Her yıl 17,5 milyondan fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan kalp damar rahatsızlıkları, tüm dünyada 1 numaralı ölüm sebebi. Stres, kilo, düzenli spor yapmama, dengesiz beslenme, sigara, alkol gibi birçok faktör kalp ve damar hastalıklarını tetikliyor. Kardiyoloji alanında geliştirdiği ürün ve çözümler, projeler ile Philips, Sevgililer Günü’nde kalp sağlığının önemini bir kez daha vurguluyor. Philips Türkiye CEO’su Haluk Karabatak konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söylüyor: “Türk Kardiyoloji Derneği’nin 2016 yılı verilerine göre Türkiye’de her yıl 300 bin kalp krizi vakası 125 bin kişinin ölümüne sebep oluyor. Philips olarak kalp hastalıklarına sadece tedavi ve bakım olarak değil, önleyici ve proaktif bir yaklaşımla daha geniş bir çerçeveden bakıyoruz. Personal Health Bölümü’nde yer alan ürünlerimizle müşterilerimizin sağlıklı bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyoruz. Çünkü sağlıklı yaşam, günlük hayatta akıllı tercihler yapmakla başlar. Giyilebilir teknolojik ürünlerden akıllı terazilere, mutfak gereçlerine kadar uzanan ürünler insanların sağlıklı yaşam tarzlarını korumalarına yardımcı oluyor. Diğer taraftan Sağlık Sistemlerindeki teknolojik ve inovatif yaklaşımımız ile sağlık hizmetlerini sürekli geliştirmek bizim en büyük hedefimiz. Çünkü biliyoruz ki sevdiklerimizle daha uzun ve kaliteli bir yaşam sürdürebilmek için, önce sevgi dolu kalplerimizi korumamız gerekiyor.” Philips’in insanların her geçen gün daha fazla bilinçlenmelerinden, sağlıkları ile her geçen gün daha fazla ilgilenmelerinden, değer odaklı sağlık sistemine geçişin artmasından ve sağlık alanında daha az maliyetli bakım ve dijitalleşmeye yönelik trendleri göz önünde bulundurarak geliştirdiği kardiyoloji yaklaşımı kişiselleşmiş kalp sağlığının önemine dikkat çekiyor. Philips’in yaptığı araştırmalar ve dünya trendleri kalp sağlığının artık kişiselleştiğini gösteriyor. Kardiyak hastalıklar ve bu hastalıkların tedavileri her bir hastaya göre değişiklik gösteriyor. Philips’in tüm dünyada yaptığı Gelecek Sağlık Endeksi ise bu konuda güçlü veriler sunuyor. Kardiyoloji alanında çalışan sağlık profesyonellerinin büyük bir çoğunluğu hastalarına kan basınçlarını düzenli olarak ölçmelerini tavsiye ediyor. Ancak, bu sağlık profesyonellerinin önemli bir kısmı aynı zamanda hastalarının kendi sağlıklarını kontrol altında tutmalarına yardımcı olabilecek gerekli araçlara sahip olmadıklarını düşünüyor. Hastaların çoğunluğu bağlantılı sağlık teknolojileri kullandığını söylemelerine rağmen çok küçük bir kesim bu sağlık verisini doktorları ile paylaşıyor. Araştırmaya katılan kişilerin 3’te 1’inde kardiyoloji ile alakalı bir rahatsızlık olması ise sağlıkta bu alanın önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu araştırma sonuçlarına bakıldığında ise ortaya çıkan en önemli sonuç kardiyoloji alanında proaktif ve önleyici bir anlayış benimsenmesi gerektiği. Philips’in kalp sağlığı alanında kapsamlı projeleri ve işbirlikleri bulunuyor. Bunlardan biri de Küçük Kalpler Projesi. Avrupa ülkeleri içinde, genç nüfusta kalp damar hastalığının en sık görüldüğü ülke Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 40’ı çocuklardan oluşuyor. Doğumsal kalp hastalıkları çocukların yaşadığı önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor. Bu bilgiler ışığında 2015 yılında Philips, Kalkınma Bakanlığı GAP İdaresi ve Türk Kalp Vakfı işbirlikleriyle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan 6 ila 10 yaş arası çocuklara kalp sağlığı taraması faaliyetleri yürüttü. “Sağlıklı yaşam, günlük hayatta akıllı tercihler yapmakla başlar,” diyen Karabatak sözlerine şöyle devam etti: “Sağlık Sistemlerindeki teknolojik ve inovatif yaklaşımımız ile sağlık hizmetlerini sürekli geliştirmek bizim en büyük hedefimiz. İşte biz bu yüzden, hem çalışanlarımızı hem de müşterilerimizi sağlığın tam da kalbine yerleştiriyoruz. Bu doğrultuda “Kalbinin Sesi” projemizi lanse ettik. 40 çalışanımızın gönüllü olarak katıldığı projede, katılımcıların kalp seslerini özel olarak geliştirilen bir mikrofonla kaydettik. Sesler her bir kişinin kalp ritmine göre Aykut Gürel tarafından ayrıştırıldı ve ritme en uygun enstrümanın sesine dönüştürüldü. Bu proje ile amacımız “Her Kalp Eşsizdir” kardiyoloji yaklaşımımız çerçevesinde kişiselleşmiş kalp sağlığına dikkat çekmekti”.