Artan kalp krizi vakaları nedeniyle bir yılda yaklaşık 100 bin kişinin vefat etmesi nedeniyle Sağlık Bakanlığı Türkiye Acil Tıp Vakfı (TÜAT) harekete geçti. Otomatik Eksternal Defibrilatör’ün (OED) yaygınlaştırılması amacıyla, 1-7 Aralık Acil Sağlık Hizmetleri Haftası’nda Sağlık Bakanlığı’nın “Kalp Durduğunda Siz Durmayın” sloganıyla başlattığı kampanyaya Türkiye Acil Tıp Vakfı (TÜAT) da destek veriyor. Kampanya, acil bir durumda akıllı yönlendirme sistemi ile vatandaşların profesyonel ekip gelene kadar hayat kurtarıcı müdahaleyi güvenle yapabilmesine imkân tanıyan OED cihazının havaalanları, AVM’ler, istasyonlar gibi insan yoğunluğunun fazla olduğu alanlarda kademeli olarak artırılmasını hedefleniyor.
Türkiye Acil Tıp Vakfı (TÜAT), Sağlık Bakanlığı’nın “Kalp Durduğunda Siz Durmayın” sloganıyla başlattığı Otomatik Eksternal Defibrilatör’ün (OED) yaygınlaştırılmasına ilişkin kampanyasının ana destekçilerinden biri oldu. Türkiye Acil Tıp Vakfı, hastane dışı ani kalp durmalarının toplum sağlığı açısından en kritik acil durumlar arasında yer alması nedeniyle başlatılan kampanya çerçevesinde, insan yoğunluğunun fazla olduğu AVM’ler, havaalanları, istasyonlar, okul ve stadyum gibi alanlarda uygulamalı tanıtım faaliyetlerini yürütecek.
Türkiye Acil Tıp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şahin Çolak, ani kardiyak ölümlerin Türkiye’de her yıl yüz bine yakın kişinin yaşamını sonlandırdığını belirterek, bu vakalarda ilk dakikaların belirleyici olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Çolak, beşinci dakikadan itibaren beyin hasarının hızla arttığını ve nörolojik sağ kalım şansının ciddi biçimde düştüğünü, Türkiye’de 112 ekiplerinin olay yerine ulaşma süresinin ortalama 8 -10 dakika olması nedeniyle ilk müdahalenin çoğu zaman vatandaş tarafından yapılmak zorunda olduğunu vurguladı.
Prof. Dr. Çolak, hastane dışı kardiyak vakalarda bugün ancak yüzde 5 düzeyinde geri dönüş sağlanabildiğini, bu oranın yalnızca yüzde 10’a çıkarılmasının bile başarıyı iki katına çıkaracağını ifade ederek, erken müdahalenin önemini şu sözlerle aktardı:
“Şoklanabilir ritimlerde her geçen dakika insan hayatından yüzde 10 ile 14 arasında çalıyor. Bu nedenle yalnızca 5 dakikalık bir gecikme, yaşam şansının yaklaşık yüzde 70 azaltıyor. ‘Ambulansı bekleyelim’ yaklaşımı hastane dışı kardiyak ritimlerde hastayı yaşatmak için yeterli değil. Türkiye’de ilk 5 dakika içinde bir ambulansın olay yerine ulaşması çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu nedenle erken müdahalenin vatandaş tarafından yapılması hayati önem taşıyor. Projenin çıkış noktası da tam olarak bu önemli ihtiyaçtan doğmuştur.”

2026 önemli bir başlangıç yılı olacak
Prof. Dr. Şahin Çolak, OED cihazlarının 2026 itibarıyla Türkiye’de de zorunlu hâle gelecek olmasının erken müdahalede çığır açacağını, cihazlara erişimin kolaylaşmasının müdahale süresini kısaltarak yaşam şansını doğrudan artıracağını belirterek, 2026 yılını bu nedenle önemli bir başlangıç yılı olarak nitelendirdi.
ASELSAN’ın mühendisliğiyle geliştirilen yerli ve milli OED cihazının, Türkiye’nin bu alandaki dönüşümünde stratejik bir rol üstlendiğini belirten Prof. Dr. Çolak, cihazların ASELSAN tarafından kurulan sistemle online olarak takip edilebildiğini ve 2026’da yaklaşık 13 bin noktaya, 2028’de ise 20 bin noktaya yerleştirilmesinin hedeflendiğini aktardı.
Prof. Dr. Şahin Çolak, OED cihazlarının toplumda yaygınlaşması ve doğru kullanımının sağlanması için Türkiye Acil Tıp Vakfı’nın bu sürece aktif olarak destek verdiğini belirterek, yönetmelik hazırlıklarına katkı sunduklarını ve önümüzdeki hafta bu çalışmaların devamı olarak ASELSAN ile kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalayacaklarını söyledi. Prof. Dr. Çolak, bu protokolün yalnızca teknik bir iş birliği değil, Türkiye’de acil müdahale kapasitesini güçlendirmeyi hedefleyen kapsamlı bir toplumsal yatırım olduğunun altını çizerek, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu iş birliği; eğitim faaliyetlerini, bilimsel çalışmaları ve cihazın daha da geliştirilmesine yönelik adımları kapsayacak. Vakıf olarak amacımız, toplumun acil durumlara hazırlıklı olmasını sağlamak. OED farkındalığını artırmak ve vatandaşlarımızı erken müdahale konusunda güçlendirmek, bizim için yalnızca bir görev değil, aynı zamanda kalıcı bir toplumsal sorumluluktur.”
OED farkındalığı için vatandaşlar bu cihazı tanımalı

Prof. Dr. Şahin Çolak, “Avrupa’da yaygın olarak kullanılan OED cihazları, kullanım kolaylığı ve güvenli çalışma prensipleri sayesinde ilk yardım eğitimi olsun ya da olmasın herkes tarafından güvenle kullanılabiliyor. Kalp ritmini otomatik analiz eden, yalnızca şoklanabilir ritim tespit ettiğinde elektroşok uygulayan ve yanlış şok vermeyi önleyen bu taşınabilir cihazlar; sesli ve görsel olarak adım adım yönlendirerek, vatandaşlara en doğru müdahaleyi en hızlı şekilde yapma imkânı sunuyor. Bu nedenle 2026 yılında toplumun farklı kesimlerinde OED farkındalığını artırmayı ve vatandaşların bu cihazı tanımasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu amaçla kampanya süresince farklı etkinlikler ve çalışmalar yürüteceğiz.”
Yanlış şoklamayı önleyen güvenlik mekanizmalarına sahip
Aselsan tarafından üretilen Yerli Otomatik Şok Cihazı OED, hastane dışındaki acil durumlarda, kalp ritmini otomatik olarak analiz ediyor ve yalnızca şoklanabilir ritim tespit edildiğinde elektroşok uygulayan tam otomatik bir yaşam destek cihazı olma özelliği taşıyor. Cihazın yanlış şoklamayı önleyen güvenlik mekanizmalarıyla donatılması, sesli ve görsel yönlendirmelerle müdahale sürecini adım adım tarif etmesi, ilkyardım eğitimi bulunmayan kişilerin bile doğru müdahaleyi hızlı şekilde uygulamasını sağlıyor. Bu nitelikleriyle OED, sağlık ekipleri ulaşana kadar geçen kritik dakikalarda hayat kurtarma zincirinin en etkili unsurlarından biri olarak dikkat çekiyor.





