Yüzyıla yaklaşan Cumhuriyet tarihimizde 65. Hükümetimizi kurduk. Bu vesileyle görevden ayrılan önceki Bakanımıza hizmetleri için teşekkür ediyor, göreve gelen Bakanımıza da başarılar diliyoruz.
Hızla değişen kaotik bir dünyada, hızla değişen bir kriz coğrafyasında, hızla değişen bir toplumda yaşıyoruz. Kişiler, kurumlar ve ülkeler hızlı değişimi kontrol edemedikleri gibi ayak uydurmakta da çok zorlanıyorlar. Bütün dünyada kitlelerin siyasette güçlü liderlik anlayışının peşinden gitmesi işte bu ortamın sonucudur. Sağlık; tamamen insan ve toplumla alakalı olduğu için kriz, kaos ve değişimden fazlaca etkilenmektedir. Ülkemizde nüfusun bu karmaşadan olabildiğince az etkilenerek sağlığının korunup geliştirilmesi, karşılaşılan sağlık sorunlarının giderilerek sağlığın en iyi biçimde sürdürülebilmesi için geçerli politikalar ve uygulamalar olabilmesinde Sağlık Bakanımızın liderlik yapmasını istememiz doğal karşılanmalıdır.
Günümüzde liderlik çok farklı şekillerde tanımlanmaktadır. Bir şeyin çok tanımı varsa aslında tanımlanması zor demektir. Saygın akademisyen Acar Baltaş, “Liderlik en kısa ve sade tanımıyla etkilemektir. Bu da ilişki kurarak gerçekleşir” diyor. Hakikaten son zamanlarda gördüğüm en kısa ve sade liderlik tanımı bu. Bu tanımdan hareketle niçin Sağlık Bakanının lider olması gerektiğini biraz tartışalım. Küresel eğilimlere baktığımızda sağlığın 7,3 trilyon dolar hacimle dünyadaki en büyük sektör olan gıda ve tarımdan (7,7 trilyon dolar) hemen sonra geldiğini ve üstelik birkaç yıl içerisinde onu da geçeceğini görüyoruz. Bunun tetikleyicileri yaşlanan nüfus ve kronik hastalıklar olacak ve devletin sağlıktaki rolü de hem finansman hem de hizmet sunumu anlamında artacak. Ancak devletin sadece topladığı vergilerle bu devasa büyüklüğü finanse etmesi ve hizmetin tamamını sunmaya kalkması söz konusu olamayacağı için ülkenin sağlıktaki tüm kaynaklarının en verimli şekilde kullanılabilmesi için kamu otoritesinin liderliğine ihtiyaç olacak.
Türkiye’de vatandaş Sağlık Bakanını zaten sağlığın doğal lideri olarak görür. ABD gibi ismi ve cismi olan bir sağlık bakanının bulunmadığı ülkelerde dahi devletin sağlıktaki liderlik rolü halk nezdinde artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası sağlık kuruluşları sağlıkla ilgili konularda önce Bakanlığın kapısını çalar. Sektörün paydaşları için Bakanlık zaten en önemli düzenleyici, kanun, kural koyucu ve denetçidir. Bunlardan başka, son yıllarda bilhassa sağlık turizmi başta olmak üzere Türkiye’nin sağlığın her alanında gücünü ortaya koyabilmesi sonucunda önder bir ülke olarak kendini göstermesi de artık Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanının yalnızca sınırlarımız içinde bir liderlik fonksiyonu ile yetinemeyeceğini de göstermektedir. Az önceki tanımımızı hatırlayacak olursak sağlık alanında güçlü bir merkez ülkenin Sağlık Bakanlığı olarak, doğu-batı, kuzey-güney eksenlerinde yer alan hiçbir ülkeyi ihmal etmeden etkileşim içine girilmelidir. Bu etkileşim sadece Bakanlık ya da devlet yapılarıyla değil sektörün tüm aktörleriyle birlikte gerçekleştirilmelidir. Örneğin sağlık turizmi yapan özel hastaneler eğitim alanında yetersiz kalıyorsa Bakanlık eğitim hastaneleri ile destek sağlamalıdır. Yurtdışına yatırım yapan özel sektör kurumları için