Birçok insan dişlerindeki çarpıklıklar, dişler arasındaki mesafeler, renk değişiklikleri, diş kaybı gibi sebeplerden dolayı içinden geldiği gibi gülümseyemez. Bu durumlarda insanın psikolojisini, maalesef olumsuz yönde etkiler. Sosyal fobi, utanma, içine kapanma, konuşurken gülerken sürekli ellerini ağzına götürme veya sürekli mendil kullanmak gibi stresli davranışlar yaşayabilmektedirler. Yüzyılın muhteşem buluşu olarak adlandırılan Lamine Yöntemi, günümüzde hem diş estetiğine hem de insan psikolojisine olumlu yönde fayda sağlamaktadır.
En popüler “Hollywood Beyazı”
Lamine yöntemi, birçok diş bozukluğunda kolaylıkla uygulanabilen kozmetik bir çözüm. Tırnak kalınlığında, istenen renk, boy ve formda özel olarak hazırlanmış porselen yapraklarının, dişlerin ön yüzüne yapıştırılması esasına dayanıyor. Estetik diş kliniği Dentalform’da bu yöntemi başarıyla uygulayan Diş Hekimi Şölen Arslan, yurt içinden ve yurt dışından gelen tüm hastalarını kendine güvenli, sağlıklı güzel bir gülüş ile yolcu ediyor. Dt. Şölen Arslan konuyla ilgili sorularımızı cevaplandırdı:
Diş estetiğinde yaprak porselen, kimlere uygulanır?
Ön dişler arasında boşluklar bulunanlara, Dişlerde kırık ve çatlaklar varsa, Diş boyutları küçük olanlarda diş boyunu uzatmak için, Ön dişlerinde yaygın çürükler bulunanlara, Dişlerde kozmetik işlemlerle giderilemeyen renklenmeler varsa, Dişlerde çapraşıklıklar varsa ve ortodontik tedavi düşünülmüyorsa lamine uygulamalarıyla istenilen şekilde ve renkte dişler elde edilebilir.
Herhangi bir ağrı söz konusu mu?
Yaprak porselenler yapılırken herhangi bir ağrı söz konusu değildir. Çünkü dişler üzerinde aşındırma çok az yapılır (0,3 mm) veya hiç aşındırma yapılmaz. Lamineler tamamen porselenden oluştuğu için doğal dişler gibi ışığı geçirme özelliğine sahiptir. Bu özellik sayesinde çok doğal bir görünüme sahiptirler. Yüksek sıcaklık altında porselen fırınlarında cilalandığı için pürüzsüz bir yüzeye sahiptir gıdaların yapışması mümkün değildir. Renklenmezler beyazlıklarını her zaman muhafaza ederler. Tedavi süresi kısadır. Sadece iki defa diş kliniğine gitmek yeterli olacaktır.
Dişte aşınma meydana geliyor mu?
Lamine yönteminde diş üzerinden herhangi bir katman kaldırmadan sadece yapıştırma yöntemiyle işlem yapıyoruz. Bizim uyguladığımız laminada dişin üstünden hiçbir şekilde aşındırmıyoruz. Dişin üstünden bir katman kaldırmadan dişin üstüne yapıştırıyoruz. Hasta geliyor ölçü alınıyor ve tekrar geldiğinde yapıştırılıyor sağlığa zarar veren bir uygulama yapılmıyor. Estetik zarif bir görünüm sağlanıyor Amerika’da 15 – 20 yıl önce bulunmuş bir yöntem oldukça masraflı. Türkiye’de ise 15 yıldır çalışıyoruz çok az hekim uyguluyor. Çok incecik tırnak yapısında 1mm den ince 0.3 mm’e kadar düşebiliyor hassasiyet gerektiriyor. Bazen dişler çok aralık oluyor aşındırıp diş kaplatıyorlar. Biz orijinal dişe her hangi bir müdahale etmeden kapatıyoruz. Doktorlar bunu yapmıyor bu nedenle İstanbul’da bu lamine yöntemini kullanan hekim sayısı çok az. Hastalarımız lamine yapımından sonra rahatlıkla elma ısırabilir sert yiyecekler yiyebilirler.
Estetik görünüşe dikkat ediyorsunuz…
Hasta dudaklarım kalın görünsün diyorsa lamineyi biraz daha kalın yapıyoruz, dudaklar büyükse ince yapıyoruz. Hanımlarda zamanla dudak çökmesi olabiliyor bu yöntemle dudaklara da estetik müdahalesiz zarafet katıyoruz. Özellikle hanımlar estetik görünüme değer verdiği için daha çok tercih ediyorlar. Çocukken antibiyotik kullanmış, diş renk koyuluğu ve solukluğu görünen hastalarda da özel olarak uygulanıyor…
Dayanıklı mıdır?
Lamineler özel olarak geliştirilen bonding yöntemleriyle diş yüzeylerine yapıştırılırlar. Bu yöntemle yapıştırılan porselenler son derece dayanıklı ve güvenli bir yapıya kavuştuğundan düşmeleri çok zordur. Tırnak yeme, kalem ısırma gibi alışkanlıklar laminelere zarar verebilecek alışkanlıklardır bu gibi alışkanlıklardan kaçınılmalıdır.