AV. Muhittin Ertuğrul ERTÜRK
Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu 28.10.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Kanunun yürürlüğü 1 Ocak 2017 olarak belirlenmiştir. Yasa koyucu, KOBİ’lerin ticari faaliyetleri için gerekli finansman kaynaklarını bankalar aracılığıyla temin edilen kredilerden sağlaması, özellikle kredi karşılığı talep edilen teminatların KOBİ’lerin finansmana erişiminde önemli zorluklar oluşturması, bu durumun KOBİ’ler için büyük işletmeler karşısında rekabet dezavantajına neden olması karşısında işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu gerekçe göstererek bu yasanın yürürlüğe konulduğunu açıklamıştır. Mali kaynakları tıkanan kobilere ve küçük işletmelere bir nebze olsun nefes aldırmak olduğu açık olan bu yasanın tıbbi malzeme sektörü açısından da olumlu olduğu söylenebilir.
Gerçekten banka ve kredi kuruluşları nezdinde kredibilite sıkıntı yaşayan tıbbi malzeme firmaların ticari işletmeleri, fikri ve sınai hakları ve akla gelebilecek menkul ne değeri var ise onu bir diğer ticaret erbabına rehin vermek suretiyle bir kredi veya güvence sağlayabilecektir. İşin tıbbi malzeme firmaları ayağında ise özellikle nakit ödemek suretiyle mal tedarikinde zorlanan bayilerin bu yolla ciddi kredi elde edebilecekleri, buna karşılık ise ana dağıtıcı firmaların da alacağını sağlama almak için bu yola başvurmayı tercih edecekleri çok açıktır. Bu yolla bir diğer firma veya kuruluştaki alacakların da rehnedilmesi mümkündür. Bugüne kadara temlik mekanizması ile yürüyen bu sistem artık rehin ile daha sağlam ve kabul edilebilir bir hal alacaktır. Örnek vermek gerekir ise, temlik taraflar arasında yasaklansa bile ticari işletme rehini yolu ile bir alacak rehnedilip kredi sağlanabilecektir. Bu yolla temlik mekanizmasında karışıklı sona erecek, mükerrer temlik, temlik sırası, temlik reddi ve temlik konusu alacağın haczi gibi ihtilaflı konular da sona erecektir. Bu kanun gereğince bir yönetmelik çıkartılacak ve en kısa zamanda bir ticari işletme rehini kütüğü oluşturulacaktır. Bahse onu kanunu ana hatları ile aşağıda özetlemeyi uygun buldum.
Kanun ile işletmelerin finansmana erişiminde güvence olarak kullanabilecekleri alternatif unsurlar getirildiği, işletmeler tarafından temin edilmesi planlanan müstakbel varlıklar ile taşınır varlıkların getirilerinin de rehin edilebilecek unsurlar arasına alındığı, oluşturulan Rehinli Taşınır Sicili ile taşınır rehinlerinin aleniyetinin ve takibinin sağlanacağı, rehin alacaklarının rehin haklarını güvence altına almak amacıyla rehinin paraya çevrilmesinde etkin bir mekanizma öngörüldüğü bildirilmiştir.
Kanun, sermaye piyasası araçları ile türev araçlara ilişkin finansal sözleşmeleri konu alan rehin sözleşmelerine, mevduat rehinine, tapu kütüğüne herhangi bir nedenle tescil edilen taşınırlara uygulanmayacaktır. Kanun rehin hakkı tesis edebilecek tarafları belirlemektedir. Tacir ve esnafların yatırımlarını karşılıklı destekleyebilmelerine yönelik imkân oluşturulmuştur. Buna göre Rehin Sözleşmesi; kredi kuruluşları ile tacir, esnaf, çiftçi, üretici örgütü, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişiler arasında ve Tacir ve/veya esnaflar arasında yapılacaktır. Kanunda rehin sözleşmesinin düzenlenme usul ve esasları ile rehin sözleşmesinin zorunlu unsurları belirlenmiştir. Rehin hakkı rehin sözleşmesinin sicile tescil edilmesiyle kurulmuş olacaktır. Rehin sözleşmesinin düzenlenmesi ile sicilde tesis edilen işlemler vergi, resim, harç ve değerli kağıt bedelinden muaf kılınmıştır. Kanun kapsamında tesis edilen bir sözleşme uyarınca üzerinde rehin kurulan bir varlığın ikinci bir rehine konu edilmesi mümkün kılınmıştır. Kanunda üzerinde rehin hakkı tesis edilebilecek taşınır varlıklar sınırlı (tahdidi) olarak sayılmıştır. Sayılan varlıkların borcu karşılaması halinde işletmenin tamamına rehin konulması yasaklanmıştır. Rehin verenin mevcut ve müstakbel taşınır varlıkları ve bu varlıkların getirileri de rehin kapsamında kullanılabilecektir. Üçüncü kişilere taşınır varlığını bir başkanı adına rehnedebilme imkânı sağlamıştır. Rehne konu taşınır varlık üzerindeki bütünleyici parça rehin hakkı kapsamında kabul edilmekle birlikte, taşınır varlığın mevcut veya sonradan ilave edilen eklentisinin rehinin kapsamına dahil edilip edilmemesi sözleşme taraflarının iradesine bırakılmıştır. Rehin hakkının tesisi ve üçüncü kişilere karşı hüküm ifade etmesi (rehin sözleşmesinin sicile tescili ile birlikte), rehinli alacaklılar arasında öncelik hakkının belirlenmesi, rehinli taşınır varlık ile alacağın devrinin tescili amacıyla Rehinli Taşınır Sicili kurulacağı düzenlenmiştir ve sicil aleni kılınmıştır. Getirilen rehinde derece sistemi ile kendisinden önce gelecek olanın miktarını belirleyerek ikinci veya sonraki derecelerde rehin kurulabileceği, yine sonraki sırada yer alan rehinli alacaklılara boşalan dereceye geçme hakkı verilebileceği düzenlenmiştir. Kanun kapsamındaki borçların süresinde ifa edilmemesi halinde alacaklıya tanınan alternatif başvuru yolları aşağıda sıralanmıştır: Birinci derece alacaklı ise rehinli taşınırın mülkiyetinin devrini talep edebilecektir. Alacağını varlık yönetim şirketlerine devredebilecektir. Zilyetliğin devrine konu olmayan varlıklarda kiralama ve lisans hakkını kullanabilecektir. Kanun ile 21.07.1971 tarihli ve 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanun’u yürürlükten kaldırılmıştır. Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun taşınır rehinine ilişkin hükümleri uygulama alanı bulacaktır. Yürürlüğü 2017’yi bulacak olan bu kanun ile ilgili ikincil mevzuat yakın zamanda yayınlanacaktır.