planlama kolaylığı getirilerek hızla diğer ülkelerde etkinliğimizin artması temin edilmelidir. Sağlıkta önder diğer ülke yetkilileri gibi kendine güveni tam, her türlü işbirliğine açık, bildiğini ihtiyacı olan toplumlarla paylaşmakta beis görmeyen ve hatta bunu kendine misyon edinmiş sağlık liderlerine her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Liderlik tarihin her döneminde farklı özellikler gerektirebilir. Büyük İskender için savaştaki cesaret ve maharet önemliyken şimdilerde ilişki ve işbirliği ağınızın genişliği daha önde gelmektedir. Nesnelerin internetinin rutin bir uygulama haline gelerek nesnelerin işbirliğinin gerçekleştiği bu çağda insanların tüm farklılıklarına rağmen bir araya gelip sinerji oluşturarak tüm kaynak ve insanlık kıymetlerinin birikiminden yararlanması gerekmektedir. Sağlık Bakanımız sadece kendi teşkilatını oluşturanların değil, hepimizin lideri olduğu bilinciyle hareket ederek sektörün tüm unsurlarını bir ortak, bir paydaş olarak görmelidir. Bizlerin ona zaten yasal olarak atfettiği liderliğe uygun, sektörün etkin işbirliğini sağlayan bir ağ odağı olmalıdır. Bunu da kanımca, en kolay eski alışkanlığımız olan çatışmacı kültür ile iş yapmanın karşısında durarak başarabilir. Biz kişileri, liderleri çok örnek alan bir toplumuz. Sağlık Bakanımız; kullandığı dil, sektörün tüm paydaşları ve onların temsilcileri ile kurduğu güzel ilişkiler anlamında da örnek olmalıdır. Şeffaflık, kurumsallaşma, profesyonellikten yararlanma günümüz liderinin doğal çalışma anlayışını oluşturur. Bu anlamda sektörün karmaşık sorunlarına çözüm önerebilecek, politika geliştirebilecek, çok paydaşlı, sivil toplumun temsilcilerini de içeren yeni özerk yapılara çok ihtiyacımız var.
Günümüz liderlerinden beklenen temel özellik birleştiriciliktir. Siyasetin diğer alanlarında gelir düzeyi, eğitim seviyesi, inanç ve köken farklılıkları bölücü bir özelliğe sahip iken sağlığın doğası gereği sağlık siyasetçisi, yani Sağlık Bakanı herkesin sağlığından sorumlu olduğu için zaten birleştirici olmalıdır. Artık tek bir ideolojik anahtar ile bütün çözüm kapılarını açamadığımızı biliyoruz. Sağlığın lideri farklı görüş ve düşüncelere çekinmeden açık olmalı, herkesi dinlemeli, tüm bunlardan yeni sentezler geliştirerek halk için uzun vadede en iyiyi ortaya çıkarmalıdır. Fikir almaya hepimizin ihtiyacı var. Kendi kurumunuzda bir türlü etkin bir organizasyon şeması oluşturamazsanız koca bir sektöre nasıl liderlik edebilirsiniz? Açılmak üzere olan Şehir Hastanelerinin nasıl yönetileceği konusunda sağlık kamuoyunu henüz tatmin edememişseniz sağlıkta liderlik konumunuzu ne kadar sürdürebilirsiniz? Kanımca 65. Hükümet ve Sağlık Bakanımız bu güncel sorunların çözümünde eskiye göre biraz daha şanslı. Çünkü bu kabinenin siyasi sorumluluğu önemli ölçüde Cumhurbaşkanımızın omuzlarında ve Bakanlarımızın delege, yerel siyasetçi, partili yandaş, siyaset finansörlerini tatmin etmelerine gerek yok!
Pek çok ülkeye makro sağlık politikaları konusunda danışmanlık yaptığını bildiğimiz, bu vesileyle dünyayı daha iyi tanıyan, kendisini geliştirme heyecanı taşıyan mevcut Sağlık Bakanımızın; her bir unsuruyla, kutsal gördükleri sağlık hizmetini var olan şartlarda en iyi şekilde sunmaya çalışan sektörümüze başarıyla liderlik yapmasını arzu ediyoruz.