Hüseyin SARPKAYA yazdı…
Sağlık sektörü olarak son 3-4 ayda yaşadıklarımızdan maddi manevi o kadar etkilendik ki, salgın öncesindeki problemlerimizi arar olduk nerdeyse. Tatbikî tüm dünya ile birlikte mücadele vermek zorunda olduğumuz COVİD-19 salgını Türkiye’de hatırı sayılır başarı ile yönetilerek, sağlık sistemi üzerinde bir çöküşe yol açmadı. İnşallah bu bilinmez hastalıkla mücadelede daha zor günleri de yaşamaz bir an evvel normal yaşantımıza geri dönebiliriz.
Hayat nasıl değişecek?
Normal demişken salgın sonrası değişen dünyanın işleyişine dair birçok görüş ortaya atılıyor. Birçoğunu okuyorum merakla, elbet değişecek ama nasıl sorusunun cevabı yok maalesef. Bir görüş uzaktan tedavi tele-tıp yaygınlaşacak diyor ama nasıl olacak? Bu değişime taraflar nasıl tepki verecek? Metodolojisi nasıl olacak? Bu hizmeti kim nasıl ödeyecek? Konusu muamma.
Nerdeyse son iki aydır uzaktan ders anlatıyorum. Elimden geldiğince fayda sağlamaya çalışıyorum ama itiraf etmeliyim ki sınıftaki birebir etkileşim başka bir şey. Gerekli teknolojik yetkinliğimiz var çok şükür. Yazılımlar iyi çalışıyor. Bazen alt yapı müsait olsa da üst yapı yani sosyolojik faktörlerin, zihinsel dönüşümünde müsait olması gerekmekte.
Sektör popüler oldu
Evet şu an medikal gelecekte yıldız sektörler kategorisinde. Birçok yatırımcı sağlık sektörüne adım atmak hatta “daha önce neden bu işe girmedik? Bak ne güzel para varmış” demeye başladı bile. İşin kötüsü bu arkadaşlara medikalden ne anlıyorsun aklında ne var diye sorduğumda derin bir sessizlik oluşması, ardından sen bu işleri bilirsin diyerek yemek ısmarlama karşılığında danışmanlık talepleri gelmekte. Anlayacağınız tıbbı cihaz sektörü olarak çok popüleriz bu aralar, bakalım daha ne kadar sürecek.
Sektör ödeme bekliyor
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK)’nun özellikle medikal maskenin piyasaya arzında CE ve TİTUBB kaydının olma zorunluluğunun esnetilmesi ile medikal dışı girişimcilerimiz son bir hamle ile özellikle maske ve koruyucu malzeme üreterek belirli bir fiyattan USHAŞ’a fatura etmeye başladı. Güzelde oldu ülkemizin ve yardım yaptığımız ülkelerin ihtiyaçlarını giderdik el birliği ile. Tabi ödemeler konusu biraz karışık, iş medikal olunca ödeme konusu biraz arakadan geliyor. Bu sektöre yeni giren girişimciler iki konuya alışacak. Bir oyun oynarken kuralların değişmesine, iki ödemelerin gecikmesine. Öyle ya sektör söz aldığı halde üniversitelerden kamudan alacaklarını hâlâ alamadı henüz.
Girişimci ruhu böyledir, yadırgamıyorum. Fırsatları yakalamak ister, şuan birçok sektör durmuş durumdayken. Üstelik medyada hemen hemen her gün medikal malzeme konusunda ihtiyaç haberlerinin çıkması ile beraber yurt içinde ve yurt dışında satış yapabilme fırsatı doğmuştur. Kamunun görevi her alanda olduğu gibi ticarette de fırsat eşitliliği sağlamak. Tacirlerine hür teşebbüs imkânı sunmak, ehil ve dürüst tüccarlarını çürük elmalardan ayırmak olmalıdır.
Değişim kolay olmuyor
Değişim dediğimiz olgu kolay olmuyor, önce değişimin yönünü tayin etmek gerek. Daha virüsü tam anlamıyla çözememişken inanın bunları konuşmak çok erken. Buna rağmen birçok ülke krizden çıkış senaryolarını oluşturmaya çalışıyor. Ben tartışma konularını madde madde yazmayacağım. Üzerinde durduğum çıkış senaryosundaki sihirli kelime ESNEKLİK. Tam bize göre bir başlık. Salgın sonunda tek alanda ölçek üretim becerisini kaybedecek üreticiler, birkaç alanda üretim yaparak bu açığı kapatmaya çalışabilirler. Ülke olarak millet olarak esnek yapılara dönüşmemiz gerekiyor.
COVİD -19 salgını hakkında bilmediğimiz çok şey var ama şunu biliyoruz ‘ihtiyaçlar harcamayı belirler’. Gelecekte değişimde belirleyici olacak rol neye ne kadar ihtiyacımız olacağımız konusu olacaktır.