edeceğimiz bir ürünü gönül rahatlığıyla satıyor olmak inanın çok güzel.

Türkiye’de hemen hemen ameliyat ipliği satmadığınız hastane yoktur. Bu hastanelerle nasıl çalışıyorsunuz. Ürünlerinizi buralara nasıl ulaştırıyorsunuz?

Cerrahi yapılan her merkezde her hastanede ürünlerimiz mevcut. Hem kendimiz hem de Türkiye genelinde değerli çözüm ortaklarımızla hastanelere ürünlerimizi ulaştırıyoruz. Tüketim kamu ve özelde neredeyse eşit, operasyon sayıları yaklaşık aynı diyebiliriz. Bahsettiğim gibi 2.000’e yakın ürün kodumuz var. Bu kadar çok kodu stoklu çalışmak inanın kolay değil. Kamu Hastane Birlikleri ihalelerinin teslimat programlarının belirsizlikleri dönem dönem tüm üreticileri ve ithalatçıları zorluyor. Özel hastaneler ile daha belirgin stok seviyelerinde çalışıyoruz.

Piyasada bir rekabet var mı? Hastaneler kalitesiz ürünleri nasıl ayırt etmeli?

Olmaz mı! Hem de nasıl, çok ciddi bir rekabet var. Türkiye’de tıbbi malzeme pazarı maalesef çok açık bir pazar. CE markası taşıyan her ürün piyasaya girebiliyor. TİTUBB kaydını da tamamlarsa ihalelere girme hakkı doğuyor. Hastane satın alma birimlerinin çok bilinçli, eğitimli ve dikkatli olması gerekiyor. Satın alacakları ürünün özelliklerini, kullanım açısından önemini, ürünle ilgili standartları iyi bilmeleri gerekiyor. Ucuz diye bir ürünü almak çok tehlikeli ve külfetli. Genelde yanlış bir bakış açısı var, ihale mevzuatına göre ekonomik olarak en avantajlı ürün alınması zorunluluğu var ancak, mevzuatın ilgili maddesi doğru değerlendirilmeli ve salt fiyata bakılarak değerlendirme yapılmamalı, istenen ürünün özellikleri doğru belirlenerek, mümkün olduğunca rekabeti sınırlamayacak şekilde kaliteli ürünlerin alınması sağlanmalı. Kalitesinden emin olunmalı, mutlaka ürün numuneleri kullanıcılar tarafından değerlendirilmeli.

Kamu alımlarında yerli ürüne destek veriliyor mu? Yerli ürün ne kadar tercih ediliyor?

Geçen seneden itibaren Sağlık Bakanlığı’na bağlı tüm hastanelerde %15 yerli malı fiyat avantajı uygulanmaya başlandı. Bu konuda devletimize teşekkür ederiz. Yerli üreticiye değer verildiğini hissetmek önemli ve kıymetli bizler için. Aslında bu desteğin daha yüksek oranda ve yaygın olması da sağlanmalı. Örneğin bu uygulama üniversite hastanelerinde de olmalı. Hatta yerli malı kullanan özel hastanelerde de SGK nezdinde geri ödemelerde avantaj sağlanmalı. Desteklerde süreklilik daha da önemli. Gümrüklerde, vergilerde avantajlı oranlara sahip olmalıyız diye düşünüyoruz. Ödeme vadelerindeki ve teslimat programlarındaki belirsizliklerin kaldırılması da bizleri çok rahatlatır. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz. Devlet ve üreticiler olarak birleştirici ve herkesin kazanacağı çözümleri beraber bulmamız gerektiğine inanıyorum. Ülkemizde tıbbi malzeme pazarının % 90’i ithalata dayalı. Bu zorlu koşullarda yürek gerektirici bir iş yapan, cesur üreticilerin devlet tarafından daha çok desteklenmesi gerekiyor. Destekler artarsa; örneğin yabancı menşeli ürünlere kota konursa, daha çok ürün ülkemizde üretilebilir ve istihdam oranı arttırılabilir. Kaliteniz iyiyse, ürünlerinizin performansları tatmin edici ise yerli ürün tercih ediliyor. Eskisi kadar yabancı hayranlığı kalmadı, çünkü genel olarak baktığımızda çok kaliteli üretim yapan tıbbi cihaz üreticileri mevcut ülkemizde.

Personel eğitimine de önem veriyorsunuz. Bu konuda neler yapıyorsunuz?

Hem üretim hem satış kadromuzun yaptıkları işlerle ilgili güncel bilgilere sahip olması, kişisel olarak kendilerini geliştirmeleri ve kendilerini mutlu, yeterli hissetmeleri çok önemli. Senelik eğitim planlarımıza göre, gerekli eğitimleri profesyonel eğitim firmalarından almaya gayret ediyoruz. Firma içi eğitimlere ve tecrübe paylaşım toplantılarına da çok önem veriyoruz. Personel kendi de eğitim talep edebilir. Bu daha çok hoşumuza gidiyor, o zaman hedefe yönelik eğitimlere katılmalarını sağlıyoruz. İşimiz ekip işi ve nazar değmesin ekibimiz çok iyi. 47.yılımızı tamamlamak üzere olduğumuz bu serüvenin çok uzun yıllar daha ülke ekonomisine katkıda bulunarak devam edeceğine inanıyorum.

En Son Haberler

B.Braun Türkiye, sağlık alanında herkes için, her yerde sürdürülebilir şekilde çığır açan yeniliklere öncülük ediyor

B.Braun Türkiye, sağlık alanında herkes için, her yerde sürdürülebilir şekilde çığır açan yeniliklere öncülük ediyor

10 Mayıs 2025
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI TEK ORTAK AMAÇ İÇİN BİR ARAYA GELDİ: HEDEF SAĞLIKLI TOPLUM

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI TEK ORTAK AMAÇ İÇİN BİR ARAYA GELDİ: HEDEF SAĞLIKLI TOPLUM

10 Mayıs 2025
Polikistik böbrek hastalığında geleceği değiştirmek mümkün

Polikistik böbrek hastalığında geleceği değiştirmek mümkün

10 Mayıs 2025
Prof. Dr. Serhat Ünal, Yaşam Boyu Bağışıklamanın Önemine Dikkat Çekti

Prof. Dr. Serhat Ünal, Yaşam Boyu Bağışıklamanın Önemine Dikkat Çekti

10 Mayıs 2025
Medikal News

Medikal News İletişim Adresi

Barbaros Hayrettin Paşa Mah. 1993 Sk. Papatya Residence 2. No: 35. A Blok. Kat: 6 Daire; 109
ESENYURT/İSTANBUL
Tel: 0212- 853 63 05 Fax: 0212- 853 63 15

© 2021 Tekprosis Bilgisayar - Tekprosis Professional Partner

Sonuç yok
Tüm Sonuçları Görüntüle
  • #1 (başlık yok)
  • İLAÇ
  • İLETİŞİM
  • KÜNYE
  • LABORATUVAR
  • MEDİKAL
  • AKTÜEL
  • HASTANE
  • KONGRE
  • RÖPORTAJ

© 2021 Tekprosis Bilgisayar - Tekprosis Professional Partner